Kafayı yemek üzereyiz

04:0011/08/2015, Salı
G: 13/09/2019, Cuma
İsmail Kılıçarslan

Kafayı yemek üzereyiz.HDP Eşbaşkanı Yüksekdağ, -tabii ki- Almanya'nın Deustche Welle'sine konuşmuş. Bir an, Türkiye'de siyaset yapan bir partinin eşbaşkanı olduğunu unutmuş olmalı ki Alman hükümetinden, Türk hükümetini masaya oturtmasını talep etmiş. Diyor ki: 'Biz bu sorunu Türkiye toplumu ve bölge halklarıyla çözmek istiyoruz. Ama Alman devleti kendi Kürt kökenli Alman vatandaşı yurttaşlarına duyduğu sorumluluk gereği Kürt sorununun demokratik çözümü için ön açıcı olmalı destek sunmalı. Mesela

Kafayı yemek üzereyiz.

HDP Eşbaşkanı Yüksekdağ, -tabii ki- Almanya'nın Deustche Welle'sine konuşmuş. Bir an, Türkiye'de siyaset yapan bir partinin eşbaşkanı olduğunu unutmuş olmalı ki Alman hükümetinden, Türk hükümetini masaya oturtmasını talep etmiş. Diyor ki: 'Biz bu sorunu Türkiye toplumu ve bölge halklarıyla çözmek istiyoruz. Ama Alman devleti kendi Kürt kökenli Alman vatandaşı yurttaşlarına duyduğu sorumluluk gereği Kürt sorununun demokratik çözümü için ön açıcı olmalı destek sunmalı. Mesela hükümeti çözüm ve barış için masaya oturmaya davet etmeli.'

Nedense bunu yapmaya bayılıyor HDP'liler. Çözüm ve barış süreci yürüyüp dururken bu sürecin içine edenlerin kim olduğunu görmezden gelmeye yani. Ardından da dostlarına 'Türk hükümeti çözüm ve barış sürecini mahvetti. Yetişin imdada' diyorlar. Tabii, Türk hükümetinin ne yaparak çözüm ve barış sürecini mahvettiğini bir türlü elle tutulur, gözle görülür biçimde anlatmaya yanaşmıyorlar. Yalnız yakında o hususta da göz kamaştırıcı bir performans sergilemelerini bekliyorum.

Mesela şunları diyebilirler: 'Kobani eylemlerinde PKK'lı kılığına giren AK Partili vekiller 50'yi aşkın insan öldürdü. Hatta bununla da yetinmeyip 15 yaşındaki bir çocuğu benzin döküp yaktılar. Sonra da, aynı vekiller IŞİD'li kılığına girip Suruç'ta 32 kişiyi havaya uçurdular. Bunun hemen ardından da aynı vekiller tekrar PKK'lı kılığına girip ülkenin dört bir yanında asker-polis öldürerek çözüm ve barış sürecini yerle bir ettiler. Bütün bunlar olurken de PKK, Kandil'de çevre düzenlemelerine dair yönerge hazırlamakla ve dağ keçilerinin yaralarını tımar etmekle meşguldü. Fakat bu gözü dönmüş, yeşil ve doğa düşmanı Türk hükümeti, Kandil'de mıntıka temizliği yapan masum PKK'lıların üzerine F-16'larla bomba yağdırdı.'

Zaten -tabii ki- Deustche Welle'ye konuşan Yüksekdağ PKK'yı bir 'halk özgürlük hareketi' olarak tanımlayıp yapıştırıyor: 'Yöntemlerini onaylamıyoruz, ancak şunu da kabul etmeliyiz ki, uyguladığı program terör değildir.'

Bu arada nefis bir numara daha çekiyor Yüksekdağ. PKK'nın HDP ile bir bağı olmadığını söylerken şöyle bir cümle kuruyor: 'Belge konulması lazım ortaya, aksi takdirde çok saçma kalıyor iddialar.'

Vay arkadaş. Kendilerine oy veren hemen herkesi, ellerinde tek bir belge olmadan 'IŞİD destekçisi AKP' cümlesine inandıranların geldiği noktayı kes. HDP - PKK bağlantısı için belge istiyorlar.

Kafayı yemek üzereyiz.

İmralı heyeti, yaptığı açıklamada şöyle diyor: 'AKP'li bazı heyet üyelerinin son dönemlerde heyetimize, partimize ve halkımıza saldırarak kendilerini gündemde tutma, mevcut konjonktürde kendilerine yeni konum edinme çabalarını büyük bir ibret ile takip etmekteyiz.'

İnsan gerçekten merak ediyor. İmralı heyeti, bu açıklamanın yanında Serdar Ortaç ya da Hande Yener albümleri de dağıttı mı? Bu trip atma biçimini popçularda görmeye alışkınız biz zira.

Kafayı yemek üzereyiz.

Cumhuriyet Gazetesi'ne konuşan Selda Bağcan 'düzenden hoşlanmayan tüm partilerin de destekleyeceği daha yoğun bir Gezi'ye ihtiyaç var' diyor ve ekliyor: 'ben 3 kere hapse girdim, şimdi sıra gençlerde.'

Tabii haklı kadın… Bir kere Türkiye'de seçimler yapılmadı. AK Parti, koalisyon görüşmeleri yapmak yerine emrindeki askerlerle bir darbe yapıp hükümeti ele geçirdi. Gazeteler, televizyonlar, siyasi partiler birer birer kapatıldı. Dikta rejimi her gün sokaklarda yüzlerce insanı acımasızca infaz ediyor. Yani şimdi ikinci ve daha yoğun bir Gezi olmasın da ne olsun.

Kafayı yemek üzereyiz.

Sultanbeyli'deki polis merkezine bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırının ardından PKK'nın yayın organlarından biri sosyal medyada 'Eğer bu saldırıyı IŞİD yaptıysa bu hükümet PKK yaptı der üstünü kapatır. Bir de yayın yasağı getirir' yazıyor, pek çok paralel hesap da bu tweeti olduğu gibi kopyalayıp yapıştırarak yaygınlaştırıyor. Böylelikle de 'muhalif' olduklarını sanıyorlar.

'Kafayı yemek üzereyiz' diyorsam biz Türkiye halklarının ne kadar sabırlı olduğunu bildiğimdendir. Aksi takdirde 'buralar bildiğin akıl hastanesine dönmüş' deyip çıkardım işin içinden.

Ne diyordu Jung: 'Durmadan algıya çalışıp frontal lopu tahrik etmeye çabalamanızı bir psikiyatr olarak hayret ve dehşetle izliyorum vallaha. Siz ne cevval çıktınız be köftehorlar.'
#çözüm süreci
#İmralı heyeti
#pkk