Bugün de öyle yapacağız, lakin çok parçalı olmayacak, sadece iki konuyu ele alacağız.
Hazırsanız başlayalım…
Evvela gündemdeki
kongresini ve
'ın nasıl
ve
ğunu konuşalım.
Aslında mevzunun “nasılı” gayet açık ve net;
2014'te nasıl Genel Başkan ve Başbakan olduysa
da 2016'da aynen öyle olmuştur.
Evet, mevzunun “nasılı” böyle, lakin “niçini” biraz netameli; zira birçok soruyu icbar ediyor.
Mesela, Binali Yıldırım'ın neden daha önce değil de şimdi tercih edildiği sorusu bunlardan biridir.
Fakire sorarsanız, mezkur tercih önceliğini,
sonuçlarında aramak gerekir.
Ne ki, biz şimdilik o taraflara yelken açıp da uyuyan fitneyi uyandırmayalım. Gerçi fitne uyumak şöyle dursun mesai yapıyor ama olsun en azından bizden ona zırnık çıkmasın.
'ın ağzına sağlık, AK Parti kongresinde yaptığı konuşmayla “fitnenin” tepesine tepesine vurmuştur.
Binlerce kilometrelik bölünmüş yollardan havaalanlarına, köprülerden
'a kadar (Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca tüm ulaştırma bakanlarının toplamından daha çok) hizmet verdiği halde “benbenlik” yapmaya tenezzül etmemiş, (hakkaniyet, vefa, adalet ve vicdan gereği)
vurgu yapmayı öncelemiştir.
Gelgelelim…
Sayın Binali Yıldırım da özgürlükçü anayasa ve başkanlık sistemi vaadini yerine getirinceye değin, halihazırdaki hastalıklı sistemden kaynaklanabilecek komplikasyonlarla mücadele etmek zorunda kalacaktır.
Çok zor ve çetin bir süreçtir bu. Kalbinde hastalık olanlar “uyumu” iğva etmek için matine – suare çatallı dilleriyle çalışacaklardır.
Şükür ki şükür, Sayın Yıldırım'ın, Sayın Erdoğan'ın liderliğindeki uzun ve sağlam yürüyüşü “uyumun” teminatıdır.
Lakin baba ile oğlu birbirine düşürecek denli fitneye davetiye çıkartan malum sistemle ilanihaye uyum içinde yürümek mümkün değildir.
Sayın Binali Yıldırım'ın başkanlık sistemi vaadini gerçekleştirmede ve “paralel çeteyle” mücadelede Allah yardımcısı olsun.
Ve…
Allah, AK Parti'yi, AKP'li fırıldaklardan, nüfuz casusu çakallardan ve 4 eğilimli çıkar gruplarının şerrinden hıfzı emin eylesin.
Gelelim ikinci konumuza…
Evvela
'ye can kulağımızı verelim:
” (
sayfa 18. Bu vesileyle mütercim Osman Arpaçukuru'nu tebrik edelim. Gazâlî'yi tercüme etmemiş, resmen Türkçe konuşturmuş.)
İmam Gazâlî “
” adlı eserinden iktibas ettiğim bu satırların ardından şöyle devam ediyor: “
”
Gazâlî elbette burda durmuyor.
üstadımızın, “
” dediği şekilde aklı ve kesin bilgi edinme araçlarını adamakıllı teşrih masasına yatırıyor.
Yazık ki yazık,
'nin sorguladığı akıl şöyle dursun, bu aklın zerresini bile haiz olmayanların akıllarıyla başımız felaket belada.
Adama diyorsun ki, kardeşim senin hocan 3'ü 10'dan büyük görüyor, cevap veriyor; “
”
Adama diyorsun ki, kardeşim senin bu hocan neden 3'ü 10'dan büyük görüyor, cevap veriyor, “
”
Bu akıllara ne desek bilmem ki!
Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.