Anayasayı kim yazmalı?

04:003/02/2017, Cuma
G: 17/09/2019, Salı
Mehmet Şeker

Anayasa ile ilgili tartışmalardan biri de 'dili' üzerine. Beğenmeyenlerin sayısı az değil.



Unuttuğumuz bir şey, anayasanın edebî bir metin olmadığı.



Kaba gelebilir, küt olabilir, biraz karışık bulunabilir.



Edebî metin istersek, kalem erbabına başvurmamız gerekir.



O zaman da her yazarın kendi üslubu ile karşılaşırız.



*


Mustafa Kutlu yazsa, hepimiz hayran kalırız ve bunun muhakkak filmi çekilmeli diye düşünürüz.



*


Orhan Pamuk yazsa, bir Nobel daha verirler.



Lâkin bizim bir işimize yaramaz.



*


Ahmet Kekeç yazsa, biz çok beğeniriz de Kemal Bey hiç vakit geçirmeden dava açar.



Hem ceza, hem tazminat ister.



*


Engin Ardıç yazsa, makara yapmadan duramaz.



CHP'lileri kudurtur.



Bacağını ısırmaya falan kalkar birileri.



*


Ahmet Hakan yazsa, madde madde kaleme alır, çok güzel içinden çıkar.



Fakat araya kılçık atmadan duramaz.



Bazı maddeler birbiriyle çelişir ve milletin kafası karışır.



*


Mukadder Gemici yazsa, gözyaşları içinde okuruz.



Okurken de göremediğimiz biri gelip karnımıza yumruk atmış gibi hissederiz.



*


Güray Süngü yazsa, bütün mahalle anlar fakat mahkemeler karışır.



Hâkimler içinden çıkamaz.



*


Tayyip Atmaca yazsa, kesinlikle hece vezniyle kaleme alır.



Üstelik basılmasına da razı gelmez, internet ortamında yayınlar. Yetmez bir de ödül alır.



*


Emine Işınsu yazsa, sonunda ne olacak diye meraktan çatlarız.



Elimizden düşüremeyiz.



*


Yağmur Tunalı yazsa, çok edebî olur.



Son derece zarif bir metin çıkar.



Ancak ceza gereken kısımları es geçer.



*


Ben yazacak olsam, mutlaka bir şeyler noksan kalır.



Üstelik araya birkaç nükte katarım.



Ciddiyeti kalmaz.



*


Pek çok kalem erbabı da anlaşılmaz derecede karmaşık yazar. Tasvir masvirle doldurur.



Sanat yapayım derken manat yapan çok olur.



Biz oncağızdan edebî metin beklerken, edepsiz bir metin çıkarmak için aşırı çaba gösterir kimileri de.



Bazıları var ki özgün bir metin yazması gerekirken, tercüme yapmaya meyleder.



Avrupa'ya çevirir yüzünü, Amerika'ya çevirir.



*


“Anayasa'ya ne gerek var arkadaş?” diyen de çıkar arada.



Yalnızca kendinin anlayacağı türden metin yazmayı becerecek olanların sayısı da az değildir hani.



Yanına bir de “Anayasayı Anlama Rehberi” hazırlamak gerekir.



Kitapçık şeklinde verilmek üzere.



İsmini anmak istemediğim birileri var; onlarsa mutlaka küfür eder, millete hakaretle doldururlar.



*


Velhasıl anayasa yazmak kolay iş değil.



Uzmanlık ister.



Ancak, belirttiğimiz bütün bu hususlara rağmen, anayasa metninin daha anlaşılır, daha net olması iyidir. Faydalıdır. Hatta gereklidir.



O halde kim yazsın?



Hem hukukçu, hem yazar olanlara ne dersiniz? “Kolay gelsin” denilebilir en azından.


#Anayasa tartışmaları
#Avrupa
#Amerika
#CHP