Tırnak içinde verdiğim şu sözlerin sahibi üst düzey bir askeri yetkili.
Ankara’da, güvenlik konularında istişarelerin yapıldığı, politikaların oluşturulduğu, kararların alındığı mekanizmalarda sandalye sahibi olan bir isim.
Ne nedir? Hangi gelişme neye tekabül ediyor? Perde arkasında neler oluyor? türü soruların peşinden koşan bir gazeteci için başvurulabilecek ideal bir adres de diyebilirim kendisi için.
Önceki gün, sözünü ettiğim askeri yetkili ile uzun soluklu bir görüşme yaptım.
Konuştuğumuz konulardan biri de Kuzey Suriye’deki gelişmeler, özelde Afrin ve İdlib meseleleriydi.
RUSYA İLE YÜRÜTÜLEN GİZLİ GÖRÜŞMELER
Ankara, İdlib ve Afrin’den Türkiye’ye yönelen tehditler tırmanışa geçince, işbirliği yapmak için yönünü yeniden Rusya’ya çevirdi.
Moskova’da Türk heyeti ile Ruslar arasında gizli görüşmeler yapıldı.
Dün, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu açıkladı.
Rusya Genelkurmay Başkanı Gerasimov yakın zamanda İdlib konusunda tartışmalar yapmak üzere Ankara’ya gelecek.
Peki Ruslarla yürütülen pazarlıkların nasıl bir çerçevesi var?
Şu şekilde bir sıralama ile gidebiliriz:
Bunun iki sebebi var.
Birincisi, fiili durum.
Yani, Rusya ile bir anlaşma yaptığınız zaman, F-16’lar Suriye Hava Sahası’nda rahatça operasyon yapabiliyor, Suriye topraklarında konuşlu Rus yapımı SAM füzelerinin Türk savaş uçaklarına kilitlenmesi gibi bir tehditle karşılaşılmıyor.
Konuştuğum askeri yetkilinin ifadesini tekrar edeyim.
Koalisyon, yani ABD, Suriye’de bu imkana sahip değil.
Nitekim Karaçok’ta ve öncesinde el Bab yakınlarında YPG mevzileri Türk savaş uçakları tarafından etkili bir şekilde vurulduğunda ABD’liler tepki göstermek dışında bir şey yapamadılar.
İkincisi; Suriye bağlamında ABD ile ortak bir şeyler yapma imkanı artık neredeyse sıfırlanmışken, Rusya’nın Türkiye’nin güvenliğini de dikkate alarak işbirliği kanallarını açık tutması.
Fırat Kalkanı operasyonu günlerini tekrar hatırlatalım.
O operasyonu Türkiye ABD’nin şiddetli itirazlarına rağmen Rusya ile anlaşarak yürütmüştü.
Washington’a kalsa, terör Türkiye topraklarını ne kadar tehdit ederse etsin, Türk askeri Suriye sınırlarından içeri bir adım bile atmamalıydı.
Hadi attı, 20 kilometreden daha aşağı inilmemeliydi.
Yani el Bab alınmamalıydı.
Neden?
Asıl niyet başka olduğu için.
Bir kuşak projesi vardı ve Türkiye’nin güney sınırları bir PKK devleti ile baştan sona kapatılacaktı.
Gelinen noktada bu projeden vazgeçilmediği görülebiliyor.
O nedenle hızlı ve etkili adımlarla hareket etmek gerekiyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.