Bak şu haylazlara

04:0027/08/2016, Cumartesi
G: 13/09/2019, Cuma
Mehmet Şeker

Aylardan Ağustos, günlerden Cuma deme hazırlığındaydık. Her zaman Cuma gününe denk gelmez Ağustos'un 26'sı.



Sultan Alpaslan'ın Malazgirt Zaferi 1071'de.



Mustafa Kemal Paşa'nın Sakarya Meydan Muharebesi sırasında “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz” dediği tarih 26 Ağustos 1921.



Bir yıl sonra ise Büyük Taarruz'un başlama tarihi.



*


Ağustos, baştan sonra zaferler ayı.



Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışı için de 26 Ağustos seçilmişti.



O köprü de bir zaferdir nereden baksak.



İster Avrupa yakasından bakın, ister Anadolu yakasından.



Uzaktan daha iyi görünür.



Amerika'dan bile.



Gezi kalkışması sırasında çapulcuların istekleri arasında yer alan en önemli maddelerden biri de “Üçüncü köprüye hayır” değil miydi?



O marşı çalıp söylemeye kararlıydık.



“Yeni bir şevk ile gürledi gökler



Ya Allah...Bismillah... Allahuekber…”



Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun o güzel şiiriyle irkilecektik.



*


Büyük zaferlerin yıldönümünde sadece meydanlarda toplanıp nutuk atmak olmaz.



Büyük işlere imza atacaksın.



En güzel kutlama budur.



Hepimiz gayet iyi biliyorduk.



Peki ya onlar?



Dirliğimize birliğimize göz dikenler?



Emin olun ki onlar bizden daha iyi farkında olup biten ne varsa.



Dedik ya uzaktan daha iyi görünür.



Heybeti, ihtişamı daha iyi fark edilir.



*


Programlarımızda en ufak bir aksama yok.



Her iş, planlandığı gibi adım adım yürüyor.



Fakat CHP konvoyuna yapılan saldırı son derece sinir bozucu.



Yıllar boyunca çalıştılar, iktidarı yok etmek için ellerinden ne geldiyse yaptılar.



Başarı sağlayamadılar.



Her türlü kalkışma projeleri aziz milletimiz sayesinde çürüğe çıkarıldı.



Baktılar ki olmuyor…



“İktidarı bitiremiyoruz madem, o halde muhalefeti bitirelim” dediler anlaşılan.



Muhalefetin, Yenikapı ruhunun bir parçası olmasını, hiç hazmedemedi uzaktan bakanlar.



*


Şavşat saldırısı, sıradan bir olay olarak görülemez.



Eldeki son kozları da tüketmiş olduklarının işareti.



Darbe planı da bir işe yaramayınca, siyasi suikast planını devreye sokacaklarını biliyorduk.



Ama bu çok zavallıca.



Artık bir sonraki adımda, İmralı'ya gidip Öcalan'ı öldürmeye çalışmak yer alabilir.



Eş genel başkanlara suikast yapılmasını kimse umursamaz çünkü.



*


CHP'den sonra, diğer adımdan önce MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye kast etmeleri elbette ciddi bir ihtimal.



Ancak, kâğıt üstünde başka durur, uygulama o kadar basit değil.



Zaten onların planları hep kâğıt üstünde kalıyor.



İnşallah her zaman öyle kalsın.



*


Korumaların artırılmasının ne kadar önemli olduğu da böylece ortaya çıktı.



Öyle sanıyorum ki Kılıçdaroğlu da durumun ciddiyetini fark etmiştir.



En azından bakışı netlik kazanmış olmalı.



“Hendek kazan arkadaşlar, barikat kuran arkadaşlar bana da suikast düzenlemeye niyetlenmişler.



Bak şu haylazlara!



Kim olduklarını bilmiyoruz tabii… Bilmiyoruz ama yaptıkları da iyi bir şey değil.



Böyle silahla bombayla roketle uğraşacaklarına, kütüphaneye gitsinler, kitap okusunlar…”



Demeyecektir artık.



Bir süre sonra Kemal Bey, “Ya Allah… Bismillah… Allahuekber” derse, hiç şaşmayın.


#Sakarya Meydan Muharebesi
#CHP
#Yenikapı
#Şavşat saldırısı
#Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu