hazretleri yüzde
karşısında büyük bir moral çöküntüsü yaşayan “kavmini” geçen gün öyle motive etmeye çalıştı ki aklınız durur.
Hazret,
1 Kasım seçimleri öncesi paralelcilerin
bir televizyon kanalına çıkıp, “
Kürtlerden alışveriş yapmayın
” diyenlerden “
biz sırtımızı PYD'ye dayadık
” diyenlere kadar herkesi,
ve
'ye karşı ittifak etmeye çağırmıştı.
Hülasa…
'ya, mülâaneci takımına,
'ye, yandan çarklı paralelci
gazetesine,
'nın
,
'ye,
ye,
'ye
'a karşı birlikte hareket edin demişti.
Bu “değişik” direniş çağrısı her şeyden evvel, hitap edilen mahut güruhu “kavim” mesafesinde görüp “
” yapmasını istemekle izah edilebilir.
Fakir de zaten (bugünkü yazı yolculuğumuza başlarken) sadece üslup ve edasından mütevellit değil, çağrıda bulunduğu “güruh” bakımından “kavmini” dedim.
Hazret, 1 Kasım seçimlerinde yüzde 49,5 gibi ezici bir oranla “kavminin” darmaduman olduğunu görünce kendini adeta paralamaya başladı.
Bakın ne diyor: “
AK Parti seçim zaferiyle çok karanlık günlere doğru gidiyor, korkmanız, saklanmanız, yılmanız, bu geleceği değiştirmez…”
Peki bu “
” kavminden ne yapmasını istiyor?
Söz konusu yazısından okuyalım: “
Bu sabah gülümseyerek, başınız dik çıkın evlerinizden… Sizin gülümsemeniz bile onların ödünü patlatır… Sizin korkmadığınızı görmek onları korkudan titretir…”
İtiraf ediyorum, çok feci bir şey bu!
İnşallah böyle korkunç bir şeyle karşılaşmayız. Şayet karşılaşırsak, mahvolduğumuzun resmidir.
Doğrusunu isterseniz,
'ın bu kadar zalim, bu kadar merhametsiz olacağını tahmin edemezdim.
O değil de, ya “sahte yalavaç”ın dediği gibi yaparlarsa!
Ya yüzde 49,5 oy oranını kastederek, “
” modunda gülümserlerse!..
Ya 7 Haziran seçimlerinin hemen ardından bizi tehdit eden; bittiniz, yargılanacaksınız, kaçacaksınız, diyen, mahut kavmin mensupları karşımıza geçip sırıtırlarsa!
Tanrım, işte o zaman biz ne yaparız, nerelere kaçarız?!
kalkışmasında “
” vardı, onlar hiç değilse tahammül edilecek cinstendi, en azından gülüp geçmiştik.
“
” ne yapacağız, nasıl baş edeceğiz, bileniniz var mı?!
Düşünsenize…
, Başaran Ezgi,
, Ilıcak Nazlı,
, Çandar Cengiz,
falan karşınıza geçmiş gülümsüyor!
Gerçekten çok korkunç bir şey! Tir tir titremek ne ki, felaketimiz olur/du.
Bunu tahayyül etmek bile istemiyorum:
“Yapma, ne olur gülümseme…”
“Sende hiç mi Allah korkusu yok, nasıl karşıma geçip gülümsersin…”
“Delirecem artık, kes şunu yeter, çok korkuyorum…”
Ahmet Altan bunu bize yapmayacaktı... Hayır yani, bu kadar insafsızlık olur mu?!
“
AK Parti yüzde 40'ı geçerse, demokrasi dışında mücadele edilmelidir
” diyen
'ın kankası gibi yapsaydı iyiydi.
Veya…
1 Kasım seçimleri öncesi olduğu gibi “
” tehdit etseydiler yine iyiydi.
Veya…
gibi “
17 Aralık'ı unutalım, AK Parti'nin yaptığı güzel şeyleri de yazacağım
” falan deselerdi de iyiydi.
Takdir edersiniz ki, bu denli “
” da korkunç bir şey ama karşımıza geçip gülümsemeleri kadar değil...
, Gülün Adı'nda mı söylemişti: “
.”
Tamam, korkularını yenmek için sabahlara kadar kafa kafaya verip gülsünler ama ne olur bizi korkutmasınlar...
Kendi adıma söylüyorum:
'in biri karşıma geçmiş gülümserse tir tir titrer, imdat diye bağırırım...
Kimsenin kınamasına bakmaz zırıl zırıl ağlarım...
Sekte-i kalpten giderim…
Ulan Fransa'ya kaçarım,
'ndan neyim eksik...(!?)