ABD'de seçime yaklaşıldığı bir dönemde 'Küba Füze Krizi' başladı. Ekim 1962'de Sovyetler'in adada füze üsleri olduğu belirlendi. Uzun konu, detaylarına girmiyorum, nihayet; Moskova zamanın ABD Başkanı Kennedy'e gönderdiği mektupta, ABD'nin Türkiye'deki benzer füzeleri sökmesi halinde SSCB'nin de Küba'dakileri sökeceğini belirti ve bir pazarlık kapısı açtı.Sovyetler Birliği, Türkiye'nin haklarına saygı göstereceğini, içişlerine karışmayacağını, işgal etmeyeceğini belirtti, Küba'daki füzelerin sökülmesinin
ABD'de seçime yaklaşıldığı bir dönemde 'Küba Füze Krizi' başladı. Ekim 1962'de Sovyetler'in adada füze üsleri olduğu belirlendi. Uzun konu, detaylarına girmiyorum, nihayet; Moskova zamanın ABD Başkanı Kennedy'e gönderdiği mektupta, ABD'nin Türkiye'deki benzer füzeleri sökmesi halinde SSCB'nin de Küba'dakileri sökeceğini belirti ve bir pazarlık kapısı açtı.
Sovyetler Birliği, Türkiye'nin haklarına saygı göstereceğini, içişlerine karışmayacağını, işgal etmeyeceğini belirtti, Küba'daki füzelerin sökülmesinin karşılığı olarak ABD'nin de aynı güvenceleri Küba açısından vermesini istedi. Gergin ve gizli temasların ardından 1961 yılında yerleştirilen Jüpiter füzeleri, Amerikalıların, “zaten füzeler eskimişti” sözleriyle Türkiye'den çekildi…
AKŞAM ELEKTRİKLER KESİKTİ, ÇALIŞAMADIK
Almanya ve ABD'nin Türkiye'de konuşlu Patriotları geri çekme kararının, Küba Füze Krizi'ne benzerliğini görmemek mümkün mü? Ama görülmedi!..
'Patriot'ların neden çekildiğini, tıpkı Jüpiter füzelerinin çekilmesindeki gibi tutarlı ve makul (!) gerekçelerinin olup olmadığını merak etmemek garip olur.
Berlin'in mazereti şu; “asker rotasyonu zor oluyor, personel bulamıyoruz.” ABD'nin mazereti de bu; “füze sisteminin yazılımında yapılacak yenilikler”…
Kamuoyunun bu tür izahları ikna edici bulmaması şaşırtıcı değil ve bu da kuşkuyu keskinleştiriyor…
MOSMOR!
Pazartesi günü Hürriyet gazetesinin internet sitesi, “New York Times'dan şok iddia: Türk yetkililer duyunca mosmor oldu” başlığıyla bir haber sundu okurlarına. Buna göre Amerika füzelerin çekilmesi kararını önceden almış, İncirlik anlaşmasının sonuçlanmasını beklemiş, söyleyince de Türk yetkililer öfkeden mosmor olmuşlardı. Gazete kaynak olarak dört Amerikalı yetkiliyi gösteriyordu. Esasen, yakın dönemde birden çok Amerikalı yetkilinin konuştuğu ikinci vakaydı bu. Kısa süre önce konferans sistemiyle ABD'deki Türk gazeteciler-kimlikler yine gizli tutularak-bilgilendirilmişti. Demek böyle bir eğilim gelişmiş Washington'da ve hissediyoruz ki, Ankara politikası kadar ABD iç siyasetiyle de ilgili. ('Patriot'ların çekilmesi için Türkiye ile ortak açıklama yapan ABD'liler yetkili ise bunlar kim? Hangi ABD'nin yetkilileri konuşuyor?)
Salı günü Hürriyet gazetesi, bu haberi sayfalarına şu başlıkla taşıdı; “Patriotlar neden çekildi.” Yani, bir gün önceki provokatif başlık, ertesi gün kimliksizleşti ve basit bir soruya dönüştü. Dahası “mosmor” ifadesi de, “çok sinirlenmek anlamına da geliyor” olarak rütbe indirdi!
