Hakkını teslim edelim; değişime iştiyak derecesinde açık olduğu halde bıyıklarına yıllar yılı sahip çıktı, çıkıyor.
Bu yanıyla da,
'den ayrılıp
'a yakınlaşıyor.
her daim izan, insaf, usare, insaf, hülasa, ölçüyü gözetiyor.
Ne ki, bu beyefendi bazen muvazeneyi dağıtacak kadar ölçüyü kaçırıyor.
Mesela, “
” (17. 07. 2014) başlıklı sevimsiz, saçma sapan bir yazı dercetmişti de vakitlice bu köşecikte tenkit etmiştim.
Malumunuz, Batıda üretilen her “
” gönüllü taşıyıcısı olmak
tipik bir alışkanlığıdır.
ve
adlı oryantalistler
ardından “
” (Jihadist) kavramını dolaşıma sürdüklerinde mahut aydınların nasıl “
” olduklarını görmüştük.
Lakin, “
” deyimini Türkiye'de bilebildiğim kadarıyla bu beyefendiden başka terennüm eden olmadı.
Müslümanlar veya dindarlar veya “
” deseydi, pekala anlaşılır bir şeydi.
Alemlerin rabbi olan Allah,
'de “dinini” tamamladığını açık seçik belirttiği halde, muhafazakar Müslüman kimliğiyle bilinen bir aydın, nasıl olur da “
” başlığını atar?
Böyle yazmıştım.
Düzletmedi. Daha doğrusu, vakitlice düzeltmedi. Bir yıl bekledi; “
” (09. 07. 2015) serlevhalı bir yazı yazdı.
Demek ki beyefendinin “
” böyleydi.
Mahdumu (M.A.) da kendisi kadar beyefendi, nazik ve son derece saygılı bir çocuktu.
Bilmem ki, onun da “tarzı” böyle mi?
Bundan 2 yıl mukaddem,
'da, “
” başlıklı yazısında benden, “
” (a passionately pro-Erdogan writer) şeklinde söz etmiş,
'ı da
(a strongly pro-Erdogan daily) olarak betimlemişti.
Fakir de hayret etmiş, (aynı tarihte kendisinin de yazarları arasında olduğu)
, demiştim.
Üzülmüştüm…
Böylesine bir adanmışlıkla
diye de hayıflanmıştım!
O dönemde içerde ve dışarda,
'ın
'ye karşı verdiği mücadeleyi itibarsızlaştırmak, akim kılmak için “
” algısı oluşturulmaya çalışılıyordu. Bu çocuk da, “
” lakırdılarıyla bu zıpçıktı “
” algısına “
” etmeye kendisini öyle adamıştı ki, köşe yazarı olduğu gazeteyi bile “unutuvermişti.”
“
” demiştim de çok alınmıştı. (Hatta onunla birlikte bir yazar da üstüne vazifeymiş gibi acayip alınmış, fakire çemkirmişti.)
Mahdumun, 15 Temmuz'dan sonra, FETÖ'ye verdiği desteğin nasıl bir “
” olduğunu fehmettiğinden eminim. (Günahı vebali boynuna; ortak bir gazeteci dostumuz, çoktan fehmettiğini söyledi.) Fakat, “tarzı” nedir bilmediğim için nasıl itiraf edeceğini de bilemiyorum.
Uzun lafın kısası, bu beyefendiye de mahdumuna da hususi bir tepkim, bir alerjim, dahası, sevgisizliğim yok.
Gelgelelim, bu beyefendi, 17-25 Aralık 2103'ten 15 Temmuz 2016'ya kadar FETÖ'nün yargı ayağının
gibi davrandığını da bize unutturamaz.
Bir defasında, dönemin
, dönemin
(günümüzün FETÖ'cü kaçak savcısı)
'ın adliye önünde bildiri okumasının hukuki olmadığını
'te dile getirir getirmez
'e canlı telefonla bağlanmış, “
” diye kaptırıp gitmişti.
O kadar kaptırmıştı ki, beklediği o açıklamayı nerdeyse
'dan evvel bizzat kendisi yapacaktı. Neyse ki, çok geçmeden
beklediği açıklamayı yapmıştı da rezil rüsva olmaktan kurtarmıştı.
FETÖ'cülükten
.
Bu beyefendi, dönemin FETÖ'cü HSYK'sını canhıraş biçimde arkaladığı, malum “yargı darbesini” sonuna kadar desteklediği,
karşı FETÖ'cü hakim ve savcıların PR'ını yaptığı, o HSYK bildirisini aklamak için kırk dereden su getirdiği yazıları için pişmanlık duymuyor mu?
Ben olsaydım, hele hele
ve (İbrahim Okur'un tavsiyesi üzerine Ahmet Hamsici tarafından göreve getirildiğini söyleyen)
'in itiraflarından sonra yüzüm kızarır, insan içine çıkamazdım.
Sahi bu beyefendi hiçbir şey olmamış gibi kurulduğu köşeden ahkam kesmeye devam mı edecek?
'cü mezkur
üyeleri nasıl seçildiklerini, kimlerin göreve geleceğine nasıl karar verdiklerini, adliye önünde bildiri okuyan
'cü kaçak savcıyı arkalayan o
nasıl bir talimatla yazdıklarını, şeytanın aklına gelmez ayak oyunlarıyla bir gizli tanığı bile nasıl mesleğe kabul ettiklerini,
ve
'a
'ın sipariş ettiği sayıda üye yerleştirmek için neler yaptıklarını bir bir anlattıktan sonra bu beyefendi, hiç değilse, bir özür de dilemeyecek mi?
Bakınız, bu beyefendi
'te neler yazmıştı: “
”
İmdi, ziyadesiyle sıralayalım:
FETÖ'den tutuklu yargılanıyor şimdi.
FETÖ'den tutuklu yargılanıyor. Bir ara Bakırköy Cezaevi'nde açlık grevine başlamıştı, sonra ne oldu bilmiyorum.
FETÖ itirafçısı oldu.
Ahmet Hamsici söz konusu itirafında, “
” dermeyan etti. (Gördünüz mü kategoriyi beyefendi?)
Ahmet Hamsici, İbrahim Okur hakkında, “
” dedi. (Peki beyefendi, o tırnak içindeki ünlemi ne yapacaksınız şimdi?)
Demek ki bazen birbirlerine karşı da “
” alıyorlardı.
Acaba diyorum,
hemşehrisi ve mahdumunun nikah şahidi olduğu bu beyefendiye karşı da, bir “tedbir” almış mıydı?
Almamışsa bu beyefendinin işi zor!
Yanlış anlaşılmasın…
Bu beyefendi “
” veya Fetullahçıdır, demiyorum. Yazılarıyla ve konuşmalarıyla FETÖ'ye sonuna kadar yardım ve yataklık etmiştir, diyorum.
İyi de,
daha fazlasını yapmadı.
Niye içerde?
'te köşesi olmadığı veya
'ın işlerini takip etmediği için mi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.