Dediği de şu: “
”
Gördüğünüz gibi malum söylemi tahfif ediyor.
Etsin, sorun yok.
Nihayetinde,
fikri hür vicdanı hür bir insan. İsterse lafı hiç eğip bükmeden “dan” diye söyler.
Ne bileyim, “
” kavramlaştırmasını “fasarya” ilan eder; “
” der.
Biraz olsun tutarlı olmak şartıyla tabii…
Mesela, “
” ifadesine (hiç değilse aynı yazıda) yer vermemelidir.
Fe'mi Bey veriyor ki, hem de nasıl.
Söz konusu yazısında, “
” ara başlığına bile yer veriyor, daha ne versin.
Üstelik vermekle de kalmıyor,
tee 2002'ye, fabrika ayarlarına dönsün, diyor.
Yok hayır, AK Parti'deki fabrika ayarlarının hangi tarihten itibaren “bozulduğunu” yazmıyor.
olsaydı, “
” derdi.
Fe'mi Bey öyle değil maalesef, meşakkatli, emek istiyor.
Emek dediğim, Fe'mi Bey'in kişisel tarihine bakacaksınız, o da olmasa, naçar karine yoluna başvuracaksınız.
Şükür ki şükür, karine yoluna hiç gerek yok, AK Parti'ye yaklaşımının kişisel tarihi yeterli.
Bu da (ne tesadüftür ki) FETÖ'nün AK Parti'yle kapışma tarihine (2011'den sonraya) denk düşüyor.
Peki, AK Parti'nin “fabrika ayarları” bozulmadan önce manzarayı umumiye nasıldı?
Fe'mi Bey'in demesine bakacak olursak, uluslararası kredilendirme kuruluşlarının ne dediğine bakmaksızın yabancı sermaye ülkemize oluk oluk akıyormuş.
Ya şimdi?
Kendisinden dinleyelim: “
”
E hani, yabancı sermaye bu kuruluşların ağzına bakmıyordu!
Fe'mi Bey'in, “
” diyeceği muhakkak.
Zaten bunun için OHAL kalksın, FETÖ'cü gazeteciler serbest bırakılsın, AK Parti 2002'lere dönsün falan diyor ya!
Çok enteresan…
Malum eşhas 39 kişinin katledildiği
a saldırısının ardından “
” yapmıştı ya, kredilendirme kuruluşları Türkiye'nin puanını düşürünce de Fe'mi Bey, “
” diyor.
Biraz daha kaptırsa, FETÖ'ye “
”, Fetullah'a da “
” denilen günlere avdet edilsin diyeceği kuvvetle muhtemel.
Nihayetinde…
cinayetinin ardından, “
” diyen bir insandan bahsediyoruz.
Fe'mi Bey gerçekten de nevi şahsına münhasır bir güzel insan.
(geçenlerde
'a verdiği bir mülakatta Zaman gazetesinin kurulma hikayesini anlatırken) Fe'mi Bey'in bana oldukça ilginç gelen bir özelliğini nakledince bu kanaatim pekişti.
Fe'mi Bey yeni bir gazete teklifi kapsamında Nabi Bey'i ayağa kaldırmış. Patronların arasında da Fe'mi Bey'in kankası, halen FETÖ'den tutuklu bulunan
varmış.
Yola çıkmadan evvel de şayet aramızda ihtilaf çıkarsa ne yapalım diye konuşmuşlar.
Nabi Bey'e demişler ki, ihtilaf çıkarsa bizim İzmir'de bir hocamız var, ona sorarız.
Fe'mi Bey de “
” demiş.
“
” kim mi?
Kim olacak,
Neyse anlaşmışlar yola çıkmışlar. Çok geçmeden de aralarında ihtilaf çıkmış. Haliyle Nabi Bey, “hakeme gideceğiz” demiş.
'nın cevabı şu olmuş: “
.” (Hakemi görüyor musunuz, ne olduğu tee o günlerden belliymiş)
Bunun üzerine Nabi Bey, “
” demiş.
Sonuçta, Nabi Avcı, Mehmet Doğan, Adnan Tekşen mahkemeye gitmişler. Ne ki, Fehmi Koru mahkemeyi kabul etmemiş.
Gerekçesi mi?
“
” demiş.
Aklıma takıldı:
'in, “
” şeklindeki iddiası acaba böylesi bir anlaşmaya mı matuftur?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.