Köprüler yaptırdım gelip geçmeye… Çeşmeler yaptırdım suyun içmeye… Kavli karar ettim alıp kaçmaya… Boşa kostaklanma kostak değilsin karam…
Böyle söyleyen kimdir, belli değil.
Meşhur türkünün yöresi bilinmiyor.
Kaynak kişinin kim olduğu bilinmiyor.
Derleyen bilinmiyor.
Notaya alan dahi bilinmiyor.
Bir zamanlar en çok Mustafa Sağyaşar'ın sesinden dinlerdik, o biliniyor.
Bu arada kostak nedir, bilmeyen ve sözlüğe bakma zahmetine katlanmak istemeyenler için hemen kaydedelim.
Zarif, kibar, çalımlı, güzel giyinmiş, yakışıklı demek.
İkinci anlamı ise, yiğit, kabadayı, yürekli.
*
Türkünün bilinmeyenleri çok ama bu köprünün hangi köprü olduğu biliniyor.
Osmangazi Köprüsü.
Adını her söyleyişte, içim pır pır ediyor.
İnşallah, bize bu toprakları yurt yapanların ruhları şad olur.
Türkünün künyesi bilinmese de bu köprüyü yapan, yaptıran biliniyor.
Üstünden geçenler de tek tek biliniyor.
İstenirse, “Asla geçmem, geçmedim, geçmeyeceğim” diyenlerin de ağzı açık geçtikleri belgeyle ortaya konulabilir.
*
Dünkü yazıda köprüden geçenlerden bahsederken, on beş yirmi kişinin adını zikretmiştim.
O kadar değil elbette.
İlk beş günde 400 bin araç geçti köprüden.
Bunun bir de dönüşü var.
Nasıl rağbet gördüğünü hesap ederken, bu noktayı gözden kaçırmayalım.
*
Köprüden bahsederken, Kishi Ryoichi adını hatırlamak gerekir.
Japon mühendis, inşaat sırasında kedi yolu denilen ana halatlardan biri koptuğu için intihar etmişti.
Bizde canına kıymak iyi karşılanmaz ama Japonların inanışında onurlu bir davranış.
Köprünün Altınova çıkışına, kişilik sahibi mühendisin bir büstünü yapsak, yakışmaz mı?
*
Feribotun artık ciddi bir rakibi var.
İDO, köprü ile rekabette puanını yükseltmek için promosyon uygulasa fena olmaz.
Her geçişte bir çekiliş numarası ve ayda bir kişiye bir otomobil dese, feribotların müşteri sayısını yükseltebilir.
Bir fikir.
Teklif ediyoruz sadece.
Israra ne hacet?
“Gel vatandaş, sen de geç” diye bağırmak için çığırtkan tutacak değiller ya, cazip kılmak için bir şeyler yapmak gerekir.
*
Üç gün üst üste köprü yazısı yazılır mı?
Rahmetli Bekir Sıtkı Erdoğan'ı hatırladım yine.
“Her gül dikeninde bir tüy bıraktım
Kanatsız kuş olur mu
Ben oldum işte…”
Üç gündür yazıyorum işte köprüyü.
Bu gidişle daha pek çok köprü yazısı yazmak nasip olacak gibi.
Köprü yazısı, tünel yazısı, demiryolu yazısı, hava limanı yazısı…
İnşallah hiç birinden geri kalmayız, hiç biri noksan kalmaz.
Önümüzdeki ay da Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışını yapacağız kısmetse.
Seneye yeni hava limanı inşaatının ilk kısmı tamamlanacak.
*
Yalnız, takıldığım bir detay var.
Köprülerdeki yol çizgileri.
Dikkatli sürücülerin gözünden kaçmamıştır.
Boğaziçi Köprüsü'nde yol çizgileri kesintisiz düz çizgi.
Sollamak yasak anlamında.
Fatih Sultan Mehmet köprüsündeki çizgiler ise aralıklı.
Müsait olunca sollama yapılabilir.
Hâlbuki ikisi de aynı yerde, İstanbul Boğazı üzerinde.
İkisinde niye farklı şerit çizgileri uygulanıyor, içinden çıkamadım senelerdir.
Bakalım üçüncü köprünün şeritleri nasıl olacak derken, Osman- gazi'deki şeritlerin Fatih Sultan'daki gibi olduğunu gördük.
Aslında bütün köprü şeritlerinin aynı yapılması gerekir diye düşünüyorum.
Bir ayrıntı işte.
İlgilisi ilgilensin.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.