Halk neden başkanlık istiyor?

04:009/12/2015, Çarşamba
G: 13/09/2019, Cuma
Markar Esayan

Gezici araştırma şirketinin yaptığı son araştırmaya göre, başkanlık sistemine dönük destek yüzde 35'den seçimlerden sonra yüzde 53,5 oranına yükselmiş.Bunun nedeni nedir?Hatırladığım kadarıyla böyle bir sıçramayı sağlayacak özel bir kampanya yapılmadı. Hatta 7 Haziran seçimleri sonuçlarının “halkın başkanlığı veto ettiğine” dair sipariş yorumlar yapıldı.Ama elimizdeki veriler gerçek... Yüzde 35 ile 53,5 arasında dramatik bir fark var. Haziran seçim sonuçları eğer başkanlığın reddi olarak yorumlanıyorsa,

Gezici araştırma şirketinin yaptığı son araştırmaya göre, başkanlık sistemine dönük destek yüzde 35'den seçimlerden sonra yüzde 53,5 oranına yükselmiş.

Bunun nedeni nedir?

Hatırladığım kadarıyla böyle bir sıçramayı sağlayacak özel bir kampanya yapılmadı. Hatta 7 Haziran seçimleri sonuçlarının “halkın başkanlığı veto ettiğine” dair sipariş yorumlar yapıldı.

Ama elimizdeki veriler gerçek... Yüzde 35 ile 53,5 arasında dramatik bir fark var. Haziran seçim sonuçları eğer başkanlığın reddi olarak yorumlanıyorsa, aynı kesimlerin 1 Kasım sonuçlarını “Başkanlığın kabulü” olarak görmesi gerekmez mi?

Ama biz onlar gibi yapmayalım. Seçim sonuçlarının neyin reddi neyin kabulü olduğuna dair tesbitler çok da ciddiye alınmamalıdır. Herkes kendi amacı, meşrebi ve temennileri üzerine olguları yorumlamakta özgürdür. Ama bunu hayat doğrular mı, o, zamanla görülür.

Belli ki beş altı ay içinde, bu konuda anlamlı pek birşey yapılmamış ve hatta aleyhte bir gündem olmasına rağmen, başkanlığı halkın nezdinde pozitif anlamda gündemleştiren bir şey olmuş.

Bu beş/altı ayda bence somut olan, yani hayatın kendisi bu değişimi sağlamıştır ve bu ivme güçlenerek devam edecektir.

Halkımız Türkiye'deki siyasal yönetim krizinin varlığını, bunun ülke için çok ciddi bir risk haline geldiğini öncelikli gündem olarak algılamaya başlamıştır.

7 Haziran seçimleri sonrasında ortaya çıkan koalisyon olasılığı, bu olasılığın muhalefet tarafından nasıl kötüye kullanıldığını, ülkeyi yönetmeye ehil olmamak bir yana, yıkıcı bir ittifak halinde hareket ettiklerini halkımız not etti.

Sistemin koalisyon üreten yapısı, koalisyonların ülkeye nelere mal olduğu bir yana, vesayet doğuran kimyasıyla, gittikçe olgunlaşan demokrasimizin merkezinde pimi çekilmiş bir bomba gibi patlamaya hazır beklediğini fark etti.

Farkındaysanız ülkemizin gündemi doğal oluşmuyor. Ülkeye sürekli gündem dayatılıyor. Özellikle 2013'ün baharından beri yaşanan sıcak ve yakıcı gündemlerin bu ülkenin ihtiyaçları veya şikayetleri ile bağlantısı yok.

Peki bundan murad edilen ne?

Aslında CHP 7 Haziran sonrasında bu muradı açık etmiş ve AK Parti'ye dayatmaya çalışmıştı: Restorasyon...

Restorasyon, CHP'nin altını açıkça doldurduğu biçimde, son 13 yılda yapılanların geri alınması ve Sayın Erdoğan'ın hal edilmesi anlamına geliyordu.

Peki neden Sayın Erdoğan'a takmışlardı? Neden başkanlık konusunda bu kadar şiddetli bir tavır sergiliyorlardı? Neden dünyanın güçlü devletleri, Türkiye'nin bir iç meselesi üzerinde bu kadar müdahil durumdaydılar?

Gündemimiz neden doğal gelişmiyor, neden adresi hep Erdoğan'a çıkan şekilde olağanüstüleştiriliyordu?

Çünkü Türkiye'nin bir siyasal yönetim krizi vardır ve bu rastlantısal değildir. Milli iradeye karşı vesayet üreten bilinçli bir mühendislik ürünüdür.

Bu bizim temel meselemizdir.

Başkanlık, yarı başkanlık veya partili cumhurbaşkanı düzenlemesini içeren bir halk anayasası, vesayete millet lehinde indirilecek nihai darbe olacaktır.

Peki Erdoğan neden bu kadar hedef?

Çünkü böyle güçlü bir vesayet ittifakına karşı, siyasal sistem krizini çözmek için gerekli güç yoğunlaşması Erdoğan'ın üzerinde birikmiştir. Erdoğan daha da güçlenmek adına değil, bilakis kendisinde biriken gücü, halk iradesine dayalı demokratik bir siyasal sisteme geçişte kullanmak istemektedir.

Türkiye kendisine giydirilmiş deli gömleğinden kurtulmak, kendi tarihi, tecrübesi ve gelenekleri ile uyumlu bir siyasal sisteme geçmek için tarihi bir fırsat elde etmiştir.

İşte vesayet ittifakının nefret ettiği olasılık budur. Çünkü kendileri vesayet ürünüdürler. Ülke ellerinden kaçsın istemiyorlar.

Buna rağmen yüzde 53,5...

Halkı kandıramazsınız.
#Erdoğan
#7 Haziran seçimleri
#başkanlık sistemi