Bu satırlar bana ait değil.
Değerli tarihçilerimizden
'ın bir
söyleşisinden.
ve
'ye karşı olası bir darbeyi “
” 2011'den önce kimlerin “
” verdiği hepinizin malumu.
Ne ki, “
” diyerek yola çıktıktan sonra
'ı kovarak gazetelerini
'ye “hizmete” teslim edenler de var.
Demek ki 2011 herkes için milat değil, ve demek ki, her döneme uygun “
” görenler de var.
Ne ki,
'dan
'ye,
'den
'a kadar birçok yazarçizer için 2011 tastamam bir milat.
Zira, 2011'den önce “
” diyerek yere göğe sığdıramadıkları
'a 2011'den sonra “
” veya “
” demekle de kalmayıp işi nefret söylemine kadar vardırmışlardı. (Bunlara sonradan kimi “AKP'li fırıldaklar” da eklemlenmiş, hatta içlerinden bir biçare, “Erdoğan 2011'den sonra diktatörleşti” demişti.)
Bu yazarçizerlerin arasında “endişe” kamuflajlı darbe siparişi verenler de oldu, darbeye giden yollara taş döşeyenler de!
Sözgelimi,
, 15 Temmuz darbe kalkışmasından bir hafta evvel durduk yere sandığı ve seçimi gayrimeşru ilan etmişti.
de malum televizyon programında,
ve
için, “
” diyerek
'ın yüzünde gülücükler açmasına neden olmuşlardı.
Darbeyi önceden bilip darbeye uygun pozisyon almak veya darbeye yatırım yapmak elbette ahlaksızlıktır.
Fakat darbeyi önceden bilmek FETÖ'cü olmayı gerektirmez.
FETÖ'cü kaçak
15 Temmuz'dan bir ay önce bir televizyon programında, “
” dedikten sonra 15 Temmuz'u tahayyül edercesine şöyle sürdürmüştü: “
”
'ının dış politika yazarı
da, 15 Temmuz akşamı Erdoğan'ın sağ kaldığına muttali olunca, canlı yayında nerdeyse küçük dilini yutacaktı.
Demem o ki, bu gevşek ağızlı FETÖ'cüler darbeyi önceden biliyorlardı. Haliyle, bunlarla kulak mesafesinde olan herkes de darbeyi önceden bilebilirdi.
Kaldı ki,
örneğinde olduğu gibi birçoğunun da kulak mesafesinden
mesafesine geçtiği bilinen bir gerçektir.
Yargıya taalluk eden mesele darbeyi önceden bilip “
” vermek değil, FETÖ'yle kurulan ilişkinin niteliğidir.
Mesaj falan vermek nihayetinde ahlakın konusudur, ilişkinin niteliği yargının.
“
” misali, “
” ifadesinin yargı nezdinde anlamı yoktur. Yargı kararı bilgi ve belgeye dayanır, “şefaat” veya “maslahata” değil.
Şayet maslahat söz konusu olsaydı, çoktan “
” dönüşmüş malum yazarçizerlere hiç dokunmamak icap ederdi.
Yurt dışında FETÖ adına PR malzemesi olarak kullanıldıkları gibi yurt içinde de FETÖ'ye karşı mücadeleyi geniş halk kitlesi nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışanların malzemesine dönüştüler.
Bunların içinde hiç sıkılmadan, “
” diyecek kadar coşanlar var.
Ayıptır, günahtır…
Siz nasıl olur da sahte CD'lerle, uzaktan cep telefonuna rehber yerleştirmelerle, bilgisayarlara girerek delil üretmekle, casusluk yoluyla donanmayı çökertmekle, velhasıl, “kumpas” kurmak marifetiyle “devletin kılcal damarlarına” yerleşmeye çalışan FETÖ örgütünün yaptıklarıyla, 15 Temmuz'da savaş uçağı ve tanklarla halkı katleden FETÖ'ye Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin yaptığını eş tutarsınız?
Hadi bu muhterem son günlerde kendi kendini iptizale uğratmakla meşgul diyelim.
Peki,
yazarının şu sözleri ne demek oluyor: “
'
”
Hayır, FETÖ mensuplarını 17-25 Aralık 2013 için mazur gösterme gayretine takılmadım.
Orası ayrı…
bünyesinde darbe girişimi olduğu kanaati uzun süre yerleşmedi, diyor ya, fakir oraya takıldım.
Hangi bünyeymiş bu?
17-25 Aralık sonrası meydanlara koşmuş, lideriyle birlikte “yolsuzluk susturuculu” darbe girişimine karşı çıkmıştır.
AK Parti'nin bünyesinde hiçbir muğlaklık yoktu; 17-25 Aralık'ın darbe girişimi olduğu konusunda gayet nettiler.
Kanaati netleşmeyen “
” vardı sadece.
yazarı
'ın bile dünkü yazsısında
, “
örtülü bir darbeye
” diyerek kanaatini gayet net bir şekilde ortaya koyduğu bir dönemde…
FETÖ operasyonlarını eleştirmek sadedinde neyi muğlaklaştırdığımızın farkında mıyız acaba?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.