Yine başladılar: Şaka mısınız siz!

04:0029/03/2016, Salı
G: 13/09/2019, Cuma
İbrahim Karagül

Entelektüel teröristler
kavramını ilk
onlar
için kullanmıştım. Türkiye'ye karşı
küstahça
açıklamalar, talimatlar yayınlıyor,
buyruklar
veriyor. Kamuoyunu zehirliyor, insanların ülkelerine inancını hedef alıyor, açıktan darbe çağrıları yapıyor, Türkiye'nin
iç politikasını dizayn
etmeye yelteniyor, ekonomisini denetlemeye ve dış politikasını
rehin almaya
girişiyorlardı.


Bazıları

neocon

du, bazıları doğrudan

İsrail aşırı sağına

mensuptu. George Bush döneminde

palazlanmışlar

, bütün dünyayı

istilaya

girişmişler,

Ortadoğu'yu İsrail adına biçimlendirmeye

başlamışlar, hemen her ülkede

örtülü operasyonlara

başlamışlar,

İslam ve terör

eşleştirmesini icat etmekle kalmamış

İslam faşizmi

kavramını üretmişler, ülkelerini savunan ve seven her Müslümanı bu kavrama sıkıştırmışlar, istila ve

talana

öfke duyan herkesi terörist ya da

terör örgütü

mensubu saymışlardı.



Kimi doğrudan

İsrail istihbaratına

çalışıyordu, kimi ABD istihbaratı ve İsrail istihbaratına aynı anda çalışıyordu, kimi

Avrupa

ülkelerinde sistemin içine yerleşmiş

İslam karşıtı cepheyi

güçlendiriyordu, üniversitelerde ve toplumda Müslümanlara yönelik

fişleme

operasyonlarını yürütüyorlardı.



Azılı İslam düşmanları bunlar!

İslam'la savaş doktrini

nin mimarlarıydı. Türkiye'yi İslam'la barışmakla suçluyor,

muhafazakar siyasileri

hedef alıyor,

askeri kışkırtıyor

, bu siyasi kadrolara karşı terör örgütleriyle işbirliği yapıyor, iktidardan memnun olmayan

sermaye çevreleriyle ortak darbe planları

kurguluyorlardı. 2003 yılından bu yana defalarca darbe planladılar. Başaramadılar, olmadı.



Gezi ve 17 Aralık

öncesi bu planlar tutmayınca o malum senaryolar devreye sokuldu. Şimdi dikkat ederseniz

paralelcilerin İsrail aşırı sağı ve neoconlarla ortaklığını

açıkça göreceksiniz. Uzun yıllardır beraber çalışıyorlardı. Erdoğan'ı, AK Parti'yi hedef alıyor, tasfiye etmeye çalışıyor, ardı ardına projeler uyguluyorlardı.



Yine mi Edelman!

Her dosyada,

her kirli planda aynı adamların ismi

öne çıktı. Bir zamanlar ABD'nin Ankara Büyükelçisi olan,

Yeni Şafak'a bile müdahale etmeye çalışan,
şahsıma
yönelik operasyonlara bile girişen Eric Edelman

bunlardan biridir. Türkiye'de adeta

sömürge valisi

gibi hareket eden, siyasilere ve devlete ayar çekmeyen çalışan,

Irak işgalinin en kirli dosyalarının tam merkezinde yer alan bu adam

, İsrail aşırı sağına mensup ve bütün gücünü

İslam'la savaşmaya

ayarlamış bir kişidir. Türkiye'de nefret edilen bir adamdı ve apar topar gitmek zorunda kaldı. Morton Abramowitz'le birlikte yine bir yazı yazmış, Erdoğan'ın çekilmesi çağrıları yapma

. Aynı kişiler 2003 yılında da benzer bir harekete girişmişlerdi.



Abramowitz

,

Edelman

ve

Blaise Misztal

,

Erdoğan

'a karşı

çirkin

bir kampanya başlatmış ve The

Washington Post

gazetesinde açıkça

“Türkiye'de rejim değişikliği”

.



Taksim'de bomba planı: Yoksa onlar mı yaptı?

ABD yönetimine

Erdoğan'ın devrilmesi

için çağrı yapan bu kişiler, onu

“ABD ve Türkiye için tehdit”

gösterdi. NATO Müttefiki

“Türkiye'yi Erdoğan'dan kurtarma”

çağrısı yaptı.



Gözlerini kan bürümüş,

işgaller, iç savaşlar, kitlesel katliamlar, etnik ve mezhep çatışmaları

yla Fas'tan Güney Asya'ya uzanan coğrafyada büyük bir

yıkım projesi uygulamış bir çevrenin uzantısı

olan bu kişilerin

tam da bugünlerde

böyle bir yazı kaleme alması özellikle dikkat çekici.



2003'ten bu yana Türkiye için bir çok

darbe senaryosunu besleyen, iç savaş tehditleri yapan, Taksim'de bombalar patlatmayı senaryolaştıran

,

Alevi-Sünni çatışmaları çıkarmak isteyen

, Türkiye'nin yeniden diz çöktürülüp yönetilebilir hale getirilmesi için her türlü

kirli senaryoyu

uygulayan bu çevreler,

AK Parti-Cemaat çatışması

üzerinden uygulanan senaryonun da öncüleridir. Erdoğan'a,

ağır küfürler, hakaretler

ediyorlar. Neredeyse '

ortadan kaldırılması'

işareti veriyorlar.



