IŞİD saldırıları ve Türkiye’nin YPG politikası

04:001/07/2016, Cuma
G: 13/09/2019, Cuma
Özlem Albayrak

2013 yılından bu yana çeşitli gruplar tarafından çeşitli yöntem ve gerekçelerle dillendirile dillendirile bugün artık neredeyse ortak kabul haline getirilmiş “Türkiye IŞİD'e destek veriyor” tezine, bir an bile itibar etmedim. IŞİD gibi küresel çaplı terör örgütleriyle iş tutma eyleminin patenti her zaman ABD'de olmuştur. Ve bu işin farklı segmentteki bir ülkeye havale edilebileceği fikri deneyimlerle pek örtüşmüyor evvela.



İkincisi, istihbarat servisimizin, bu kadar yakında bulunan, bu kadar geniş bir zemine yayılmış, neredeyse coğrafyayı aşarak bir fikre dönüşmüş (Orlando saldırganı IŞİD hücreleri içinde hiç yer almadığı halde eylemi IŞİD adına yaptığını beyan etmişti) dev gibi bir örgütü manipüle etmenin bazı sonuçları olabileceğini hesaplayabilecek durumda olduğunu düşünüyorum…



ABD bile soğuk savaş sırasında, Taliban ve daha sonra El Kaide'yi Rusya'ya karşı el altından desteklemesinin bedelini İkiz Kuleler saldırısıyla ödemişti. Türk istihbaratçıların terör tarihi okumamış olduğunu hiç sanmıyorum.



Kaldı ki, bu iddia hiçbir zaman da kanıtlanamadı zaten, MİT TIR'ları bir ispat denemesiydi ama başarısız oldu, çünkü konuyla az çok ilgili herkes o güne dek Türkiye'nin Suriye muhalefetine silah desteğinde bulunduğunu seziyordu ve o TIR'larda bulunan silahlar da sadece bu bilgiyi doğrulamış oldu.



Zaten Türkiye'nin Müslüman kafası kesen ve bunu internetten yayınlayan terör örgütüne değil de, vatanları ve canları ellerinden alınmak istenen mazlum Suriye muhalefetine yardım ettiğini düşünmeyi tercih ederim, en azından böylesi daha mantıklı olurdu.



Dolayısıyla, elimizdeki veriler, Türkiye'nin dünyanın neredeyse tamamı tarafından aylar boyunca hem IŞİD'i desteklemekle itham edilip, hem de geldiğimiz noktada IŞİD terörünün en büyük mağdurlarından biri haline geldiğini gösteriyor.



Bu ise, yani bir eylemi hem yapmakla suçlanıp, hem de o eylemin en büyük mağduru olmak, operasyon göstergesidir. Ve bu gösterge ışığında, IŞİD'in Türkiye'yi terbiye etme sopasına dönüştürülmek istendiğini varsaymamız çok da tuhaf olmaz sanırım…



IŞİD tıpkı önceki günkü Atatürk Havalimanı saldırısında olduğu gibi, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekebilecek ölçekte büyük terör eylemleri yapıyor Türkiye'de. Üstelik bu saldırılar doğrudan sivillere yönelik oluyor. 12 Ocak'taki Sultanahmet saldırısı ve 19 Mart'taki Taksim saldırısı da böylesi eylemlerdi. Seçilen yerlere bakın; Sultanahmet, Taksim ve Havalimanı…



Dünya kamuoyunun dikkatini çektiği kadar, etkisi de uluslararası olan, ülkenin ticaret ve turizmini ciddi şekilde vuran bu eylemler; görünen o ki, Türk politika belirleyicilerinin IŞİD konusunu yeniden ve daha ciddi önlemler alarak değerlendirmesi sonucunu ortaya çıkaracak. Şimdiye dek, Suriye'de IŞİD ile PYD'nin savaştığı alanlarda hep, “benim için hepsi terör örgütüdür” tavrını takınan Türkiye'nin, giderek terör örgütlerine karşı olan mesafesini yeniden gözden geçirmek zorunda kalabileceği, YPG konusunda belki eskisi kadar kısadan kestirip atma özgürlüğüne sahip olmayabileceği ise sır değil...



Peki bu senaryo kimin temennisi olabilir? a-ABD'nin, b-PYD'nin, c-Suriye'nin, d-PKK'nın ya da e-hepsinin. Cevabı değerli okura bırakıyorum.



“Neden şimdi?” sorusuna gelince; Türkiye'nin son dönemde hem İsrail'le hem de Rusya'yla ilişkileri normalleştirme yolunda attığı adımlar; bu iki aktör IŞİD'in savaştığı ya da dost olmadığı aktörler olduğuna göre IŞİD'in elini zora sokacak adımlardı. Aslında bu iki ülkeyle ilişkileri düzeltme hamleleri, Türkiye'nin Suriye politikasını da önümüzdeki günlerde önemli bir dönüşüme zorlayabilir. Sanırım, Türkiye'nin Suriye politikasının eskisi gibi kalmayabileceği ihtimali IŞİD'in işine gelmez.



IŞİD yani, başkaları tarafından manipüle ediliyor ve bir maşa olarak kullanılıyor da olabilir; küresel çapta etkileri olan terör eylemleriyle Türkiye'ye “ayağını denk al” mesajını veriyor da olabilir…



Cevabın hangi seçenek olduğunu önümüzdeki günler gösterecek elbette, ama Ankara bundan sonra “IŞİD mi, PKK mı?” sorusunu göz önünde bulundurmaya başlayacaksa –ki yüksek ihtimaldir-, bu bile yeterince büyük bir sonuç olacaktır. Bekleyelim, görelim…


#YPG
#PKK
#IŞİD