Artık
.
. İç politik kavgalar,
sözler ve uygulamalar, geçmişe dair hesaplar karşılıksızdır. Artık Türkiye'yi ayakta tutma sorumluluğu, daha da güçlendirme zorunluluğu
yayılmış, sınırların dışına taşmıştır.
'ta tek
güç, coğrafyamıza yönelen topyekûn işgal ve ülkeleri parçalayıp
bölme planlarına
. Artık
'e,
'a, yeryüzünün orta kuşağını oluşturan Müslüman dünyadaki her soruna söz üreten, reaksiyon gösteren,
üstlenen tek ülke Türkiye'dir.
Büyümektedir, güçlenmektedir,
, etki alanı genişlemektedir. Güçlendikçe düşmanları da güçlenmekte, saldırılar daha da şiddetlenmekte, ancak
. Türkiye meydan okudukça, tarihe, bugüne, yarına sahip çıktıkça,
sahip çıktıkça içeriden ve dışarıdan saldırılara uğramakta, örgütlerle, devletlerle hırpalanmak istenmektedir.
İşte bu yüzden, bu ülkede yaşayan
, büyük iddialarla hareket ettiğini, bu yüzden çok ağır sorumluluklar altında olduğumuzu bilmelidir.
Bu ağır bir yüktür ama
, bedel ödemiş ve o ağır sorumluluktan alnının akıyla çıkmıştır. Böyle bir
, toplumsal bilincimiz vardır.
Kendimize soracağımız çok soru var.
? ABD'den, Rusya'dan, Fransa ve İngiltere'den, Almanya'dan,
hangi savaş için hazırlık yapıyorlar? Suriye rejimini mi devirecekler, Esad'ı mı ayakta tutacaklar, ne yapacaklar? Bu ölçüde bir askeri hazırlık
, değildir.
Bölgemizdeki bütün örgütler,
çerçevesinde harekete geçirilmiş, aynı amaçlara yöneltilmiştir.
Buradan görüyoruz ki,
.
Her türlü zaaf bir müdahale alanı oluşturmakta, müdahale planları bu zaaflara göre şekillenmektedir.
,
. Bir süre sonra
.
Her birinin bulunduğu pozisyon, hedefleri ve yönetim biçimleri coğrafyaya yönelik
ı olduğunu, bu çerçevede hareket ettiklerini,
göstermektedir.
Onlarla işgalcilerle savaşır gibi savaşmak zorunluluktur.
Şimdilik örgütler üzerinden vuranlar çok yakında
saldırılar için harekete geçebilirler. Bu ihtimal çok güçlüdür.
. Örgütler savaşının çok ötesindedir. Bölgenin
, dünyanın üç çok önemli deniz kavşağı işgal altındadır. Doğu Akdeniz'de olduğu gibi,
'de de aynı yığınak vardır.
otuz yıldır
ndendir.
Öyleyse bu yerleşme nedir; sadece petrol güvenliği midir? Asla değildir.
teziyle Müslüman ülkeleri,
ayırarak çatıştıranlar,
teziyle çok daha büyük bir tehdidi gerçeğe dönüştürme hesapları yapmaktadır.
tahminlerimizden çok daha detaylı, ince planlamalar yapmaktadır. İçeriden işgalin en büyük aparatı
hareket etmektedir.
Geçtiğimiz hafta
'den bir
bozması füze ateşlendi ve Suudi Arabistan'ın
'nı hedef aldı. Daha
semalarına varamadan Suudi
tarafından vuruldu. Bu füze Cidde Havaalanı'nı değil de
ABD'nin ve Batı'nın öncelikli olarak bir
ortada.
Yemen'deki
'in de doğrudan
da. Suriye savaşı biter bitmez
de ortada.
, tankların Kabe'ye dayanabileceği ihtimalleri de ortada.
Peki Husiler üzerinden bir füze, doğrudan
, böyle bir
gerçekleşirse ne olacak? Pakistan'dan Atlas Okyanusu kıyılarına kadar
uyanacak? Böyle bir
bugünün Ortadoğu'su düşünüldüğünde yabana atılmamalı. Husiler değil, Husi görüntüsü verilen bir başka tezgahla,
bile böyle bir senaryo uygulanabilir. Nasılsa bölgedeki örgütleri onlar yönetiyor!
Son yirmi yılda,
,
gözlerimizin önünde, biz zaaflarımızda boğulurken adeta bir
uygulamaktadır.
, coğrafyamızı yüzyıllarca ayağa kalkamayacak ölçüde felakete sürükleyebilir ve bunu düşündüklerinden eminim.
. Buradan bakınca hiçbir ülke güvende değildir. Bu büyük istilanın gölgesine sığınıp kendine alan açmaya çalışan bazı ülkeler de tehdit altındadır.
buna örnektir.
. Bu dönemde olanlar, o üç şok dalgası ile boy ölçüşebilecek kadar vahimdir.
Çünkü tek diri olan, direnen
biz kaldık. Türkiye işte bu yüzden olağanüstü bir hazırlık dönemine girmelidir. Bu yüzden korunmalı, güçlendirilmelidir.
Bu bilindiği için de
'la dize getirilmek ve
bırakılmak istenmiştir.
, ayağa kalkamayacak hale getirilecekti. Belki de coğrafyanın tamamen istilasına yönelik dalga, bir nevi
. O büyük hesabı şimdilik bozduk. Bu yüzden çok öfkeliler, çok kızgınlar.
Ama biz
değiliz. Tarih boyunca, bin yıllık Anadolu tarihinde bunun örneklerini defalarca gösterdik.
. Her saldırı dayanıklılığımızı artırmakta,
hızlandırmakta,
genişletmektedir.
Batı,
, bir süre sonra bunu başaramayacağını,
anlayacaktır. Birçok kez olduğu gibi
, İslam iç savaşı tezgahlayanlar bir anda birkaç ülkenin birbirleriyle savaşa tutuştuğunu görecektir.
. Bu yüzden
. Aksi takdirde
, coğrafya kendi içinde parçalara ayrılacaktır.
Bu yüzden Ankara'nın elini çabuk tutup, üç bölgeye daha
, bu bölgelerin koruması için şarttır. Biz o bölgeleri koruyamazsak oralar
, bütün bölgeyi parçalara ayırmak için işgal harekatları bu bölgelerden yapılacaktır.
Daha açık bir ifadeyle,
. Türkiye buralarda olmak zorundadır, asla bir yabancı gücün buralara girmesine izin verilmemelidir.
Bu yüzden
. Bu mücadele dışında amaçlar için hareket eden kim ya da hangi çevre olursa, etkisizleşecek, silinecektir. Çünkü
artık. Üstelik bu sorumluluk sadece Türkiye'de yaşayanların değil, coğrafya için kaygı duyan herkesin görevidir. Çünkü mesele sadece Türkiye meselesi değildir!
Bu yüzden
karşı karşıyayız. Bu ülkede yaşayan her birey, bu sorumluluğu, yükü hissetmek ve ona göre kuşanmak zorundadır. Biz bunu başaracağımıza inanıyoruz. Yeter ki
olalım.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.