Maskeli teröristler, Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı
'a suikast teşebbüsünde bulundu.
Arabasına 21 mermi isabet etmiş.
Saldırıdan yara almadan kurtulan Murat Sancak'ın açıklaması son derece anlamlı.
“Bu kadar şehit varken, bizim canımızın bir önemi yoktur. Yayın politikamızdan vazgeçmeyeceğiz. Gerekirse biz de canımızı veririz.”
Kısa bir önce Star binası önüne bomba konulmuştu.
Zaman ayarlı idi konulan bomba.
*
Kimler saldırıyor bilmiyoruz tabii.
Herhangi bir partiyle pırtıyla bu saldırılar arasında bağ kurmak doğru olmaz.
“
Sırtını terör örgütlerine yasladığını
” açıklayanları suçlayamayız.
Miting meydanındaki kürsüde, eline Star Gazetesi ile
alarak sallayan ve ileri geri konuşan diğer eş genel başkanın yaptığını “
” şeklinde değerlendiremeyiz.
Onlar masumdur.
Cici çocuklardır.
Sinekkaydı tıraş olur, parfüm kullanırlar.
Ankara'da siyaset yapar, İstanbul'da saz çalar, türkü çığırırlar.
*
Demirtaş'ın kürsüden gösterdiği Star'ın manşetinde “
” yazıyordu.
Üstünde de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir sözü vardı: “Bizans bitti sanmayın.”
Yeni Şafak'ta ise “
” manşeti yer alıyordu.
O manşetleri görünce, Demirtaş'ın içinden, miting meydanındakilerle paylaşmak geçmiş.
“
Bakın ne kadar etkileyici manşetler atıyorlar
” demek istemiştir muhtemelen.
Kötü bir niyeti yoktur.
Niye olsun?
“Birileri gitsin, şu gazetelerin sahiplerine saldırsın. Bina önüne zaman ayarlı bomba koysun. Yolda arabasına çarpsın, sonra da çapraz ateşle vursun” dememiştir.
Demez.
Yemin etse başı ağrımaz.
Fakat yine de bugünlerde Yeni Şafak yöneticilerine de bir saldırı yapılırsa, kimse için sürpriz olmaz.
Paralelin göz bebeği Önder Aytaç'ın ilginç bir açıklamasına rastladık geçenlerde.
Gençken ona herkes “
Sen Atatürk'ü çok seven solcu, kominüst, kürtçü, liberal, Batılı tarzda yetişmiş Ortadoğulu ülkücü bir dindarsın
” dermiş.
('
' yazamamış, '
' yazmış fakat ziyanı yok.)
8-9 vasıf bir arada.
Her ne ararsan var; aktar dükkânı gibi.
Yahut İsviçre çakısı.
Gençken öyleymiş de yaşı ilerleyince ne değişmiş?
Aslında fazla değişeni yok, yürüyen aksamı iyi.
Görünen o ki saydıklarının üstüne yeni vasıflar eklenmiş.
Ülkenin en 'HAYIR'sever kişisi olarak Bahçeli'nin HDP'ye bakanlık yolunu açması tepkiyle karşılandı.
HDP milletvekili Ayhan Bilgen, kurulacak seçim hükümetine bakan vermelerini tehlikeli bulanları eleştirdi.
“
Devletin yıkılması dört bakanlığın HDP'ye verilmesine kalmışsa zaten oturup düşünmeleri gerekiyor
” dedi.
Hayır, birkaç bakanlığın HDP'ye verilmesiyle devlet yıkılmaz.
Sadece gereksiz bir manzara arz eder o durum; gereksiz ve nahoş.
Fakat Bilgen'in bakış açısında bir sakatlık var.
“
Zaten oturup düşünmeleri gerekiyor
” cümlesindeki özne sıkıntılı.
“
” deseydi, hakikaten manidar olurdu.
“Düşünmeleri” ifadesi, kendilerini nasıl dışta gördüğünün işareti.
Devlet bir tarafta, kendileri başka bir tarafta.
Ve aradaki sıradan bir husumet değil, apaçık düşmanlık.