'nin Sayın Bağlamacısı, naçizane yazımızın başlığına itiraz edecek, her zamanki gibi
veya
'i “arkalamaya” çalışacaktır.
Bu da gayet normaldir.
da her halükarda Sayın Bağlamacının partisini arkalamıyor mu? PKK lideri Cemil Bayık, “
Mücadelemize destek olun, HDP'ye oy verin, çünkü verdiğiniz emek artık meyvelerini veriyor…”
dememiş miydi?
Şimdi gerçeği söylemenin tam vaktidir: “
Canlı bombalar Kandil'de kimlerle görüştü
?” şeklindeki bugünkü başlığımız baştan sona yanlıştır.
Çünkü…
“
Hangi canlı bombalar ne zaman ve kimle Kandil'de görüşmüş; elinde delil, belge var mı?”
yollu sorulara verebilecek hiçbir cevabım yok.
“
” şeklindeki tevil çabası da mezkur yanlışı hafifletmez.
Hülasa, Ankara Tren Garı katliamını PKK'ya fatura etmek, elinizde net bir delil yoksa “
” öte anlam kazanmaz.
PKK yöneticisi
'ın söz konusu katliamdan bir hafta evvel metropollerde “
”ni harekete geçirecekleri tehdidinde bulunması, PKK liderlerinden
'nun infial yaratacak bir katliamın planlandığı istihbaratına ulaştıklarını dile getirmesi ve buna rağmen “
” dedikleri insanların katledilmesine seyirci kalmaları, yine mahut saldırıdan 12 saat evvel Ankara'da bomba patlayacağını belirten iki twitter hesabından birinin
cezaevinde yatmış eski bir PKK'lıya
, diğerinin de
HDP'den milletvekili adayına
ait olması ve yine
çarşısında ve
'da vaktiyle katliam yapan
'nın kanlı tarihi, Ankara
Tren Garı katliamında PKK bağlantısına veya kuşkusuna neden olabilir, ama ispat etmeye yetmez.
Dolayısıyla, canlı bombaları PKK'nın gönderdiğini veya teşvik ettiğini iddia etmek “
” başka bir şey değildir.
“
PKK zaten bir terör örgütü, her türlü iftirayı hak ediyor
” diyemezsiniz.
İftiranın hiçbir gerekçesi olmaz.
Adamlık ve mertlik düşmanına bile iftira atmamayı gerektirir. Hiçbir kin, hiçbir öfke haksızlık yapmaya mazeret teşkil etmez. Algı oluşturmak için üçkağıtçılık yapmak, iftira atmak vicdan ve asaletten yoksun olanların harcıdır.
Peki buna rağmen “
Canlı bombalar Kandil'de kimle görüştü
?” serlevhasını neden seçtim?
Söyleyeyim: Sayın Bağlamacının yaptığının ne menem müfterilik olduğunu gösterebilmek için.
Kaldı ki ben terör örgütü PKK'ya yönelik istifham yoğunluklu bir soru sordum sadece, öyle Bağlamacı gibi coşsaydım, “
HDP'nin eveleme geveleme şansı çoktan bitmiştir. Katilsiniz. Eliniz kanlıdır. Yüzünüzden ağzınızdan her yerinize kan sıçramıştır. Ve en büyük terör destekçisi olduğunuz ortaya çıkmıştır…”
demem icap ederdi.
Zira…
Ankara Tren Garı katliamından
hemen sonra, cesetler meydandan kaldırılmamışken daha Sayın Bağlamacı delilsiz, belgesiz coşmuştu: “
AKP iktidarının eveleme geveleme şansı çoktan bitmiştir. Katilsiniz. Eliniz kanlıdır. Yüzünüzden ağzınızdan her yerinize kan sıçramıştır. (…)Her gün onlarca genci katleden, taş attı, slogan attı diye infaz eden devlet, Ankara'nın göbeğinde büyük bir katliama imza atmıştır. (…) Sizin gibi alçaklardan korkmayacak (…)Bizim alçaklarla bir arada yaşama, dayanışma gibi isteğimiz yoktur. (…) Haysiyetini yitirmiş olanlarla birlikte yaşam da olmaz (…) Bu devletimizin, milletimizin birliğine yapılan saldırı değil, devletimizin halkımıza yaptığı saldırıdır (…) Ortaya çıkan tablodan çok memnunlar…”
Bunları söyleyen, katliamdan yaklaşık bir hafta evvel “İç savaşı tartışabiliriz” diyen bir partinin lideri!
Bunları söyleyen, 7 Haziran seçimlerinden önce, Diyarbakır'ın bombalanması nedeniyle oylarını yüzde 2 artırdığı bilinen bir partinin lideri.
Bunları söyleyen, 6-8 Ekim olaylarında 16 yaşındaki
başta olmak üzere 53 vatandaşımızın katledilmesine neden olan o menfur çağrının sahibi.
Bunları söyleyen, yine 7 Haziran seçim öncesi
'daki bombalamanın hemen ardından
ve
'yi suçlayan, bombacıların
'li olduğu ortaya çıkınca da hiç mahcup olmayan bir insan evladı.
Zaten en büyük özelliği de hiç mahcup olamaması.
Onun için dedim ya,
'ün siyasi versiyonu, başka da bir şey değil.