İlgili haberleri okumuştum ancak hem Kemalist-Sol medyanın konuya mal bulmuş Mağribi gibi sarılması hem de (güyâ) yenilenen sistemin, kendisine mahsus yeni bir din algısı üretmedeki cüretkârlığından, aymazlığından duyduğum tedirginlik ve bıkkınlık sebebiyle üzerinde durmak istememiştim.
Çetinkaya’nın yetkin bir müzik adamı olduğu malumdur; dolayısıyla düşüncelerini yakından takip eder, musıki başta gelmek üzere kültür konularındaki yazılarını dikkatle okurum; dostluğumuzun ise, ortak dertleri paylaşabilme, çat kapı istişare edebilme..vb. bakımından apayrı bir değeri vardır.
Bunları demekle Çetinkaya’nın zikrettiğim yazısındaki görüşlerine katıl(a)madığımı da belirtmiş oldum. Buna rağmen orada ilettiği değerli bilgiler ve sahibi olduğu kanaatin nedenleri üzerinde durmazsam ona haksızlık etmiş olurum.
Çetinkaya, her şeyden önce konuyla ilgili bilgi kirliliğini de izâle edecek şekilde cenaze marşının tarihini ve Türkiye’deki uygulamasını söyle çerçeveliyor:
“Protokol cenazelerinde çalınan ve ‘cenaze marşı’ olarak bilinen marş, Frederic Chopin’in Opus 35, 2 numaralı Sibemol Minör Piyano Sonatı’nın üçüncü bölümüdür. Aslında Chopin bunu bir ‘cenaze marşı’ olarak yazmamıştır. Bir akşam üzeri piyanoda bir eser bestelemektedir ve sevgilisi George Sand de Chopin’in piyano başında çaldığı bu eseri işiterek ‘Bu çaldığın nedir?’ diye sorar. Chopin, “Bu bir marş… Daha önce yazdığım sonat pek hoşuma gitmedi, ona bir son ekliyorum’ diye cevap verir. George Sand, “Bu yazdığın marş, bana sanki cenaze marşı olabilirmiş gibi geliyor’ deyince Chopin ‘Tamam’ der… (...) Fakat ilginçtir, Chopin kendi bestelediği halde bu cenaze marşının kendi cenazesinde bile çalınmasını istemez ve kendi yazdığı cenaze marşı (Marche Funebre) yerine, Mozart’ın Requiemi’nin çalınmasını vasiyet eder. Türkiye’de cenazelerde Chopin’in cenaze marşı ilk kez şâir ve yazar Samih Rıfat’ın 3 Aralık 1932 yılındaki cenazesinde çalınmıştır şeklinde bir bilgi vardır ama bu bilgiye ne kadar güvenmek gerekir bilinmez.”
Uygulamayla ilgili kanaatlerini ise yazısının ilk paragrafında, “...Şehidimizin cenazesinde Jandarma Genel Komutanlığı Bandosu tarafından ilk defa Chopin’in cenaze marşı yerine Itri’nin Segâh Tekbiri çalındı” bilgisini takiben, “Bu önemli ve güzel bir gelişmedir, doğru olan da budur, gerçekleştirenlerden Allah râzı olsun, vatana millete hayırlı olsun” şeklindeki teşekkür ve temennileriyle iletmişti.
Çünkü bidayetinden beri, sistemin halka bir şey vermesi, gerçekte ondan kendisinin bin şeyi alması demektir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.