İç savaş istediler

Medya

üzerinden, ABD'nin etkin yayın organları üzerinden

kampanya

yürütüyorlar. Yazılar yayınlıyorlar,

asılsız ithamlar

da bulunuyorlar, Türkiye kamuoyuna

korku senaryoları

aktarıyorlar.

“Yüzde elli darbe olacak”

,

“Türkiye'de iç savaş çıkacak”

,

“Ak Parti'ye karşı yasal süreç işletilecek”

hep bu gazete ve bağlantılı yayınlar üzerinden servis edildi. Bunların, olağan siyasi analizler olduğunu mu sanıyorsunuz!



Eli kırbaçlı köle tacirleri

gibi Türkiye'yi

hizaya

sokmaya çalıştılar. Bunlardan biri de

Michael Rubin'dir.

Azılı bir ırkçı, neocon, İsrail aşırı sağı mensubudur. Bugünlerde yeniden ortaya çıkmış, darbe çağrıları yapmakta, ABD ve NATO'ya darbe planına destek vermesi için kışkırtıcı sözler söylemektedir.



Türkiye ile savaşalım

Bunlar, Müslüman olan herkesten nefret ederler. O ve

Daniel Pipes

gibi istihbaratçılar bütün mücadeleleri İslam'la savaştır.

Ebu Grureyb

'deki o korkunç işkence ve infazlar onların öncülük ettiği düşün ve kadronun insanlık suçudur.



Türkiye'yi Ortodoks İslamcılar yönettiğini, Erdoğan'ın Türkiye'yi şeriata sürüklediğini, Türkiye'nin bir an önce düşman kategorisine alınması gerektiğini, ABD'nin Türkiye'deki bu gidişe müdahale etmesinin zorunlu olduğunu ve Türkiye'nin AB üyeliğine destek verilmemesi gerektiğini iddia eden bunlardı

.

.



Bu adamlar, bu Türkiye düşmanları

Taksim'de bomba

patlatma, bunun üzerinden

iç savaş çıkarma

senaryolarını bile tartıştılar.

Belki de uygulamaya çalıştılar.

Kürt meselesi üzerinden iç savaşa yatırım yaptılar, terör üzerinden hükümeti dize getirmek istediler.

Ekonominin batacağı

, Türkiye'nin bu yüzden çökeceği gibi kriz korkuları yaydılar.



O yazıları kimler finanse ediyor?

Ne ilginçtir ki,

on üç yıldır ABD basınında yayınlanan bütün makale, söyleşi ve saldırganlığı Türkiye'den birileri finanse ediyordu

. Onlar ideolojik Türkiye düşmanı, İslam düşmanıydı ama bu savaşın maliyetini Türkiye'den birilerini ödetiyorlardı. Bu kişiler önceden

ulusalcı

, merkez iktidar alanından beslenen işadamlarıydı. Bugün ise

paralel çevreler

aynı kişileri yeniden piyasaya sürdüler. Muhtemeldir ki,

o yazıların paralarını da onlar ödüyor

. Türkiye ile hesaplaşmayı onlar üzerinden yürütüyor. Ve bu yeni bir dalga olarak planlandı.



Yeni 28 Şubatçılar


Gezi başarısız olunca,

17 Aralık kesin tutacaktı. 28 Şubat kadar sofistike bir plan yapılmıştı

. Ama o irade bunu boşa çıkardı.

Şok oldular.

Artık içeriden operasyon yapamayacaklarını anladılar. Hepsi dışarı

kaçtı

. Şimdi oradaki tescilli Türkiye düşmanlarını hareket geçirdiler, ülkemize karşı ortak bir saldırı yürütüyorlar. Bugün darbe çağrıları ile başlasalar da yarın açıktan

terör örgütlerine çağrılar yapacaklar

, onlara

hedef göstermek

için yine ABD medyasını kullanacaklar.



Ama geçti, o dönem kapandı.

İçeride operasyon unsurları zayıfladı

, eski ortakları güçten düştü. Başaramayacaklar. Kirli dosyaları yine ellerinde patlayacak. Belki en büyük

hayal kırıklığını

bu sefer yaşayacaklar.



Şaka gibi. Beş para etmez adamlar bunlar


2005'te

“AK Parti Michael Rubin'e neden haddini bildirmiyor”

diye bir

. Bu adamların bütün kimliklerini, dosyalarını, taktiklerini ortaya koyan sayısız yazı yazdım. Artık onlar Türkiye'de

beş paralık itibarı olmayan

kişiler. Sözlerinin, tehditlerinin, şantajlarının Türkiye'de alıcısı yok.



Bir
paralel çevre kalmıştı ama artık onlar da bu ülkede değil

. Bir tür

dış tehdit

olma yolunda devam ediyorlar ve hızla bu ülke için yabancı unsur haline geliyorlar. Dolayısıyla ABD'deki ortaklıkları bu ülkede bir şeyi değiştirecek güce sahip değil.



2003'ten beri saldırırlarken Türkiye kısmen zayıftı. Oralardan gelen her

rüzgara açıktı

ve her söz bu ülkeyi dalgalandırabiliyordu.

Ama Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor

.



Bugün Cumhurbaşkanı

Erdoğan'ın ABD gezisine eşlik etmek için yola çıkıyoruz

. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu adamların, bu paralel-İsrail aşırı sağı ortaklığının bütün kampanyası

Atlas Okyanusu'nun derin sularını

aşıp bu ülkeye ulaşamıyor.



Şaka gibiler… Vız gelir tırıs gider!

#Entelektüel teröristler
#terör
#Türkiye
#ABD