Cübbeli Ahmet Hoca’nın 40 dalgası mı ‘muhalif’ yazarlar mı?

04:0030/01/2016, Cumartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Salih Tuna

Çok değil, 7 Haziran öncesi,
AK Parti
iktidardan düşsün diye
HDP
'nin seçim barajını aşmasını canhıraş istemişlerdi.


Dahası…



Söz konusu seçim sonrası barajı aşan

HDP

'yle hükümet kurmaya hiçbir şekilde yanaşmadığı, HDP'nin

Kılıçdaroğlu

vekaletiyle teklif ettiği “

başbakanlık koltuğunu

” bile elinin tersiyle ittiği için

MHP Genel Başkanı Bahçeli

'ye demediklerini bırakmamışlardı.



Evet,

Sözcü gazetesinden

,

Erdoğan ve AK Parti

nefretiyle HDP'yi arkalayan köşe yazarlarından bahsediyorum.



Geçen gün bu gazetenin başyazarı

Rahmi Turan

, “

S
elahattin Demirtaş'ın temiz ve masum görünüşlü yüzünün arkasında, yüreği kinden kararmış bir ruh yatıyor! Seçimde, İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerde ona oy veren bir kısım ahmaklar, bunu yeni yeni anlıyo
r…”
dedi, iyi mi?


Evvela şunu belirtelim: Siyasi tercihinden dolayı (hangi partiye oy verirse versin) seçmene “ahmak” denilemez.


Bunu asla kabul edemeyiz.


Kaldı ki, Sözcü'nün başyazarı, HDP'ye İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerde oy verenleri “
bir kısım ahmaklar
” addediyorsa, Sözcü gazetesinin “
bir kısım köşe yazarına
” ne diyecek?


Öyle ya, 7 Haziran öncesi
HDP'ye oy verilsin diye adeta yırtınmışlardı.


Mesela,
Bekir Coşkun'ları
, “Atatürkçüleri” HDP'ye oy vermeleri için yüreklendiriyor, Emin Çölaşan'ları da ondan geri kalmıyordu.


Rahmi Turan, “ahmaklık” tesmiye ettiğine bizzat mezkur köşe yazarlarının yönlendirdiğini bilmez mi?



Hiç bilmez olur mu; bilir de dert başka.



O derdin ne olduğuna gelmeden evvel hazretin şu satırlarını da okuyalım:

“PKK çetesi Güneydo
ğ
u
'da sıkıştı
ğı
için paça
sı tutu
ş
an De
mirtaş, Ankara'nın teröristlerle müzakere masasına oturtulması için uluslararası kurumlardan müdahil olmalarını istedi, Leyla Zana da ona destek verdi…



E'eee?



E'si, “

Utanç verici bir durum!

”muş bu!



Bununla da kalmayıp bakın nasıl coşmuş: “

Türkiye Cumhuriyeti'ne dil uzatmaya, bu devleti yabancılara şikâyet etmeye utanmıyor musunuz? / Vicdanınız nasıl razı oluyor buna?...



Breh ki ne breh!



Yahu 2013'ten beri ürettiği malzemeleri ağzınızdan düşürmediğiniz “

paralel örgüt

” Türkiye Cumhuriyeti'ni yabancılara şikâyet ederken neredeydiniz?



Hemen her platformda Türkiye aleyhine lobi faaliyeti yürüten mahut örgütün malzemeleri manşetlerinizi mütemadiyen süslemiyor muydu?



Yabancılara, Türkiye Cumhuriyeti'ni, teröristleri destekleyen ülkeymiş gibi göstermek için gerçekleştirilen

MİT TIRLARI kumpasını

arkalamaya vicdanınız nasıl razı oldu?



Dedim ya, dert başka?



Bu dert de, Sözcü gazetesi başyazarının şu ifadesinde saklı: “

Cumhurbaşkanı Erdo
ğ
a
n'
ı
n gö
rüşmeyi kabul etti
ğ
i HDP Ağ
rı Milletvekili Leyla Zana (...) Avrupa Parlamentosu'nda 'Türkiye ve Kürtler' konulu konferansta konuştu…



Maksat, muhtemel

Leyla Zana

görüşmesi üzerinden

Erdoğan

'a saldırmak.



Aynı dert köşe yazarları

Emin
Çölaşan

'ın dünkü yazısında da var, buyrun birlikte okuyalım: “

Bayan
Leyla
(…) Yine
Tayyip

'

e yanaşıp randevu istedi.(…)
İş
in ilginç
yanı
ise
HDP
'yi hiçbir konuda muhatap kabul etmeyeceğini defalarca açıklayan
Tayyip
bu randevu istemine olumlu yanıt verdi. Kadınla bire bir konuşacaklar (…)
Tayyip'in muhatabı sıradan, ilkokul mezunu bir kadın…”


Üsluptaki pespayelik bir yana da bu adam, hendekteki teröristleri alınlarından öpenlerin partisine daha dün, 7 Haziran seçimlerinde, nerdeyse kapı kapı dolaşıp oy isteyecek kadar cevvaldi.



Kardeşlerim, bu adamlar, (bu adamlar dediğim, sadece Sözcü'nün değil, kerameti kendinden menkul tüm 'muhalif' yazarlar) terörle arasına mesafe koymayı başaramayan

Sayın Bağlamacı

'nın partisiyle “blok” kurulmasını manşetlerden savunuyor,

HDP

'yle koalisyon kurmadığı için de

Bah

çeli'ye “

koltuk değneği

” vs. diyerek hakaret ediyorlardı.



Diyeceksiniz ki bu adamların nesini ciddiye alıyorsunuz?



Haklısınız da, uzun yıllar oldu denize gidemiyorum. Denize gidemeyince de haliyle dalga sayamıyorum.



Dalga sayamayınca da

Cübbeli Ahmet Efendi

'nin, bir vaazında dile getirdiği, “

Denizde tekbir getirerek 40 dalga sayanların gelmiş geçmiş tüm günahları af olur

” fetvasının kapsama alanına girememiş oluyorum.



Muhterem hocam, dalga sayamıyorum, bu adamlarla dalga geçsem olur mu?




#Cübbeli Ahmet Hoca
#Leyla Zana
#PKK