Kemal Kılıçdaroğlu da Demirtaş gibi konuştu.
Askerden silah bırakmasını istedi.
Kınıyorum.
Kınamak zorundayım.
Kılıçdaroğlu'nu değil.
O haberi “Kılıçdaroğlu'ndan şaşırtan açıklama” üst başlığıyla veren gazeteyi.
Niye şaşırtsın ki?
Yakışanı yaptı.
Ne yapsa şaşırtmaz, emin olun.
Sadece ne zaman şaşırtır biliyor musunuz?
Bir gün ülke yararına samimiyetle konuşursa.
“Bu arada, yayın politikasını manipülatif ve fazla iktidara bağımlı bulsam da Star grubuna geçmiş olsun diyorum.”
Böyle bir twit atmış Taşbaşların Aslı'sı.
Twitine banmak isteyenler kayıt yaptırsın.
Biz de onu ve bağlı bulunduğu grubu fazlasıyla millet düşmanı buluyoruz.
Bu arada, 'diyorum' ile biten cümlelere de kıl olduğumuzu bildiriyoruz.
Her ne diyeceksen, demişsin zaten.
De git.
İşine bak.
Önemli uğraşların vardır muhakkak.
Her sözün sonuna bir 'diyorum' eklemeye ne gerek var?
“Hoşgeldiniz diyorum.”
“Geçmiş olsun diyorum.”
Bu diyorumların hepsi birbirini götürmeli.
Sivas'a gidiyoruz. Bir türkü ile. Feyzullah Çınar şöyle söylüyor:
“Geldim şu âlemi ıslah edeyim
Özümü meydanda gördüm sonradan
Zaman mahlûkuna meylimi verdim
Sermayemden zarar gördüm sonradan…”
Zaman mahlûkuna meyledersen, zarardan başka ne bekleyebilirsin?
Bugün de farklı değil, bilesiniz.
Devam edelim…
*
“Geldi bizim ele sevdi sevişti
Al kadeh ver kadeh doldurdu içti
Sadık yârim diye yeminler içti
Özü çürük imiş duyduk sonradan…”
Kadehin içine çaktırmadan bir miktar tuz atıp atmadığına dikkat etmek lâzım.
Bazen atar, bazen de “Battı fişing yan going” der yuvarlar, bilmek lâzım.
Yeminlerin içinin boş olduğunu anlamak lâzım.
Takiyenin gelenek haline geldiğini görmek lâzım.
Özünün çürüklüğünü cümle âleme anlatmak lâzım.
Kimi piyade, kimi topçu, kimi de levâzım…
Bitirirken, son dörtlüğe de kulak vermek lâzım.
*
“Şu zalimin kara kara gözleri
Yaramıza yaramadı tuzları
İki dinli şu câhilin sözleri
Durdukça kâr etti cana sonradan…”
Yaraya yarayan tuz yok zaten yeryüzünde; hepsi bir.
Ayrıca… Madem iki dinli ve câhil olduğunu anladık.
O halde kısa günün kârına sevinmek durumundayız.