Devletin savcısı biliyorduk onu,
çıktı. Darbe yapmaya kalkıştı.
Seçilmiş iktidarı devirmek için çaba harcadı.
Başbakan ve bakanların çok kısa süre içinde yurt dışına kaçacakları iddiasını dillendirdi.
İnanan da az değildi.
Ya kaçacaklar, ya da
takacaktı.
Kararlıydı.
Bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan “
” olarak bahsetmeyi çok seviyorlardı.
Yiğit adam pozlarında dolaştı.
Olmadı, yiğitliği bir türlü beceremedi, 'tüh'dü.
*
Biz onun Fetö'nün savcısı olduğunu düşünürken, bir manevra daha yaptı.
olduğunu ortaya koydu.
Terör örgütüne sitem etti alenen.
“Gezi'ye katılsaydılar, hükümeti devirirdik” diye yazdı.
*
Başkasının parasıyla Dubai'de “
” olarak tatil yaptı.
“
” dedi, belgeleyemedi.
Firmaya gönderdiği adamlar zorbalıkla sahte belge temin etmek istediler, onu da başaramadılar.
Güvenlik kamerasının tespit ettiği görüntüler hatıra olarak kaldı.
Askerliğini de tamamlayamamıştı.
Aşırı kilolarla defalarca “
” aldı.
Bir türlü kilo vermediği için sonunda elverişsizlik sebebiyle terhis edildi; ordunun dubaya ihtiyacı yoktu.
*
Bir zamanlar Gezicilerin karşısında sanılıyordu.
O sebeple Hürriyet “
şifreleri”ni yazıyordu, “
Obezlikten askerliğini yapamamış
” başlığıyla hakkında haber yayınlıyordu.
Aydınlık onun aleyhinde haber yapınca, (daha 2008'de) Zaman hemen sahip çıkıyor “
Aydınlık'tan savcıya karanlık tertip
” başlıklı haberiyle destekliyordu.
*
Ergenekon davasından alındı, meslekten ihraç edildi.
Bıyık bıraktı ve
yurt dışına kaçtı.
Fetöcülere göre “
”.
Biz onu
gitti bilirken, o kahvaltı bile etmeden
'a geçti.
Vakit harcamaya ne hacet?
Biz onu Ermenistan'da sanırken, o başka yere uçtu.
Yarın
çıkar.
Takvim'den Mevlüt Yüksel, Ukrayna'dan başka bir yere gitmeyeceğini iddia ediyor ama belli olmaz.
*
Benim merak ettiğim, nereye gideceği değil,
bavulu ne zaman hazırladığı
…
Birlikte kaçtığı meslektaşı Celal Kara ile bir örnek tişörtleri nereden aldıklarını da öğrensek fena olmaz.
Mavi renk de pek açmıştı “
” olan Öz'le
'yı.
*
“
” uyarısını dikkate almayanlara sitem etsek neye yarar şimdi?
Bilgi, henüz görevi başındaki savcıya ulaşmadan, bavulu hazır bekleyen dönemin savcılarına nasıl ulaştığını ve kimin ilettiğini öğrensek neye yarar?
Atı alan Üsküdar'ı geçti, sınırları bile aştı. (
Haddini zaten çoktan aşmıştı
.)
Cep telefonunu da evinde bırakarak…
Bari içindeki numaraları bir fihriste aktarmış olsa… Yarın ahbaplarının arayacağı tutar, tanıyamaz.
VAKTİYLE SÖYLENDİ, KİMSE TINMADI
“Kaşar mı?”
“Yok canım. Kaçmayız diye mesajlar yazıp duruyor, tivitler atıyorlar.”
“Kaçar kaçar…”
“Kaçar kaçar kaçarlar?”
“Birer ikişer tüyer, cümbür cemaat getirilirler.”
“Ukrayna'nın kuzuları da leziz olur hani…”
“Geldiklerinde bir bakarız, bıyıklar gitmiş belki saç bile ektirilmiş olur.”