Cevabını herkesin bildiği bu soruyu bir başka şekilde soralım: PKK terör örgütü liderlerinden
'a
'de telekonferans izni veren Almanya,
neden izin vermedi?
Gerçekten de bu ülkede yaşayan herkes bu sorunun cevabını üç aşağı beş yukarı bilir.
Hatta sadece bunu değil,
'daki darbeye
'nın neden darbe demediğini,
'nın darbeci
'nin ayaklarına neden kırmızı halı sererek karşıladığını da bilir.
Evet, bu ülkede yaşayan herkes bunları bilir. Köylü bilir, işçi bilir, esnaf bilir, sokaklardan kağıt toplayanlar bilir, kırmızı ışık çocukları bile bilir...
Bir tek
” ve “
” bilmez.
Aslında onlar da bilir de domuzluğuna söylemezler. Tevil ederek çarpıtırlar. Çünkü görevleri budur.
Özellikle de 1991'deki “
”ndan beri Batı'nın çirkin yüzünü saklamak için adeta kendilerini telef etmeleri de bu görevleri yüzündendir.
Batı'ya şeksiz şüphesiz biat edilmesi için (hele hele son 10 yıl boyunca) panayır hokkabazları gibi çalıştılar.
Batı'dan kastımız elbette Batı'da yaşayan halklar değildir. Onları da enformatik esarete duçar eden “Irkçı Siyonist networku” kastediyorum.
Dolayısıyla, Batı kamuoyuna gerçekleri anlatmaktan hiçbir zaman vazgeçemeyiz. Her imkan ve yolu bu uğurda sonuna kadar değerlendirmeliyiz.
Mesela, ABD kamuoyu,
'in Türkiye'de masum insanları nasıl katlettiğini hakkıyla bilse,
'da bir saat kalmasını istemez.
Gördünüz işte; uluslararası toplumu uyutmak için
'a
'i çıkartıp 237 insanımızın acımasızca katledilmesine “
” dedirttiler.
ABD de onca olan bitenden sonra, mesela, darbecilerin 15 Temmuz akşamı Genelkurmay Başkanımız
'a, “
” dediği dermayan edildiği halde
'daki teröristin iadesi için hâlâ delil istiyor.
Uzun lafın kısası, ABD'yi darbenin arkasında Gülen'in olduğuna dair hiçbir delil kesmiyor.
Bizim
i de darbenin arkasında ABD olduğuna dair hiçbir delil ikna etmeye yetmiyor.
Daha önceki darbelerin ABD onayıyla yapılması, Gülen'in ABD'de ikamet etmesi ve Gülencilerin elde ettiği kozmik sırların yabancı ülkeler için değeri “
” arkasında ABD olduğuna dair bir nedensellik gücüne sahip değil, diyor.
Söz konusu yazısında, “
” dediği halde, “Gülenci darbenin” arkasında ABD'nin olduğuna dair “nedensellik gücünü” yakalayamaması, doğrusu beni ümitsizliğe gark etti.
Hatta…
Yine de hepten umutsuz değilim; zira bilim de
de her geçen gün gelişiyor.
Fehmi Bey,
'in aksine, darbenin arkasında
'in olduğundan pek emin değil; oldukça muğlak ifadeler kullanıyor.
Lakin, darbenin arkasında ABD'nin olduğundan gayet emin.
Geçen günkü yazısında ABD'nin “
” darbeleri üstlenmemiş olmasının o darbelerin arkasında olamadığı anlamına gelmeyeceğini, “
” özdeyişiyle dercetti.
Mezkur yazısında,
darbecilerinden,
'ün anı kitabından şu satırları iktibas etmiş: ”
”
Fehmi Bey hemen bu satırların ardından “dalgasını” geçmeyi de ihmal etmemiş: “
”
Ne dersiniz
, güzel mi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.