Aslında “itiraf etti” ifadesi yanlış oldu; doğrusu, “
” olacak.
Zira işin aslına henüz muttali değiliz. Belki de “kumpası” birlikte kurmuşlardı, nerden bileceğiz!
Madem “kumpasa” maruz kaldı şimdiye değin neden dermeyan etmedi?
Değil mi?
geçen gün kerimesi (Aslı Ilıcak) vasıtasıyla
gazetesi yazarı
'e gönderdiği notta şöyle diyor: “
”
Şayet doğru söylüyorsa, “
” dediğinin “
” çok büyükmüş ki
havada kapmış.
Gelgelelim, doğruyu da söylemiş olsa, “
” lafı öyle ağızdan kaçacak laflardan değildir, hiç kusura bakmasın.
Neyse, bunlar, nihayetinde iddia.
Peki ya itiraf?
O da var; buyrun birlikte okuyalım: “
”
Demek ki…
Büyük bir adanmışlıkla her fırsatta savunduğu, uğrunda kitap (“Her taşın altında 'The Cemaat' mi var?”) yazdığı “yapının” acımasız bir terör örgütü olduğunu 15 Temmuz gecesinden sonra görebilmiş.
Demek ki,
'ın görebilmesi için 250 insanımızın şehid düşmesi, binlerce insanımızın gazi olması ve
'in bombalanması gerekti.
Doğrusu faturası çok ağır bir görme şekli bu.
Yine de görmekle kalmayıp, “itiraf” etmeyi bildi. Bu da takdir edersiniz ki hiç yoktan iyidir.
'ın kıymetlisi bunu bile lütfetmiyor.
Hayır canım, her şeyi görüyor, hiç görmez olur mu?
“
” görmekle, “
” (
) şeklinde kefil olduğu
'nın
'cü başkanvekili dahil birçok üyesinin itirafını da “görüyor.”
Gördüğü halde susuyor, mesele de burda.
'dan
'a kadar nasıl örgütlendiklerini,
'den aldıkları direktifleri nasıl yerine getirdiklerini bir bir anlattılar.
Tutuklu yargılanan
bile en sonunda bildiklerini “itiraf” edeceğini beyan etti.
kulağının üstüne yatmaya devam ediyor.
Neden acaba?
Konuşursa, o “
” kefil olduğu yüksek yargı mensupları da “konuşmaya” başlar diye mi çekiniyor, bilemiyorum.
Benim bildiğim,
'i tüm yazarçizerleriyle elinden çıkartan Aydın Doğan'ın bu beyefendiyi elinde tutmasının muhakkak bir hikmeti vardır. (Unutmuş olamazsınız; dönemin Başbakanı bu beyefendi hakkında, “Aydın Doğan'ın iş takipçisi” dediği iddia edilmişti.)
Bu beyefendiyi bu denli kıymetli kılan, “
” tanışıp kefil olduğu mahut yüksek yargı mensuplarıyla kurduğu “
” miydi?
Bunları ve daha nicesini sordum.
geçenlerde cevap sadedinde etrafta dolaştı durdu.
'da
müfettişlerine hitaben konuşması için
ve
tarafından davet edilmiş de, konuşması çok beğenilmiş de, alkışlanmış da, falan da filan da…
Beyefendi, siz benim sorularıma neden cevap vermiyorsunuz?
Ben size
muhabbetini veya
sormuyorum ki.
Çok daha basit sorular soruyorum.
Yargı ayağını “
” gibi sabah akşam arkaladığınız örgüt, 15 Temmuz'da korkunç bir cinayet işledi, dahası, bu ülkeyi işgal etmeye kalkıştı, neden hâlâ susuyorsunuz?
“Allah aşkınıza bu adam neden hâlâ içeride” başlıklı yazımda (16 Kasım 2016)
'in mağduriyetini dile getirmiştim. “
” dediğim naçizane yazımı, “
” şeklinde nihayete erdirmiştim.
elbette FETÖ'cülerle aynı koğuşta yatmıyor. Zaten ölür de FETÖ'cülerle aynı koğuşta yatmayı kabul etmez. Böylesi bir işkenceye asla boyun eğmez.
, bazı gerçekleri grotesk anlatmak en etkili yoldur, demişti, aklımda kaldığı kadarıyla.
Demem o ki, mağduriyetini etkili bir şekilde dile getirmek için söz konusu ifadeye yer verdim.
üstadımız, “
” der ya, o hesap işte.
Mezkur ifademi yanlış anlayan çıkacağını hiç sanmam, ama, yine de not düşmek istedim.
Günün birinde arşive bakan literal okumanın ifratında dolaşan bir insan evladı yanlış anlamasın diye şunu da ilave edeyim: Mehmet Ali Tekin 3 kişilik odada 4 kişi kalıyor. Hepsi de FETÖ'ye bidayetinden beri karşı olan insanlar.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.