‘Cumhurbaşkanımıza hakaretten Erdoğan’ı gözaltına almışlar’ hadi yumulun!

04:0027/06/2016, Pazartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Salih Tuna

Paralel örgüt tarafından domuz bağıyla öldürüldüğü iddia edilen gazeteci
bozguncu medyadan
” günlerdir bir ses bekledim.


Tıss yok.



Cumhuriyet

,

Sözcü

ve

Hürriyet

başta olmak üzere

Erdoğan

karşıtlığı mevzubahis olunca sinekten yağ çıkartan köşe yazarları da hiç oralı olmamış.



Tabiri caizse, kulaklarının üzerine yatmışlar.



Zaten kripto paralelci

Sözcü

'de yazsa yazsa

Yılmaz Özdil

(belki bir de Soner Yalçın) yazardı.



Ne ki, o da

Bekir Coşkun

'la diploma tezviri üzerinden mizah üretme yarışına girişmiş.



Ayıptır yahu!



Yalan olduğunu bile bile nasıl hâlâ sürdürebiliyorsunuz? Bu ne paçozluk, bu ne müptezellik, bu ne acizliktir?



Hiç mi utanma kalmadı sizde! Bari “

yalanı doğru söyleyin

”, bu kadar pespayelik olur mu?



Sizin bu rezil hallerinizden cesaret alan “

The Cemaat

”in algı operatörleri de, “

nasılsa bunlara ne verirsek yiyorlar

” düşüncesiyle seri üretime geçmişler.



Erdoğan ve AK Parti

aleyhine olsun da ne olursa olsun zihniyetindeki

kripto paralelci Cumhuriyet gazetesi

de zaten bu yalanlara aşeriyor.



Dün şu haberi yapmışlar: “



Nasıl da ciddi pozlara yatmışlar, canlarım benim.



Haberi okuyalım. Mümkünse,

Orhan Bursalı

da okusun. Köşe yazdığı gazetenin paralelci algı operatörlerinin nasıl “hizmetçiliğine” soyunduğunu ola ki fehmeder.



Haber şöyle: “

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'nın geçtiğimiz hafta Konya havalimanında polis tarafından gözaltına alındığı ortaya çıktı…



Peki nasıl kurtulmuş gözaltından?



Aynı gazeteden okuyalım: “

Rasim Ozan Kütahyalı'nın gözaltına alındığı sırada kendisini bu durumdan kurtarması için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ı aradığı iddia edildi…



Nasıl?



Bir taşla kuş sürüsü değil mi?



Sayın Cumhurbaşkanımız

hem adı “yandaşa” çıkmış Rasim Ozan'a bile tahammül edemeyecek kadar diktatör, hem de kendisine yapılan hakareti bile işine geldiğinde görmezlikten gelecek (bir telefon marifetiyle yok sayacak) kadar adaletsiz…



Diyeceksiniz ki, bu saçmalığın müşterisi var mı?



Olmaz olur mu?



Erdoğan karşıtlığıyla malul hale getirildikleri için gerçeklerle tümüyle irtibatları kesilmiş bir yığın insan var memlekette.



Bundan olsa gerek,

Rasim Ozan Kütahyalı

da

Sabah.com. tr

'ye naçar bir açıklama yapmış: “

Hayatımda çok komik olay yaşadım ama bundan daha absürt ve komiğini yaşamadım (…) Haberde Cumhurbaşkanı'na yakınlığı ile bilinen Rasim Ozan deyip ardından Cumhurbaşkanı'na hakaretten gözaltına alındığımı söylüyorlar. Tam anlamıyla komedi (…) İşin aslı şudur... Geçen hafta bizim Ahmet Çakar ve Abdülkerim Durmaz ile bir konferans için Konya'ya gittik. Diyarbakır Cezaevi'nde insanlara dışkı yedirdiği ve türlü korkunç işkenceler yaptığı binlerce tanığın ifadesiyle belgelenmiş bir işkenceciye işkenceci dediğim için oğlu benden şikayetçi olmuş ve ben de ihmal edip ifadeye gitmemişim. Onun ifadesini Konya'da verdim. Ahmet Çakar da olayın her anında benimle birlikteydi. Gözaltına falan da alınmadım. Olay budur...



Gelgelelim, yalancıların müşterisi ve hatta müptelası olanlar bu “gerçeği” de duymak istemeyecek, yok sayacaklardır.



Tıpkı,

Marmara Üniversitesi

'nin eski yeni rektörlerinin beyanlarına ve

YSK

'nın gönderdiği noter onaylı diplomaya rağmen utanmazca sürdürdükleri gibi.



Dolayısıyla…



Yılmaz Özdil

veya

Bekir Coşkun

söz konusu yalan haberden şöyle bir mizah çalışması içine girebilirler: “

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sabah Konya havaalanında Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a hakaretten gözaltına alındı…



Devamı mizah kurgusu içinde gayet kolay: “

Artık kendisine bile tahammülü kalmadı.



Hiç merak etmesinler bir yığın şebelek de yalanlarına yumulacaklardır.



Bu denli vahim bir patolojik vakıayla karşı karşıyayız. Nasıl düzelirler, çaresi var mıdır bunun, doğrusu bilemiyorum.



Artık sadece yalan dolanla iş görüyorlar. Ne tuhaf, mülâanecilerin karakteristik özelliği de budur.



Ondan sonra da efendim biz paralelci değiliz, diyorlar.



Kardeşim bin defa söyledim: Paralecilerin ürettikleri malzemeleri (yalanları) afiyetle tüketerek gönüllü propagandistlerine dönüştükten sonra ayrıca mülâane yapmanız, maklube yemeniz, şakirt olmanız falan gerekmez.




#Cemaat
#Rasim Ozan Kütahyalı
#Cumhuriyet
#Orhan Bursalı
#Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan