Deveye cilve yap demişler, dokuz çadır yıkmış

04:0010/03/2017, Cuma
G: 17/09/2019, Salı
Mehmet Şeker

Kaderin cilvesiyle, kaset
ler
in desteğiyle, kazan kaldıranların kösteğiyle, berikilerin köstebeğiyle, ele geçen genel başkanlık olur mu?


Oldu bile.



Olmakla kalmadı, takır tukur da olsa yürüyor.



Neden takır tukur?



İzah gerekirsiz tabii.



Yine de sağır sultandan daha ağır işitenler bulunabileceğini hesaba katmakta yarar var.



*


Katıldığı radyo programında döktürdü bizimki.



Öyle bir gaf yaptı ki ne geçmişte benzeri görüldü, ne de gelecekte görülebilir.



“Canlı yayın heyecanından” desek, yine kurtarmaz.



Cumhurbaşkanı başka partiden olursa, başbakan da farklı bir partiden olursa, anlaşmazlık çıkarmış.



Kavga başlar, kaos olurmuş.



Hay ağzın bal yesin.



İşte Erdoğan da, Yıldırım da aylardır bunu anlatma derdinde.



*


Cumhurbaşkanı ve başbakan bütün kampanya boyunca meydandan meydana koşturacaklar, vatandaşa anayasada niçin değişiklik yapılması gerektiğini açıklayacaklar…



O çabaların yarısına denk bir açıklama, radyo programındaki o konuşma sırasında çıktı.



Kemal Bey, tek başına, bütün kampanyanın yarısı kadar etkili olacak bir cümle ile işi bitirdi.



'Evet' için oy isteyeceklerin, fazla yorulmalarına gerek yok artık.



Mitinglerin bir kısmı iptal edilse ziyan olmaz.



*


Karşı çıktığı metnin ne olduğunu bilmiyor; okumamış.



Yahut okumuş da anlamamış.



Daha kötüsü, tam tersini anlamış.



Yeni sistemde başbakanlığın kaldırıldığından habersiz.



Binali Yıldırım'ın son başbakan olduğunun farkında değil.



Dolayısıyla, neye itiraz ettiğini bilmeden konuşuyor; hattâ vatandaşlardan oy istiyor.



*


Al mikrofonu çık konuş demişler, yapılacak değişikliğe itiraz et, bildiklerini anlat; koskoca genel başkansın…



Onun anlattığı, şimdiki sistemin sakat tarafları.



Yıktı perdeyi, eyledi viran…



*


O sakat taraflar yüzünden yapılıyor değişiklik, A Karagöz'üm, B sırma saçlım, C fidan boylum…



Geçmiş dönemlerde olduğu gibi kavga çıkmasın, kaos doğmasın, işler rayında yürüsün diye.



Kısır çekişmelerle vakit kaybetmeyelim; yolumuz uzun, hızlı gidelim diye.



Fakat o ters bakıyor, ters anlıyor, ters anlatıyor.



Yine de insanın 'acaba' diyesi geliyor; bu işte bir bit yeniği var sanki.



*


Bir insan bu kadar büyük gaf yapamaz.



Partinin herhangi bir kademesinde görev alan biri değil ki; koskoca genel başkan.



Hiç değilse, aylardır sözü edilen bir “Tek adam” sözü var.



Onu aklında tutsa yeterdi.



İki kişilik yönetimden, tek kişilik yönetime geçileceğini bilirdi.



“Bir gemide iki kaptan, bir direksiyonda iki şoför olamaz” türünden verilen örnekleri hatırlasaydı, yine böyle bir hataya düşmezdi.



Bekir Bozdağ'ın dediği gibi, Kemal Bey “Gizli Evetçi” olmasın?



*


Toparlamaya çalıştığı sırada daha fazla derine indi.



O sözlerin tevil götürecek yanı yok da ondan.



*


Daha önce kaç defa söyledim, “Hiç konuşmasa daha fazla oy alır” diye, dinlemiyor ki.



Konuştukça kendi bacağına kurşun sıkan sersem askere dönüyor.



*


Neyse ki onun söylediklerine hiç kulak asmayan taraftarları var. (Taraftarlar onun değil, partinin.)



Kemal Bey'in o sözleri hakkındaki kanaati sorulunca, “Öyle söylemez, montaj yapmışlardır” diyebilenler…


#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#Başbakan
#Binali Yıldırım
#Kemal Kılıçdaroğlu