Devleti bu kafayla mı yönetecektiniz?

04:0010/09/2016, Cumartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Mehmet Şeker

7 Şubat yaşanmış, MİT'in yardım tırlarına operasyon düzenlenmiş… 17 Aralık, 25 Aralık geride kalmış, devlet alarma geçmiş... 15 Temmuz'da halk, tarihimizin en kanlı darbe girişimini durdurmuş…



Yüzlerce şehit vermişiz, binlerce gazimiz var…



Memleketin altı üstüne gelmiş…



On binlerce kişi iyot gibi açığa çıkmış…



Gözaltılar, tutuklamalar, mahkemeler peş peşe…



Görevden almalar devam ediyor…



Hâlâ arananlar var…



Ülke depremden beter sarsılmış…



Adam hâlâ evinde belge saklıyor.



Bu ne pişkinlik, bu ne aymazlık?



Kendine güvenin de bir sınırı olmalı.



Bu kadarı çok fazla.



*


Belge dediğimiz iki üç tane kâğıt değil, tam 13 çuval dolusu.



Devlet sırrı niteliğindeki o kadar çok belgeyi evinde saklamanın mantığa sığacak bir yanı yok.



Karışık işlere bulaşmışsın, yaptıklarından hesap sorulacağını biliyorsun, evinin aranma ihtimali yarına çıkacağından daha garanti…



O halde hangi akılla 13 çuval belgeyi evinde tutuyorsun?



Götür, bir yakınının evinde sakla.



*


Kayın biraderinin evini düşünme, orayı da arayabilirler; götür onun kayın biraderinin evine.



Eğer o da çemberin içindeyse, orada da tutma, onun kayın biraderini bul.



De ki “Bak kardeş, ben senin eniştenin, eniştesinin, eniştesiyim. Vaziyet kritik. Elimdeki bu belgeleri emin bir yerde muhafaza etmem gerek. Sen sakıncalı eşiğin dışında kalıyorsun. En iyisi burası. Yap bir kıyak, bunları senin evde saklayalım. Olmazsa odun kömür deposunda veya garajında münasip bir yer bulalım.”



Kabul eder, niye etmesin? Seni mi kıracak?



İnatçı çıkar da razı gelmezse bir arkadaşından rica edersin, kiralık bir daire tutar, parasını sen verirsin. Orada saklarsın.



*


Yok, bu kadarını akıl edemiyor.



13 çuval devlet sırrı içeren belgeyi evinde tutmaya devam ediyor.



Bilmez misin, devlet alacağına şahindir.



Sırrına kartal olmaz mı?



Üstelik bu hengâmede.



Ortalık hallaç pamuğu gibi atılırken.



İğne deliğine bile bakılırken.



*


Bu kafadaki adamlar, devleti ele geçirip yönetmeye heveslendi.



Yahu elindeki sakıncalı belgeyi doğru dürüst koruyamıyorsun, gizlemen gerekeni gizleyemiyorsun…



Devleti nasıl yöneteceksin?



Yalnızca bu çuvalcı için değil sözlerim.



Daha önce de bütün belgelerini, gizli kalması gereken kayıtları, şifreleri, bir dolarları, şemaları, darbeden sonraki görevlendirme listelerini, idam listelerini, notları, mektupları evinde ve işyerinde saklayanları gördük.



Ancak bu defaki rekor kırdı.



Öncekilerden en fazla bir çuval belge çıkardı, bu eleman hepsini aştı.



*


Soyguna gitmeden evvel çete lideri, bütün üyelere eldiven giymelerini tembih etmiş.



Bir tanesi yarım parmak eldiven giymiş.



Parmak izinden yakalanınca da hayıflanıyor, oflaya puflaya.



“O kadar da eldiven giymiştim. Bir işe yaramadı. Anlamadım nasıl oldu bu iş?”



*


Her şeyin fazlası zarar.



Kendine ve örgütüne bu kadar çok güvenirsen, darbeye kesin gözüyle bakarsan, olacağı budur.



Biraz daha akıllı olsaydılar, başarısız olma ihtimalini de hesaba katarlardı.



Güya onu da düşünmüşler ama sadece kâğıt üstünde.



Fazla ciddiye almamışlar.



Usulen not etmiş, adet yerini bulsun diye yazıvermişler bir kenara.



Darbe dediğin, kâğıt üstünde durduğu gibi durmuyor nitekim.



Sonunda anladılar ama geç oldu ve pahalıya patladı.



Darbe girişiminden elli gün sonra çıkıyor 13 çuval belge.



Üst akıl, belli ki yeterince eğitmemiş bu elemanları.


#MİT
#Üst akıl