AK Parti’nin gazozuna ilaç mı kattılar bu nasıl uyku?

04:0012/04/2016, Salı
G: 13/09/2019, Cuma
Salih Tuna

Reza Zarrab
'ı tutuklatan
Başsavcı Bharara
'nın o mülâaneci kaçak savcı gibi bir mahkeme önünde bildiri dağıtmadığı kalmış.


Allah'ı var iyi gidiyor.



İyi gidiyor dediğim, güzel coşuyor.



Son açıklamasında diyor ki:

“Reza Zarrab
için iddianame hazırlayıp tutukladığımızda 8 bin 100
twitter takipçim varken, 4 gün içinde tamamı Türkiye'den 270 bin kişiye ulaştım…”


Eh yani, 4 günde bu denli artış kimde olsa coşar.



Peki, bu artışın nedeni ne olabilir?



Acaba ABD eliyle

Erdoğan ve AK Parti'yi

yıkabilir miyiz diyen

“vesayetçi cephenin”

veya

17-25 Aralık kumpası

kursaklarında kalanların

patolojik tecessüsü

mü?



Bilemediniz.



Siz bilemediniz ama bakınız

ABD'li Başsavcı

nasıl da biliyor: Mahut artış, Türkiye'de yolsuzluğa karşı önlem alınmadığına dair kanaatten kaynaklanıyormuş. Yaaa!!!



Başka neden kaynaklanıyor?



İyisi mi Başsavcıyı dinleyelim, çok daha zevk alacağınıza kalıbımı basarım:

“Başka bir nedeni de Türkiye'de insanların
özgür
bir basına sahip olmadıkla
rı için sosyal medyanın özgür ortamına gösterdikleri rağbetti…”


Vallahi şaka yapmıyorum, aynen böyle söylüyor.



Zaten şaka yapmadığımı, hazretin söz konusu açıklamasının devamında,

Erdoğan

'ın gazeteciler ve çocuklar dahil 1800'ü aşkın kişiyi kendisine hakaret etmek suçundan dava ettiğini,

Türkiye'de

en az 13 gazetecinin hapiste olduğunu,

büyük medya sahiplerine taciz ve oto sansür

dahil baskı yapıldığını dile getirmesinden de kolaylıkla çıkarabilirsiniz.



E haliyle, “büyük medya sahiplerinden”

Aydın Doğan

'ın amiral gemisi de mahut konuşmaya,

“Sindiremezler”

manşetiyle atladı.



İyi güzel de,

ABD'li Başsavcıyı

kim sindirecek yahu?



Türkiye ayağa kalksa sindirebilir mi ki, Star gazetesinin bir haberi sindirebilsin?



Kaldı ki, neymiş Star'ın haberi?



Şu: İade edilmekten kurtulabilmek için

Fethullah
Gülen

'in

2,5 milyon dolar

verdiği

“Steptoe & Johnson”

hukuk bürosunun avukatlarından biri

Bharara

'yı savcı olarak önermiş…



Buradan, Baharara'nın himmet- rüşvet aldığı sonucu çıkmaz, ama, hazret çıkartıyor.



Demek ki, mülâaneci takımından mesleği kapmış, iyi çarpıtıyor.



Peki biz ne yapalım; bizdeki vesayetçi şebekler yetmezmiş gibi bir de elin savcısına laf mı yetiştirelim?



Daha önce de bu köşecikte sormuştum: Türkiye'yi teröre destek veren ülke olarak gösterebilmek için kumpas marifetiyle gerekçe üreten bir “örgütün” eline neden malzeme verdiniz?



Malumunuz,

Florida

'daki mahkemede

Reza Zarrab

, ceza indirimine uygun adımlar mesabesinde

“kefalet duruşmasından”

vaz geçtiğini beyan edince tiyatronun

New York

perdesi açılmış oldu.



Bu da

FBI

ile anlaştığı yorumlarına neden oldu.



Aydınlık gazetesi bir süre önce yaptığı haberlerde, ABD'nin

Zarrab

'la ilgili soruşturmayı

Türkiye

'den gizlediğini,

İ
ran

'da yargılanan

Babek Zencani

'nin idam edileceğinin belli olmasının ardından kendisine yönelik operasyon yapılacağı bilgisine ulaşan

Zarrab

'ın

AK Parti

hükümetinden koruma talebinde bulunduğunu, lakin, AK Parti hükümetinin bu konuda duyarsız kaldığını, bunun üzerine

Zarrab

'ın da

Tarabya

'daki “

güvenli ev

”de

FBI ajanlarıyla

temasa geçerek

ABD

'yle anlaştığını, vereceği bilgiler karşılığında ceza alma konusunda güvence aldığını dile getirmişti.



Bu haberlerin ne kadarı doğru ne kadarı yanlış, bilemem.



Lakin sonuç ortada…



AK Parti

duyarsız mı kaldı yoksa uyudu mu veya uyutuldu mu, onu da bilemen.



Benim bildiğim şudur: Taşeronlarına (PKK ve paralel örgüt) karşı savaştığın “merkezin” şeytanlıklarına karşı “uyanık bir bilince” sahip olmadan duramazsın.


#Reza Zarrab
#Aydın Doğan
#pkk
#paralel örgüt