Bor’dan Niğde ne kadar çeker?

04:0012/03/2016, Cumartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Mehmet Şeker

Güneydeki ülkeyi sevdiler… Kuzeydeki ülkeyi sevdiler… Doğudaki ülkeyi sevdiler… Batıdaki ülkeyi de sevdiler. Özellikle en çok onu…



Gidip gidip yerleştiler.



Bir tek merkezdekini sevmediler.



Yaşadıkları ülkeyi.



Bir türlü bağlanamadılar, bir türlü ısınamadılar.



*


Mavi Marmara için “Otoriteden izin alınmalıydı” dediler.



Şehitler için bırakın üzülmeyi, şehit olduklarını bile kabul etmediler.



“Pisi pisine öldüklerini” söylediler.



Güneydeki ülkenin çocukları için gözyaşı döktüler de yüz misli kayıp veren Filistinli çocuklar için iki satırlık açıklama yapmaktan geri durdular.



Zulüm altındakileri değil, zulmedenleri savundular.



28 Şubat'ın darbeci generallerine yurt içindeki yurt dışındaki bütün okulları vermeyi teklif ettiler de dershanelerle ilgili uygulama değişince darbe yapmaya kalkıştılar.



Belli ki dershaneler için darbe yapmak değil de darbe yapmak için dershaneler kurulmuştu.



O kadar feryat figan, o kadar gürültü patırtı onun içindi.



Son beyan da şaşırtmadı: “Rus uçağı düşürülmemeliydi”.



*


Banka önünde cevşen okudular.



Holding önünde cevşen okudular.



Adliye önünde cevşen okudular.



Bugün Gazetesi önünde cevşen okudular.



Televizyon binaları önünde cevşen okudular.



Kitap mağazaları önünde cevşen okudular.



Zaman Gazetesi önünde cevşen okudular.



Rastlamadım ama Haber Ajansı önünde de okumuşlardır.



Aslında cevşen değil, lânet okudular.



Ve okudukları ne varsa geri tepti, beddua gibi.



*


Geri tepmenin nasıl olduğunu hep beraber gördük.



Erdoğan kaçacak diyenlerin hepsi sırayla kaçtı.



Yargılanacaklar diyenlerin hepsi sırayla yargılandı, yargılanıyor.



Boyunları altında kalacak diyenler tepe taklak oldu.



Hırsız bunlar diyenlerin nasıl hırsızlık yaptıklarını gördük.



Bütün sınavlarda soruların nasıl çaldıkları açık ve net şekilde belgelendi.



Toplanan paraların nerelerde ne şekilde harcandığı ortaya çıktı.



Himmetler zimmete geçti.



*


Bir kısmı göstermelik yerini bulurken, geri kalan kısmının en akıl almaz yerlere gittiğine şahit olduk.



Kimi kumarda yedi.



Kimi köpük partisinde tüketti.



Son derece iyi niyetle, hayır olsun diye hareket eden himmet sahiplerinin dudaklarını uçuklatacak yerlere bağışlar yapıldığı anlaşıldı.



*


En son kayyuma devredilen Zaman'ın içini boşalttıkları görüldü.



İçeride ne varsa götürmüşler.



Binayı bile elden çıkarmışlar.



Bu kadar oyalanırsan, başka ne sonuç beklenir ki?



“Gelebilirim… Geleceğim… Bak geliyorum…”



Hırsızın eli armut toplamıyor tabii, tedbirini alacak.



Senin keyfini beklemez.



Daha, ihtimal belirdiği anda harekete geçer.



Sonra içeride bir dosya kâğıdı bile bulamazsın.



Biriken borçları ödemek de sana düşer.



*


Devlet, gerçek bir devlet gibi davranmazsa, olacağı budur.



Sonunda “Aha bu bana ders olsun” demek düşer payına.



Bor'daki pazar kapanınca, mecburî istikamet Niğde…



Haydi iyi yolculuklar.


#Mavi Marmara
#Bugün Gazetesi
#Zaman
#Rus uçağı