FETÖ'nün çatı davası başladı, ilk duruşma önceki gün görüldü. Duruşmaya ilk olarak “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi 38 sanık alındı. Bu sanıklardan, Hava Kuvvetleri eski Komutanı Akın Öztürk mahkemede hiçbir şeyden haberi olmadığını iddia etmiş: “Yüce milletim, beni yetiştiren komutanlarım ve silah arkadaşlarım iyi bilsin ki bu hain darbe girişimine hiçbir katkım, hatta haberim bile yoktur. Ben bu rütbe ve yaşa gelmiş bir asker olarak silah arkadaşlarıma, vatandaşlarıma silah doğrultacak biri değilim. Bu hain darbe girişimiyle hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Aynı şekilde acılarını paylaşıyorum. 46 yıllık hayatım boyunca çok sık olarak ölümle burun buruna geldim. Keşke ölseydim de bu şekilde yargılanmasaydım. İçim çok acımaktadır. 15 Temmuz gecesi kalkışılan darbe girişimi ile ülkemiz ve milletimiz bir travma yaşamıştır”.
Oysa Akıncı Hava Üssü İddianamesi'nde, Akın Öztürk darbe girişiminin askeri kanadının bir numaralı sanığı olarak görünüyor. Öztürk'ün, Yurtta Sulh Konseyi tarafından Genelkurmay 2. Başkanlığı'na atandığı, diğer darbe yöneticileriyle eylem ve işbirliği içinde hareket ettiği, darbe faaliyetinin başarılı olabilmesi için, gerekli koordinasyonu sağladığı ve emirleri verdiği de sıralanıyor. İddianamede, aralarında Akın Öztürk'ün de bulunduğu asker ve sivil FETÖcü isimlerin darbe gecesi 143. Filo'da toplandıkları, bu kişilerin, kimin nereye ne şekilde gideceğine, hangi eylemlerin yapılacağına, hangi noktaların uçak ve helikopterle vurulacağına dair aldıkları kararları ilettikleri isim isim aktarılıyor.
15 Temmuz'daki hain kalkışmada Konya 3. Ana Jet Üssü stratejik bir rol oynamıştı. Akın Öztürk'ün darbeden hemen önce o üsle de sık sık bağlantıya geçtiği ortaya çıkarılmıştı. Elde edilen bilgilere göre, Akın Öztürk'ün yakın koruması, Astsubay Fatih Karaman'ın Konya'daki 3. Ana Jet Üssü'nü çok sık ziyaret ederek Öztürk'e bilgi ve talimat getirdiği, aynı sıklıkla FETÖ'cü örgütün toplantılarına da katıldığı ortaya çıkmıştı.
Eski Orgeneral'in darbedeki rolü gün gibi, bal gibi ortaya çıkmış bulunuyor, ama Akın Öztürk ifadesinde “alakam yok, haberim yok, acılarını paylaşıyorum” diyor.
Aynı durum bir dönem Erdoğan'ın yaveri olan Ali Yazıcı için de geçerli. Yazıcı ifadesinde son derece masum bir durumu tarif eder gibi şunları söylüyor: “14 Temmuz tarihinde Ankara'ya geri döndüm. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına gittim. Orada beni Muhafız Alayı Albayı görünce 'Senin burada ne işin var' diye sordu. Ben de ailemin Tokat'ta olduğunu söyledim. O bana Cumhurbaşkanı nerede diye sordu? Ben de kendisine 'bilmiyorum' dedim. Bana internetten Cumhurbaşkanının Marmaris'te olduğunu gösterdi. Ben yine 'bilmiyorum' dedim. Daha sonra Kara ve Hava Yarbaylarını arayarak “Cumhurbaşkanı Marmaris'teymiş. İnternette gördüm. Bir araştırın bakalım dedim.”
Oysa iddianamede Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde darbe girişiminden bir gün önce, 14 Temmuz 2016'da Başyaver Ali Yazıcı başkanlığında iş dağılımının görüşüldüğü bir toplantının yapıldığı belirtiliyor. Toplantıda, Yazıcı ve Karacı Yaver Yarbay Mete Semercioğlu'nun Ankara'daki işleri takip etmekle, Hava Yaver Binbaşı Erkan Kıvrak'ın Antalya'ya, Deniz Yaver Yarbay Şafak Deliacı'nın İstanbul'a gitmek üzere görevlendirildikleri anlatılıyor. Ali Yazıcı'nın da Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı oteli soruşturduğu açık bir şekilde ortaya çıkartılıyor.
İznini yarıda keserek darbeden bir gün önce 14 Temmuz'da Ankara'ya gelen Ali Yazıcı ise, sonradan, Erdoğan'ı öldürmek üzere onlarca komando gönderildiği ortaya çıkan Marmaris'teki otelin yerini darbeden bir gün önce öğrenme merakı duymasını, kamuoyunun masum bulunmasını istiyor. Ve “darbeye katılmadığını, ilgisinin bulunmadığı, haberinin olmadığını” iddia ediyor.
Akın Öztürk ve Ali Yazıcı sadece gözönünde bulunan iki örnek, darbede en çok rol üstlenenden en etkisiz elemanına dek hepsi aynı şekilde, yalan üstüne yalan söylüyor. Öyle inandırıcı söylüyorlar ki, onlara inanmanız, darbe günü izinlerini yarıda kesip görev yerlerine dönmelerini bir tesadüf olarak görmeniz işten bile değil. Hepsi masum, hepsi suçsuz, hepsinin niyeti halis. Galiba kötü olan biziz, sokaklara çıkanlar, darbeyi savuşturanlar, bu uğurda ölenler ve kalanlar…
***
Başsağlığı
Yeni Şafak'ın kuruluşunda yer alan, Yayın Yönetmenliği ve yazarlık yapan Akif Emre, bir kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı. Tanıyan herkesin karakterli duruşuna şahitlik ettiği merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine sabrı cemil niyaz ederim.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.