FETÖ’cü Atatürkçüler bunu da yaptı

04:007/02/2017, Salı
G: 17/09/2019, Salı
Salih Tuna

Kenan Evren
çok ilginç bir paşaydı;
12 Eylül 1980
'de olduğu gibi darbe yapmayı bilirdi ama lafını hiç bilmezdi.


Bir defasında, “

Hangi taşı kaldırsan altından Atatürk çıkar…

” demişti.



İnsan düşmanına böyle söylemez; lakin Kenan Paşa, Mustafa Kemal'e duyduğu muhabbetini ve minnetini böyle dile getirmişti.



Gelgelelim aynı lafı başka biri söyleseydi, Atatürk'e hakaretten, kuvvetle muhtemel tecziye edilirdi.



Evren Paşa'nın mezkur sözünün ardından

12 Eylül cuntası

o taşların altına baka baka “

Atatürk 100 yaşında

” kampanyası başlattı.



Yaşı elverenler muhakkak hatırlayacaklardır; dağa taşa, şehrin tüm alanlarına bunu yazdırmışlardı.



Her yere “Atatürk 100 yaşında” yazıldığı bu dönemde Fetullah Gülen'in posterleri de Şehir Hatları iskelelerine kadar asılmış, altına da “

aranıyor

” yazılmıştı.



Zamanla anlaşıldı ki,

hangi taşı kaldırsan altından Mustafa Kemal değil, Fetullah Gülen çıkıyor.


***


Bin yıl sürecek

” denilen

28 Şubat sürecinde

de “

Evren Atatürkçülüğünün

” sol yanı devreye girmişti.



O kadar ki, yaz tatillerinde çocukların

Kur'an

öğrenmesi bile yasaklanmıştı.



28 Şubatçılardan bir “paşa” da güya “Atatürkçülük” adına,

İstiklal Marşı'mıza

bile lagaluga etmişti.



Aynı adamlar

, D 8'i kurdu

diye

Erbakan'

a dünyayı dar etiler. Fakat, Erbakan için, “

o adamı hiç sevmedim

” diyen

Fetullah Gülen

o süreçte, Atatürk'ü çok sevdiğini söyleyince,

Aydın Doğan

'ın medyasından

dönemin Show TV'sin

e kadar göklere çıkartıldı.



Ne oldu peki?



Ne olacak, Erbakan tasfiye edilirken FETÖ, devletin tüm kılcal damarlarına “

sızmayı

hızlandırdı.



Zaten çok daha evvel, tee 70'li yıllarda, meşhur

MİT Müsteşarı Korgeneral Fuat Doğu

döneminde “sızıntıya” başlamışlardı. (Bu arada, Fuat Doğu'nun, “Ben MİT Müsteşarlığı yapmadım, CIA'nın şube müdürlüğünü yaptım. Bir CIA yetkilisi gelse, beni Sinop'a götür dese onu oraya götürmekle memurum…” dediğini de unutmayalım.)



Öcalan

Suriye'den çıkartılıp

Kenya

'dan paket edilince rüştünü ispat eden

Gülen

de Pensilvanya'ya “

hizmete

” alındı.



Sonra “akrep kıskacı” gibi çalıştı mekanizma. Yani, birileri bu milletin manevi iklimine “Atatürkçülük” adına vurdukça, “Fethullaçılar” palazlandı.



Sonra, çok sonra anlaşıldı ki…



“Atatürkçülük” adına milletin mana iklimine saldıranların arkasında da FETÖ var.



***


FETÖ “dini” ve “dindarları” da alabildiğine kullanarak 70'li yıllardan itibaren sürdürdüğü devletin tüm kılcal damarlarına yerleşme faaliyetini,

Ergenekon

ve

Balyoz

kumpaslarıyla tamama erdirince, sırayı

Türkiye

'nin işgaline getirmişti.



Toplumsal destek içinde kamplaştırdıkları toplumu

Gezi

ve ardından da 17 – 25 Aralık 2013'teki kumpaslarla adeta narkozladırlar.



Ülkemizi işgal etmek için 15 Temmuz'da harekete geçtiler.



Şükür ki şükür, Başkumandan Erdoğan “

ölümüne… ölümüne..

” diyerek darbelerini kırıp ellerine verdi.



Bu “ölümüne” savaşta…



Bağımsızlık benim karakterimdir

” diyen

Attila İlhan'ların Atatürk'ü Erdoğan'ın yanında

, FETÖ muhibbi Can Dündar'ın “Atatürk'ü” ise karşısındaydı.



Halen de böyledir, böyle de devam edecektir.



FETÖ şimdilerde kendi evlerinde yetişen o patronun gazetesi (Sözcü) ve FETÖ'yü her fırsatta arkalayan

Cumhuriyet

gazetesi üzerinden

Can Dündar'ların

Atatürkçülüğünü devreye sokarak kampanya yürütmek istiyor.



Sırf bu nedenle

İzmir Marşı

'nı bile araçsallaştırıyorlar.



Ne ki, İzmir Marşı'nın da çalıntı olduğu ortaya çıktı. Tıpkı Enver Paşa Marşı'nın (Hoş gelişler ola kahraman Enver Paşa) olduğu gibi



Çalmakla da yetinmediler, bu uğurda gencecik bir kızımızın,

Mehtab Guitar

'ın vatan aşkını da “

Evet

” / “

Hayır

”a meze yaptılar.



Bakınız,

Mehtab Guitar

ne diyor: “

Bazı TV, gazete ve haber sitelerinde 2013 yılında hazırlanmış olan, (17 yaşındaydım) 'İzmir Marşı' videosu çarpıtılmakta ve 'Evet-Hayır' tartışmasına dahil edilerek sanki 'Hayır' için çekilmiş gibi yansıtılmaktadır (…) İzmir Marşı 'Hayır' ve 'Evet' oyu verecek bütün milleti birleştiren bir marştır (…) 'İzmir Marşı' ile ya da marşın sözlerinin değiştirilmesi ile kampanyalara ve kamplaşmalara alet edilmesine son derece karşıyım. Bu tek kelime ile saygısızlıktır. 'Evet' diyecek yurttaşların karşısına dikilip, 'İzmir Marşı'nı söylemek, sözlerini değiştirmek toplumu kutuplaştırır (…) Günün acil ve yakıcı ihtiyacı milleti kamplaştırmak / kutuplaştırmak değil vatan mücadelesinde birleştirmektir

…” (Aydınlık.com.tr)



Gençlerimiz bu kızımız gibi bilinçli olduğu sürece, FETÖ hiçbir halt edemeyecek, yeni sürüm kumpasları da ellerinde kalacaktır.




#FETÖ
#Can Dündar
#MİT
#Ergenekon