Türkiye'nin Katar askerî üssü, tüm “ilgili” bölgelerde, jeopolitik/stratejik dalgalanmalar yarattı...
TSK'nın hava, deniz, özel harekât unsurlarını da barındıran 3 bin kişilik kara kuvveti bu üsse yerleştirilecek.
Ankara'nın “diplomatik izahı” şudur; Türkiye'nin askeri mevcudiyetinin güvenlik tehditleriyle mücadelede her iki ülkeye de yardımcı olacağı.. Türk askerlerinin burada konuşlandırılmasının kimseyi tedirgin etme veya özel operasyon niyeti barındırmadığı.. Sadece istikrarın sürdürülmesine katkı yaptığı...
bu anlaşma için Başbakan Davutoğlu'nun şu sözlerinin dışarıda dikkatle okunduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz; “Katar'ın güvenliği ve istikrarı Türkiye'nin güvenliği ve istikrarı demektir. İstediğimiz istikrarlı ve güvenli bir körfezdir. Türkiye ve Katar olarak aynı kaderi paylaşıyoruz. Aynı tehditlerle karşı karşıya kalıyoruz”...
Herkes farkında ki bu üs hamlesinin yüksek sembolik anlamı var. Dönem asırlık hesapların dürüldüğü konjonktüre denk geldiğinden, 1915 yılında Osmanlı askerlerinin Katar'dan ayrıldığı zamanlama da elbette anımsanıyor.
Aslında şu kronolojiyi de atlamamak lazım; Osmanlı'nın Hindistan'a giden deniz yolu üzerindeki hâkimiyeti için verdiği mücadelede Portekiz tarafından itildiği
Yani sadece 100 değil, yaklaşık 500 yıllık bir kavuşma söz konusu...
Türkiye'nin Basra Körfezi'nde askeri üs kurmasının elbette
var...
Çünkü Katar'da bir ABD Merkez Komutanlığı bulunuyor. El Udeyd'de bulunan
.
'Bir işe yaradığın yok zaten, kalk git.'
'Elini rahatlattık. Bu gücü çok daha ihtiyacın olacak başka bir yerde kullanabilirsin.'
Körfez ülkeleri açısından birinci madde daha al-benili duruyor...
Katar, askerî caydırıcılığı olan bir ülke değil. Basra Körfezi, İran üzerinden karşı karşıya kaldığı tehditler, hatta kim bilir, şu anki konjonktürde hissedilmese de, belki Suudi Arabistan'a ilişkin kaygıları dahi Türk askerinin mevcudiyeti ile sakinleşebilir. Çünkü bunun
bir derinliği var. ('
', 28/04, AA.) Fakat belli ki
Katar ve Türkiye arasında son dönem Ortadoğu gelişmeleri (Suriye, İran, Mısır, Rusya, vs.) ve enerji gibi alanlarda elbette ortak sinerji mevcut. Ama üssün stratejik değeri salt bunlarla izah edilemez, toplamının üzerindedir.
Tahran'ın ise bu gelişmeye nasıl yaklaştığı, nasıl anladığı üzerinde herhalde durmaya gerek yok. İran'ın üs inşasını dudaklarını kemirerek izlemekten başka şansı görünmüyor.
Bölgeden Türk üssüne bakan kimi uzmanlar, manzaranın Körfez İşbirliği Konseyi'nin bazı üyelerini huzursuz edebileceğini de söylüyorlar. Oysa Ankara bunun önlemini çoktan aldı ve örneğin Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerini tazeledi.
Tekrarlayalım; Türkiye yurt dışında ilk askeri üssünü kuruyor ve bu da Orta-Doğu'da olacak. Kemalistler, Türklerin bir daha asla “Müslüman Orta Doğu”ya bulaşmaması yönündeki Mustafa Kemal çizgisinin geçildiğini ve
söylemini de bu vesile ile yine köpürtmüş bulunuyor...
Kadraj meselesidir bu. Açıları o kadar.
Türk üssü aynı zamanda;
.. Asıl iş de bu!
Rusya, Suriye'deki üslerini/askeri mevcudiyetini güçlendiriyor. Çin, Gwadar Limanı'ndaki ve Cibuti'deki mevcudiyetini pekiştirmekte.. Bu koordinatların ne anlama geldiğini çok yazdık. İran ise Basra Körfezi'nde iddialı rolünü yükseltmeye devam ediyor.
İşte buradan yukarıdaki ikinci maddeye geliyoruz! Sürpriz de burada...
Buradaki savunma Baltık'tan başlayıp Güney Çin Denizi'ne kadar uzanan jeo-politik ve stratejik fay hattının tam üzerinde bulunuyor.
Rusya, İran, Çin hatta Washington'un nasihatlarını dinlemezse Hindistan...
NATO hukuku bu savunma hattına ne kadar cevaz verir, bilemem. ABD veriyor. Bu bir NATO/Batı settidir.. Hatırlayalım;
Kaldı ki, ABD'nin bölgede füze savunma sistemi inşa ediyor olması da şemsiyenin çapını izah eder.
Barack Obama'nın Beyaz Saray muhabirlerine her yıl verdiği akşam yemeğinde, müstakbel ABD Başkanı'nın kadın olacağına yönelik-şaka yollu ama güçlü-Hillary Clinton göndermesi, küresel kaderin bir sonraki odasının Çin'e açılacağını tekraren gösteriyor...
Belli ki Türkiye pozisyon tutuyor.. Ama taraf tutmuyor!
Bunu her iki tarafında Türkiye'nin durduğu bir kapı gibi görün...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.