HDP, CHP'den de aldığı destekle, Meclis'i çalıştırmama yönünde yarı gizli bir strateji izliyor.
Yarı gizli diyorum, çünkü taktik çok aleni şekilde sırıtıyor. Sadece taktik talimatları nereden aldıkları konusu olaya eser miktarda esrar dahil oluyor.
Aslında o da ortada.
HDP Meclis'ten çekilme yönünde bir altyapıyı hazırlamaya çalışıyor olabilir. Geçen hafta Kandil'den HDP'ye sine-i millete dönmesi yönünde talimat geldiği iddia edildi. Bu görüşmeler istihbarat izlemeye takılmıştı.
Ya da, Meclis'ten çekilmeyi bir gerginlik kozu, PKK'yı kurtarma operasyonunda bir kart olarak görmesi mümkün. Kandil'in neye karar vereceğini veya verdiğini yakında anlarız.
HDP, Meclis'te PKK'nın uzantısı bir ajans gibi çalışıyor. Görevi, PKK ve YDG-H'nin cinayetlerini hükümete yıkmak, olgusal gerçeği ters yüz etmek, böylelikle PKK'ya soluk alacak bir fırsat yaratmak...
Bu mümkün olmazsa, Meclis'i çalıştırmamak, kriz yaratmak ve bunu mümkün olduğunca sokağa yansıtmak.
CHP de HDP'nin (aslında PKK) bu başrolüne, bir yardımcı aktör olarak Oskarlık katkı sunuyor.
HDP'nin pasına CHP, CHP'nin pasına da HDP anında kafa çakıyor. Neden birleşmediklerini anlamak mümkün değil.
Bu noktada, ortak “düşmana” karşı ellerine ne gelirse fırlatıyor, tutarlılık konusunda hiçbir endişe taşımıyorlar.
Meclis'in her çalışma günü, saatlerce hakaret ve boşa sarfedilen zaman olarak zabıtlara geçiyor.
HDP'yi özel durumu gereği bir kenara ayırırsak, CHP ve MHP'nin Meclis'i çalıştırmama, kriz çıkarma konusunu iki nedenle benimsemiş görünüyor. Bu onları FETÖ ve PKK'ya yanaşma noktasına kadar getirdi.
İlki ideolojik boşluk, fikir kofluğu, imtiyaz kaybına dönük statükocu savunma refleksi.
İkincisi ise, ilkine bağlı olarak gelişen siyasi bozgunların, alınan ve alınacak yenilgilerin Meclis'te bu partilerin ağırlıklarını tamamen ortadan kaldırması.
İdeolojik kofluk, halkın kaybedilmesi ile Meclis'teki bu durumu ortaya çıkarıyor.
O nedenle CHP içi boş bardak gibi, ne dökseniz kabul ediyor, çünkü dolu değil.
Bu muhalefet partilerini millet her seçimde terbiye etmeye çalışıyor. Ancak dört yılda bir gelen bu terbiye dalgalarının bu muhalefeti dönüştürmesi yüzyıllar alabilir.
Bu nedenle Meclis'in daha etkin çalışması için, sadece tüzüğün değil, siyasal sistemimizin de anomalilerden temizlenmesi, üç kuvveti halkın meşruiyetine bağlayan bir siyasal sistemi inşa etmek şart.
Bu manada, yeni anayasa çalışmaları, sistem sorununu mutlaka içermek durumundadır. Vesayet veya hantallık üretmeye dönük bu sistem yamalarla ancak bu kadar işlevselleşir.
CHP, MHP bu vesayet sisteminin semptomlarıdır, neden değişmesini istesinler ki!
HDP ise iradesini Kandil'e vermiş durumda.
Türkiye'nin bu sorunu çözmesi hayati bir konu haline gelmiştir.