Bunun dışında da yollarımız hiç kesişmedi.
Bu oldukça sınırlı görüşmelerden edindiğim izlenim şuncağızdan ibaretti: “
”
Burdaki “olmuşluğun”,
marifeti, “
” durumuyla uzaktan yakından alakası yoktu.
Sonuçta televizyon yoluyla elde edilen bir “oluştan” söz ediyoruz.
'da (evet, vaktiyle böyle bir televizyon kanalı vardı) “
” belliydi ve “
”
Bu “oluş”un doğal sonucu olarak da hep akredite sularda yüzmeye özen gösterdi.
Faili meçhullerden geçilmediği dönemde, “
” mısraını adeta kendinden geçercesine terennüm etti.
“
” dediği için
'ya öz yurdunda “sittir çekenleri” alkışlayanların yanında yer aldı. Bir başka ifadeyle, “
” manşetini atan
yolculuk yaptı.
de, (demokrasiye tankla balans ayarı yapan)
'in cumhurbaşkanı adayı olduğunu ilan etti.
Hülasa, yeni yerleştiği “beyazların mahallesinden” dışlanmamak için ne gerekiyorsa onu yaptı.
Lakin devir çok hızlı değişiyordu.
Hele son zamanlarda öyle akıl almaz bir hızla değişiyordu ki, ayak uydurmak için ya “
” olmak ya da “
” icap ediyordu.
Misal,
, 7 Haziran sonrası, “
” diyerek aba altından sopa gösterirken, 1 Kasım sonrası adeta kendi kendini sopayla döverek yaranmaya çalıştı.
işte bu baş döndürücü hıza ayak uyduramadı.
Türk polisini “
” veya “
” gibi göstermek için “
” tezvirini yaydığı, “
” ayaklarına yattığı dönemde kaldı.
Yani…
Psikolojik harp tekniklerinin kralını uygulayan
'ın amiral gemisinin polise karşı “
” verdiği, polislerin ağzından, “
” dedirttiği dönemde.
Yani…
bağlama eşliğinde parlatıldığı, Mehmetçiğin arkasındaki toplumsal desteği bölmek için “
” bozgunculuğunun arz-ı endam ettiği, PKK'lılara “
” muamelesi yapıldığı dönemde kaldı.
Haliyle…
Programına, canlı telefon bağlantısıyla katılan (öğretmen olduğunu söyleyen) bir kadının, “
” ifadelerini, “
” sorusunu bile sormadan (çakılıp kaldığı dönemin algısı üzerinden) temellük etti.
Dedim ya, devir değişmişti ama Beyaz bunun farkında bile değildi.
Farkına varınca da özür diledi ama kimseye yaranamadı.
Yaranamadığı gibi (tam da, sakın bu yapılmasın, diye düşündüğüm sırada) Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “
” iddiasıyla hakkında soruşturma açıldı.
İşte bu hiç olmadı.
Terörün, terör örgütünün ekmeğine yağ sürmek, bedavadan propagandasını yapmaktır bu!
Terörle mücadele böyle olmaz.
Algıları hesaba katarak toplumsal desteğinizi her geçen gün arttırmak zorundasınız.
Anlatacaksınız…
Avrupa'dan Amerika'ya kadar hiçbir bağımsız ülke kendi ülkesinin toprakları içinde hendekler kazılmasına, bu hendeklere teröristlerin yerleştirilmesine, bu hendekler marifetiyle halkı rehin almasına izin veremez…
Bunları ve daha nicesini bıkmadan, usanmadan, anlatacaksınız…
Bir de mümkünse, siyah takım elbiseler giymenin kültürel iktidara yetmediğini adamakıllı fehmedeceksiniz.
Onca yıl geçti, milyonlarca üyesi olan bir teşkilatta kaç kişi gazete okuyor, kaç kişi üç tane yazar adını sayabiliyor?
Olmaz böyle.
Muhafazakar eziklerle, “
” yaranmaya çalışan çapsızlarla, ve “
” hiçbir şey olmaz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.