Türkiye ne çektiyse vesveselere, vehim tahrik ve hezeyanlara kapılıp kendine düşmanlık eden nefsinden çekti. Bizi çatıştıran, birbirimize düşüren içte ve dıştaki odakların asıl kozu bu oldu hep. Şimdi de ekonomimizi bozmak için elinden geleni yapanlara kafa tutan vatandaş, yüz dolardan ibaret mal varlığını dahi bozduruyor 15 Temmuz'dan beri. Milli seferberlik ruhunu taşıyan her kim, ne yapabilecekse acizane yapmaya çalışıyor.
Çünkü artık kan ter ve gözyaşı eşliğinde milletçe öğrendik ki, düşman olarak nefsimiz yeter bize. Mısri'nin “Kimseye adavet eyleme nefsin düşman yeter sana / Ki asla senden ayrılmaz ömür ahir olunca ta.." dediği gibi. Onun başını ezmeden, tevhid medeniyetinin adaletle diriltilebilmesi mümkün değildi. İç ve dış ihanet ağlarından kurtulmamızın en sahici yolu, kendi zaaflarımızı, kötü huylarımızı terk etmekten, vazgeçemediğimiz putlarımızı kırmaktan geçiyordu, artık hep beraber öğrendik.
***
İşte böyle bir dönemde biz de yeni ol'uşuma, bir'leşime geçtik. Türkiye'nin ve dünyanın gidişatında ne oluyorsa içimizde de karşılığı var prensibinden hareketle, yüz dolarını bozdurup ülke ekonomisine katkı sağlayan vatandaş misali, biz de çıktık yola. Ufkumuzu genişlettiğimiz ölçüde, bunun alemlere yansıdığına tanık olacağız dedik. Benim de bazı kitaplarımın yayıncısı olan H yayınları 'gönül serisi'nden kesintisiz yayıncılık yapıyordu zaten, ama tescillenmesi, resmiyete dökülmesi, zahirde de bu kuşatıcı mananın tezahürü anlamına geliyor dedik.
İki yıldır reklama girmesin diye kaleme dökmüyordum ama “bunca teklifler almışken neden kitaplarını büyük, tanınmış, ünlü yayınevlerinden çıkarmıyorsun" diyenlere verdiğim “gönlüm H yayınlarında" yanıtı bu vesileyle kayda geçiyor: Yunus Emreleri, Osman Kemalî'leri, Niyazi Mısrî'leri, Aziz Mahmud Hüdaî'leri, Muhammed Nasuhîleri, Hallac-ı Mansurları, Hüseyin Vassafları, İbrahim Hâsları, Muslihüddin Vahyîleri ve daha pek çok abidevi eseri Mustafa Tatcı hocamın emeğiyle yayına hazırlayan H yayınları bir süredir çocuk edebiyatı, roman gibi türlerde de seçkin örneklere imza atıyordu. Artık yoluna daha kuşatıcı biçimde devam edecek.
Güzel H'nin içinde saklı O'nun sesini duymayı, duyurmayı bir emanet bildik. Birbirimize en güvenilir yanımızdan bağlanmaya karar verdik, gönlümüzden. Yeni oluşum, yeni beraberlik bir yandan eski kötü huylarımızın öldürülüşü anlamına da geliyor. Gerek Türkiye'nin yönetici kadrolarında ve sivil hayatında, gerekse de kendi aramızda her tür kışkırtmaya rağmen filizlenen bir tohumu sulamaya devam ediyoruz. Riyaset davasından usanmış, liyakat gözetmeyen yöneticilere prim vermeyen yeni bir kadro her alanda alenileşmeye başlıyor 15 Temmuz'dan beri. Alaylı aşk kadrosu.
Adalet duygumuzu örten perdeleri kaldırmaya yönelik, benliksiz işlere imza atmaya başlayacak yeni kadrolar yetiştirmeye başlıyoruz. Senlik benlik davalarıyla şahsi menfaatlere odaklanan yetkililer artık geri çekilecek. Bu, aynı zamanda yeni huylarımızın dirilişine de denk geliyor. Gerçeğin diline yaklaşmaya başlıyoruz. Evet her şeydeki hu nefesiyle, yeni huylarla diriliyoruz. Türkiye'nin nefesinde saklı sultan, bize hakikat sırrını çok uzaklardan değil, bizzat içimizden sesleniyor. Tatcı hocamın Türkiye rüyasını birlikte görüyoruz çünkü.
