Dağlar deyince benim aklıma
gelir. Dağların kartalıydı o. Mazlumlar için bir ömür vuruştuğu dağlarda şehid düştü.
Dağlar isyanın, intizarın meskeniydi.
“Benim meskenim dağlardır”
demişti
da
, “Uzasan, göğe ersen, / Cücesin şehirde sen; / Bir dev olmak istersen, / Dağlarda şarkı söyle!”
dememiş miydi?
da “
” adlı bir albüm çıkarmıştı.
“
” türküsünde, “
ağabeyin bir gün dağdan döner / sarılırsın yavrucağım
” diyordu.
Lakin…
'nin
olduğunu söylediği için kovuşturma geçirdiği dönemde, adına havaalanı açıldığı dönemde değil.
Yani…
'nde mahkumların köpeklere tekmil vermek zorunda bırakıldığı, “
Kürtçe bir şarkı söyleyip, klip çekeceğim
” dediği için Ahmet Kaya'nın linçe tabi tutulduğu dönemde!
Yani…
'den Kürtçe yayın yapıldığı, Kürtçe savunma hakkı tanındığı, Kürtçe anadilde eğitimin yolu açıldığı bu dönemde değil…
Böyle olmuyor değil mi; bugünkü yazı yolculuğumuzun serlevhasına çektiğimiz gibi, “
” dönmek, o türküdeki dağların yerine “hendek” koymak hiç yakışık almıyor değil mi?
yakıştırıyor ama!
Hem de liseli ergen düzeyindeki güzellemelerle.
İçleri acıyormuş ölen gençlere.
Ama aynı gençler silahları bıraktıklarında daha fazla içleri acıyan da bunlardı.
Öyle büyük derde duçar olmuşlardı ki kuyruğu yanmış kedi gibi dağlara vurmuş, gencecik çocuklara, silah bırakmak ağrınıza gitmiyor mu, yollu sormuşlardı.
Kandil'in önüne,
'in “
”ndaki çingeneler gibi kendilerini atıp, “
Erdoğan'la AKP'yle barış yapılmaz, niye savaşmıyorsunuz, bizi sattınız mı?..”
diye ağlaşıyorlardı.
Şimdi içleri acıyormuş da, acil barış gerekliymiş de, en kötü müzakere çatışmadan iyiymiş de falan da filan da…
Lan?
Barış sürecinde çıngar çıkartan siz değil miydiniz?
Barışa engel olmak için “
demokrasi gelmeden barış olmaz
” diyerek yırtınan siz değil miydiniz?
Hayırdır, demokrasinin geldiğine inanmaya başladınız da bizim mi haberimiz yok?
Mahut tayfaya mensup bazı muhteremler de hendeklere güzellemeler döşeniyor. Yalapşap romantiklikler, rezil rüsva lafazanlıklar, akıl almaz riyakarlıklar gırla gidiyor.
Madem öyle, madem “hendekler” üzerinde yükselecek “halkın devrimi” siz de bu devrime bi el atın, hadi.
Mesela,
'da yalılarınızın önünde bir hendek de siz kazın.
da Ahmet'le ele ele verip
nda kazsın.
Hep Kürt halkı mı kaçacak devriminizden?
Biraz da “
dışkı yedirmek işkence değildir
” diyen
'ler kaçsın.