Köprüden geçti gelin

04:008/07/2016, Cuma
G: 13/09/2019, Cuma
Mehmet Şeker

Gelin tek başına geçmedi köprüden. Yanında güvey de vardı. Direksiyonda. İlk bayram, ilk heyecan. En çok onlara yakışırdı köprüden geçmek.



Diğeri yeni araba almıştı.



Yeni arabayla, yeni köprüden geçmek…



Bundan iyisi Şam'da kayısı.



Beriki, ehliyetine kavuşalı henüz üç gün olmuş.



Köprü açılalı da üç gün.



O halde mecbur geçecek.



Ben diyor, bu köprünün inşaatında çalıştım.



Mühendis… İki buçuk yıldır, bugünü bekledim.



Öteki ise köprünün üstünde kaynak yapmış.



Üstünde alın terim var.



Planını çizenler de aynı düşüncede.



Damperli kamyonla malzeme taşıyan şoför, bu bayramı beklemiş geçmek için.



Özel arabama bineceğim, iftiharla geçeceğim diye.



İnşaat başlamadan evvel, kararlarda imzası bulunan yetkililerden biri, çoluk çocuğunu almış, yola çıkmış.



*


Köprü bizim…



Herkes böyle düşünüyor.



Sıla-ı rahim yapmak için yola düşenler, evvelce ya körfezi dolaşıyor yahut feribotla geçiyorlardı.



Adım adım izlemişlerdi yapılışını.



Açılacağı günü sabırla beklemişlerdi.



Köprünün bağlantı yollarının geçeceği yerlerde arazisi istimlâk edilenler de öyle.



Bizim arazi artık köprünün bir parçası oldu. Biz geçmeyelim de kim geçsin?



Kırk yıl önce defterine köprü planı çizenler de onlar kadar sahipleniyordu.



Heyecanla geçtiler.



Gece geçtiler, pırıl pırıl ışıklarla körfezin yeni gerdanlığı üstünden.



Gündüz geçtiler, sabah erkenden geçtiler, gün batımında geçtiler…



Üstelik bayram hediyesi olarak ücretsizdi.



Bursa'ya gidip bir iskender yiyelim diyenler de geçti.



Yalova'da bir çay kahve içer sonra döneriz diyenler de.



Ben aslında ideolojik olarak köprülere toptan karşıyım ama diye düşünenler de cümlenin sonunu yahu çok güzel olmuş demekten kendilerini alamadılar ve onlar da geçtiler.



Öte tarafta yılların emektar feribotları boş bekliyordu.



Hep böyle olmayacak tabii.



Bayramdan sonra ücretli geçişler başlayacak ve feribot yolcuları yine artacak.



İlk açıklanan fiyatın 120 lira olması biraz can sıkıcıydı.



89 liraya düşmesi köprüyü tercih etmeye ciddi ölçüde yardımcı olacak.



Aslında benim gönlümden geçen 70 liraydı.



Aradaki fark çok fazla sayılmaz.



Vakit ve yakıt açısından hesap yapılacak, duruma göre tercih edilecek.



*


Köprüden sonraki yolların güzelliği ise bambaşka.



Harika yeşillikler arasından geçiliyor.



Hele bir de Orhangazi Tüneli var ki, 14 yılda zor bitirilen Bolu Tüneli'nden uzun.



Kaç hükümet, kaç bakan görmüştü o Bolu Tüneli.



O kadar uzamıştı ki, hakkında şehir efsaneleri başlamıştı.



Artık bunun biteceği yok, soğuk hava deposu olarak kullanmayı teklif edenler bile çıkmıştı.



Madem bitmiyor, biz de başka türlü değerlendiririz diyorlardı; meyve sebze koyarız.



Orhangazi Tüneli kimsenin ruhu duymadan başladı ve bitti.



E bunlar hırsız tabii…



Çalıp çalıp götürüyor köprü yapıyorlar, tünel yapıyorlar.



*


Bu köprünün en güzel taraflarından biri de ismi.



Osmangazi Köprüsü, öyle yakıştı ki, bu kadar olur.



İlk başta isim belli değilken, “İzmit Körfez Geçiş Köprüsü” gibi tekerleme benzeri tuhaf bir isimle anılıyordu.



Ne demek Körfez Geçiş Köprüsü?



Bütün köprüler karşıya geçmek için yapılır; geçmemek niyetiyle köprü yapıldığı görülmüş mü?



O zaman Boğaziçi Geçiş Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Geçiş Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Geçiş Köprüsü demek gerekirdi.



Bayram öncesi ve ilk gün o kadar çok insan geçti ki köprüden, adım adım ilerleniyordu.



Cep telefonuyla çekim yapanlar bile sıkıldı.



İkinci gün biraz rahatladı trafik.



Bunun bir de dönüşü var.



Bakalım hangi günler üstünden yapılan canlı yayınları izleyeceğiz.


#Osmangazi köprüsü
#Bayram
#Körfez Geçiş