Başka ne var bu rüyada? Dini tekeline almış her türlü siyasileşmiş cemaatin ötesinde, hayatın içinde her zerreye nüfuz etmiş gerçek bir tevhid anlayışının yaşantıya geçmesi var. Belli bir cemaatin değil, insanlığın tekamülü için çalışan, her yaptığını Hakkın işi şuuruyla, hakkını vererek yapmaya çalışan aşk eliti bir bürokrasinin devletin kadrolarında liyakata dayalı bir sistemin önünü açtığını görmek istiyoruz.
Dini vaaz eden din adamlarının ötesinde, tevhidi aşk ve irfan ile yaşantıya geçirmiş gönül erlerinin dilinde dirilmek istiyoruz. Şekil Müslümanlığına sığmayan bir hakikat anlayışıyla bugünün ruhunda en çağdaş, en modern ifadelerle Hakkın evrenselliğini yansıtacak eserler vücuda getirmek istiyoruz. Mimariden geleneksel el sanatlarına, musikiden giysiye, çevre düzenlemesinden endüstriyel tasarıma her alanda. Asli değerlerini keşfettikçe dünyaya sanatın, kültürün en güzel diliyle seslenebilen küresel sanatçıların eserleriyle hakikate yaklaşmayı istiyoruz.
Dünyanın hemen her yöresinde açılmış medeniyet enstitülerinde, hakikat dilini tercüme etmeye ehil kadrolarıyla pırıl pırıl gençlerin yetiştiğini, alıntı kültüründen yaşantı kültürüne geçen çağdaş Yunusların, Hacı Bayram-ı Velilerin, Şaban-ı Velilerin, Eroğlu Nurilerin, Sinan Ümmi'lerin, Eşrefoğlu Rumilerin, Karacaoğlanların, Aşık Veysellerin yetiştirildiğini görmek istiyoruz.
***
Ekonomide insani değerleri çiğnemeden, muhtaç halklara karşılıksız el uzatan, fakirleri sömürme amacıyla değil, kalkındırma amacıyla dünya piyasasına katkı sunan bir anlayışla dirilişimizi güçlendirmek istiyoruz. Mülkü sahibine bırakan bu anlayışın en seçkin tezahürlerini bankacılıktan, kredilendirme kuruluşlarına dek her sahada görmek istiyoruz. Vergi rekortmeni zenginlerin hayat hikayelerinde varlığın vakfetmekle çoğaltılışına tanıklık etmek istiyoruz.
Kadınların şiddetle, baskı ve sömürüyle değil, Allah'ın en güzel yüzüyle anıldığı bir Türkiye istiyoruz. Rekabet ve hırs içinde kişisel hezeyanlarında uyuşmuş bir gençlik yerine silkinip ayağa kalkmış, şuurlu bir gençlik istiyoruz. Geçmişini bugüne getirmiş, geleceğe hakim, insanlık için çalışan, kuşku ve muhalefet solucanlarından arınmış emin beldelerde kutlu doğumunu gerçekleştirmiş, kendini bilen nesiller istiyoruz. Dünyaya kendi ekonomik değerlerini olduğu kadar, kültürel değerlerini sunabilen, evrensel insanlık havuzuna suyu etrafa fazla taşırmadan dalabilmiş dosdoğru bir Türkiye istiyoruz.
Rüyada da, hayatta da her mânâ, nefsimizin geldiği yeri işaret eder kuşkusuz. Eşyaya ve kendimize kamil bir biçimde bakabildiğimiz ölçüde görünen güzel kemale erecek bakışlarımızda. Cemalini göreceğiz. Sevdikçe güzelleşiyoruz ol güzel içre. Bundan böyle neşredilecek gönül yayınları ile hayatımızın tamamına yayılan bir mana olsun bu rüya. Amin.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.