JÜPİTER NEYSE PATRİOT O!
Bir, bu füzeler kimin? NATO'nun. ABD diye okuyabiliriz, hiç sakıncası yok ve Almanya da biraz sonra izah edeceğimiz gerekçe ile tam yerinde duruyor. İki, kime karşı getirildi? Suriye'ye. Üç, kimler itiraz etti? Suriye, Rusya, İran. Dört, Başka örneği var mı? Doğu Avrupa'da aynısı var ve yerinde duruyor. Moskova bunlara da şiddetle itiraz ediyor. ABD, Avrupa'daki bu füzelerin Rusya'ya karşı değil, İran'a karşı konuşlandırıldığını söylemiş ama kimse inandırıcı bulmamıştı.
Beş.. Gelinen noktada, yani İran-Batı/ABD anlaşmasının ardından Rusya, “Avrupa'daki füzeleri İran'a karşı yerleştirdiğini söylüyordunuz, İran'la anlaşıldı işte çekin bunları” diyor. Altı, İran'la uzlaşılmasının ve ABD-Türkiye arasında İncirlik mutabakatının ardından gözler hızla Suriye'ye döndü. Yani Esad ve Şam rejiminin geleceğine. Bu konuda ABD-Rusya arasında-örtülü-temasların arandığı, yapılacağı biliniyor, bizzat ABD Başkanı'nın sözüdür.
Devam…
Yedi ve son, Rusya'nın ikna edilerek Suriye'de uygun bir formüle ikna edilmesi ancak pazarlık yoluyla olabilir ve Şam'ın dengi Kiev'dir, önceden yazdık. “Suriye'ye karşılık Ukrayna” seslerini duyabiliriz. İşte Almanya'nın füzelerin çekilmesindeki rolü de odur.
Genel tabloyu izah ediyoruz ve sancılı detay çok. Parçaların her biri kendi içinde bölgesel düzen arayışlarına-kimi zaman oyunu bozacak kadar-reaksiyon gösteriyor…
İran'ın oyundaki yeni yeri buna dahildir ve İran-Türkiye ilişkisi önemli bir maddedir. İran Dışişleri Bakanı'nın ertelenen ziyaretinin iyi haber mi kötü haber mi olduğunu ancak, “Ankara yerine nereye gittiğine” bakarak kavrayabiliriz. İncirlik anlaşmasının tüm maddeleri, PYD anlaşmazlığı, bölgedeki Kürt dengeleri, Barzani'nin görev süresinin uzatılması ama en önemlisi “barış süreci”, bağlı olarak Türkiye'nin önündeki seçim sandığı, İsrail-İran ilişkileri, Körfez-İran ilişkileri, Tahran'ın sırt tarafı Afganistan-Pakistan hep odur.
Bu kadar bilgi-bağlantıyı neden kurduk?
Patriotların Türkiye'den çekilmesi üzerine; Suriye'den gelebilecek füze ataklarının artık düşük tehdit içerdiğinden çözüm sürecinin aksamasına, PKK operasyonlarından İran'a Batı tarafından verilen bir sözün tutulduğu iddiasına kadar bir seri gerekçe listelenebilir.. Hepsi ayrı ayrı doğru da olabilir ancak talidir. Ancak az sayıda parçasını buraya sığdırabildiğimiz planı anlamaya yetmiyor bunlar. Daha büyük bir çatıya, başlığa ihtiyaç var…
Patriot füzelerinin çekilmesi, ABD-Rusya arasında bir yakınlaşmanın, anlaşmanın ilk önemli işareti olabilir.
İhtimaldir ve devamı gelirse-ki, bana göre bitiş tarihi 2017 Şubat ayıdır!-öfkeden morartmaya çalışanların, boğulma nedeniyle moraracaklarını yazabiliriz…
twitter.com/nedretersanel
#Patriot füzeleri
#iran