Senin aklın ermez… Bacak kadar boyunla nasıl bileceksin? Büyüyünce anlarsın…
Çocukları fitil eden bu tür ifadeler, ne kadar haksızdır.
Büyükler elbette pek çok tecrübe ve bilgiye sahiptir ama çocukları küçümsemek de doğru olmaz.
Hiç şüphesiz çocuklar daha saftır, daha temizdir, daha dürüsttür.
Birkaç dakika içinde hem ebe seçerler, hem yellenen kim ise bulurlar.
Basit bir sayışma ile yaparlar bunu.
*
O tekerlemelerin nasıl yayıldığını da anlamak mümkün değildir.
Kim uydurur, kimin aklından çıkar o sözler bilinmez.
Erzurum'daki çocuklar da aynı tekerlemeyi söyler, İzmir'deki çocuklar da.
Üstelik iletişim imkânlarının bugünkü gibi olmadığı devirlerde de öyleydi.
*
Bugün bir Atatürk portresinin kim tarafından indirildiği siyasetin meselesi haline geldi.
İçinden çıkılamaz bir soruna dönüştü.
CHP'de koca koca adamlar ve kadınlar bir aydır tartışıp duruyor ve bir türlü sonuca varamıyorlar.
Aynı kişilerin, bir terör saldırısının faillerini, yarım saat içinde bulunmasını talep etmeleri de eşi bulunmaz bir ironi.
“Kendi gözündeki merteği görmez, elin gözündeki çöpü görür” sözü, bu arkadaşlar için söylenmiş olsa gerek.
*
Bir fotoğrafı kimin indirdiğini bulmak bu kadar mı zor olur?
Hiç bilmiyorsan, çocuklardan örnek al.
Sayışarak bul.
“O piti piti
Karamele sepeti
Fotoğrafı kim indirdi
O indirdi
Ben indirmedim
Sen indirdin
Dime dime dim
*
Terazi lastik jimnastik
İndirdi diyenin sözünü kestik
Ölçtük biçtik disipline verdik
Kurallarımız katı
Kendimiz plastik…”
*
En ilginç tarafı da suçu işleyenin değil, bildiren kişinin cezalandırılması.
Haliç'te bir vapuru dört kişi vurduğunda ne demişti Attila İlhan?
“cinayeti kör bir kayıkçı gördü
ben gördüm kulaklarım gördü
vapur kudurdu kuduz gibi böğürdü
hiç biriniz orada yoktunuz…”
Eğer bu cinayet davası bu arkadaşların önüne gelseydi, o dört kişiyi arar gibi yapar ve sonra da Attila İlhan'a ceza keserlerdi, hiç şüphesiz.
*
Daha bu indirilen fotoğraf konusu açıklığa kavuşmadan, bir PYD tartışması çıktı ki CHP mahreçli konuların en çetrefilli olanlarından sayılır.
Peyedekulu bir vekil, gitmiş gâvur ellerinde PYD'nin masumiyetini ilan ederek Türkiye Cumhuriyeti'ni karalamış.
Biz orada değildik, ekrandan gördük.
Birkaç defa değil, belki elli kere gördük.
Yanlış partiden milletvekili seçilmiş gibi duruyordu o ses tonunu bile sevmediğim muhterem zat.
Şükür ki partinin yetkilileri o sözlere sahip çıkmadı.
Terör örgütüne sahip çıkmak anlamına gelecekti çünkü.
Artık o kadarını kaldıramazlardı.
İyi ama aga, insanın kafasına takılıyor: Aralarında nasıl barındırıyorlar terör örgütüne destek olanları?
O çirkin hareketin bir yaptırımı olmayacak mı?
Hiç değilse grup toplantısında “köşede tek ayak üstünde yarım saat durmak” gibi bir ceza verilmeli.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.