Bize ne öğretilmişti; internet özgürlüktür. Enformasyon teknolojileri, tek yanlı talimatların, bürokrasinin merkeziyetçi mantığını baltalar. Bu teknolojiler, kapalı toplumlar için demokratikleşme mecrasıdır. Her türlü kısıtlanmışlığa özgürlük sunar.
Ne düşünmüştük; sosyal ağlar Arap isyanlarının neredeyse ana unsurlarından biriydi, insanlar bu mecralarda örgütlenebildi; bu ağlarda anlam üretildi; twitter, facebook gibi kanallar yoluyla Mısır'da, Tunus'ta, Libya'da yoksulluktan, haksızlıktan ve ümitsizlikten bıkmış insanlar patır patır lider devirebildi.
Hatırlayalım, Mısır'ın o ilk karmaşa günlerinde Mübarek, Twitter, Facebook gibi sosyal ağları ve telefon bağlantılarını kapatmış olmasına rağmen, Google üzerinden özel bir iletişim kanalı açılmıştı. Mübarek rejimi de hem zaten insanların örgütlenmesinin önüne geçilemediği için, hem de rejim internetin kapatılması nedeniyle hergün kaybedilen yüzbinlerce dolar sayesinde bu kez ekonomik açıdan çökme noktasına gelince; iletişim kanallarını yeniden kullanıma açmıştı.
Bize anlatılanlara göre internet hatta giderek sosyal ağlar; baskının, sansürün, engellemenin, örgütlenememenin karşıtı olan şeydi. Türkiye, Gezi döneminde Twitter, Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerine zaman zaman sınırlama getirdiği için günlerce basın ve ifade hürriyetini ihlal etmekle itham edilmiş; Batılı devletler, Türkiye'yi kınamalara doyamamıştı.
O derece mühimdi ifade özgürlüğü. O kadar gerekliydi, sosyal paylaşım sitelerinin erişilebilir durumda olması.
Ama geçtiğimiz Salı gecesi, tuhaf bir şekilde tam aksi bir olay yaşandı. Twitter, Türkiye'yi, çoğu Türkiye'deki 500 binin üstündeki twitter kullanıcısını sansürledi. Erdoğan'ın ABD yolundaki uçağı havadayken başlatılan “#WeLoveErdogan” yani “Erdoğan'ı Seviyoruz” hashtag'i kısa sürede büyük ilgi görüp hem Türkiye, hem de dünya sıralamasında TT listesine baş sıralardan girince, bu hashtag Twitter yönetimi tarafından 2 saat sonra listeden kaldırıldı. Yerine ise, yaklaşık 900 tweet atılmış olan “#TürkDiktatörüABDde” hashtagi yerleştirildi.
Twitter için varoluşsal bir çelişki, ama bizim için tanıdık vaka.
Çünkü benzer bir durumu birkaç hafta önce Facebook'ta gördük. Özgürlüğün tarafında durması gereken, çünkü varoluşunu verilerin sınırsız dolaşıma sokulabildiği bir demokrasi tasavvurundan alan bir teknoloji şirketinde, Facebook'ta...
Bu kez Facebook sansürledi. Bu kez sansüre uğrayan Yeni Şafak gazetesiydi. Gazetenin İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik'in verdiği bilgiye göre; Türkçesini 3 milyon, Arapçasını 4.5 milyon ve İngilizcesini de 1.5 milyon kişinin takip ettiği Yeni Şafak hesabı, habersiz bir şekilde Facebook tarafından kapatıldı. Yetkililere ulaşıldığında ise, üç hesabın birleştirildiği gerekçesiyle kapatıldığı açıklaması yapıldı. Apaçık bir sansür girişimi olan bu olay karşısında, Yeni Şafak haber yaparak gürültü çıkarınca da Facebook 2 milyon takipçiyi silerek bu birleşik hesabı yeniden açma yoluna gitti.
Tuhaf değil mi bunlar?
Bu iki şirket, Twitter ve Facebook; hem Yeni Şafak'ı, hem de Erdoğan'ı seven kitleleri neden sansürler? Hem de bu ikisi varoluşlarını özgürlük, serbest dolaşım, globalizm üzerine kurmuş yapılarken… Sebebini söyleyeyim; “özgürlük, Yeni Şafak ve Erdoğan'ı sevenlere yarıyorsa kısıtlanabilir bir şeydir, ama Erdoğan'a diktatör diyenlere yarıyorsa öyle değildir” şeklinde bir kabulleri bulunduğu için…
Evet, çok çirkin ama gerçek.
Türkiye'nin, Batı nezdinde en çok “ifade ve basın özgürlüğü” kalemlerinde sıkıştırıldığı; konuyla ilgili defalarca “endişeliyiz” açıklamaları yapıldığı göz önüne alındığında, durumun ne kadar ironik olduğu da ortaya çıkıyor.
Çok değil bundan 3 yıl önce, New York Times'ta Türkiye'de hükümet “Facebook ve Twitter'ı kapattı” benzeri kınama dolu bir haber görmüştünüz muhtemelen ama sizi temin ederim, ne bugün ne de yarın “Twitter'dan Türklere sansür” başlıklı bir haber görmeyeceksiniz.
En azından bu çifte standardı yüzlerine vurmak lazım sanırım.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.