Ankara'da canlı bomba patlayıp otuz kırk kişi hayatını kaybettiği zaman, sevinçten havaya uçanlar var.
Sevinç çığlıkları atıyorlar.
Sonra da gayet masum sorular soruluyor:
“Biz neden birlik içinde olamıyoruz?”
*
Baharda büyük saldırılar yapılacağına dair sinyaller verildi.
Ne sinyali açıkça dillendirildi.
“Arap Baharı” adıyla başlayan gelişmelerle de bir bağ kurup Türkiye'de de bir bahar başlatılacağını düşünenler, şimdi kalkmış paçavra hükmündeki gazetelerinde “Baharı engelleyemezsin” diye manşetler atıyorlar.
Sonra da gayet masum sorular soruluyor:
“Biz niçin beraber değiliz?”
*
Bombalar patlayıp, genç yaşlı kadın erkek can verince, terör örgütünün kanallarına koşan vekiller var.
Çukur kazanları, barikat kuranları arkadaş bilen muhalefet lideri yaşıyor bu ülkede.
Onları kardeşi gören siyasetçiler var.
Canlı bombanın evine taziyeye gidenler var.
Onlarca insanı öldüren katilin taziyesine…
Teröristleri alkışlayanlarla aynı havayı soluyoruz.
Aldığımız nefes kirleniyor.
Ciğerlerimiz kirleniyor.
Kan gördüğü zaman göbek atanlar var.
Sonra da gayet masum görünen sorular soruluyor:
“Biz niye kardeşçe yaşayamıyoruz?”
*
Güya saldırıyı lanetlerken, ağızlarındaki bakla hemen çıkıyor.
Tivit üzerinden bir mesaj yayınlayıp teröristlerin ekmeğine yağ sürüyor gazeteci bozuntusu.
Erdoğan gitmeliymiş.
Bütün mesele bu zaten…
Erdoğan gitsin!
*
Erdoğan ilelebet kalacak değil.
Elbet bir gün gidecek, patlamayın.
Herkesin vakti sınırlı.
Kimse beş yüz sene yaşamayacak.
Az bekleyin, gider.
Seçim olur, farklı bir sonuç çıkar…
Yahut yoruldum artık der, kenara çekilir.
Ama sizin keyfiniz öyle istiyor diye gitmez.
Bunu kalın kafalılar bir türlü anlamıyor.
Anlamak istemiyor.
*
Aslında, zağar gibi biliyor hepsi.
Halk istediği ve oy verdiği müddetçe görevinin başında kalmaya devam edecek.
Sergilenen bu çirkeflik, iyi bildiklerinden ötürü…
Onlar çamura yattıkça, “Erdoğan gitsin” diye feryat ettikçe, vatandaşa “Gitmesin, kalsın” demekten başka çare kalmıyor.
“Allah sana ömür versin, uzun adam” afişlerinin anlamı budur.
Bosna'dan Endonezya'ya, Filistin'den Kosova'ya, Afrika'dan Asya'ya kadar adını dahi bilmediğimiz ülkelerdeki sevenlerinin, sabah akşam dua etmelerinin sebebi budur.
Ve o insanların hiçbiri, boyuna posuna bakarak dua etmiyor.
Yaptıklarına bakıyorlar ve hayranlıkla takip ediyorlar sözlerini, icraatını.
Mevzu yakışıklılık olsaydı, -misal- Brad Pitt'in peşinden ayrılmazlardı.
Yahut George Clooney için dua ederlerdi.
#uzun adam
#Erdoğan
#ankara saldrısı
