Etrafımızdaki ülkelerde yaşananlar, Türkiye için neler planlanmış olabileceğine dair bize
sunuyor mu? Ya da sadece
dehşeti,
yüz yüze olduğumuza dair bize gerçek bir perspektif sunmaya yetti mi? Yoksa yine
mı sığındık?
Çok
var? Bu sorulara verebileceğimiz cevapların hemen hepsi
türden. Ciddi endişelerimiz var.
, bugüne kadar yaşadıklarımızdır. Daha bugüne kadar yaşananlarla ilgili
, resmin tamamı tam görünmeden hiçbir şey için
kolaycılığına sığınmasın kimse.
15 Temmuz'dan önce de
hatta 17-25 Aralık saldırısını
yoluna gitmişlerin yeniden bir
kanmasın kimse.
Bu
yaşandığını,
olduğunu,
'nın yıkılışından bu yana devam ettiğini, Türkiye
devam edeceğini, meselenin sadece
ile başlayıp bitmediğini bilenler endişenin gerçek anlamını da biliyorlar.
Onların dışındakiler ya
ya resmi tamamıyla okuyamamaktan ya da
gibi çirkin planlardan hareketle Türkiye'yi bir şekilde
çalışıyorlar. Bu tuzağa birkaç kez düştük! Siyasetten, bürokrasiden, iş dünyasından gelen
.
İşte tam bu dönemde bizler hep,
” çağrıları yaptık. Bunun ne anlama geldiğini de, Türkiye'nin nasıl bir küresel saldırı dalgasına direndiğini de, coğrafyaya yönelik harita taslaklarının
nasıl hazırlandığını da biliyorduk.
Bu yüzden
oluşturulması gerektiğini çokça ifade ettik. Türkiye
, Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana devam eden
, Türkiye coğrafyayı ayağa kaldıracak siyasi söylemlere ev sahipliği yaptıkça bu mücadelenin devam edeceğini biliyorduk, biliyoruz.
Meselenin
olmadığını,
olmadığını, PYD olmadığını, çoklu,
bir saldırının söz konusu olduğunu, bu örgütlerin operasyonel anlamda
olarak kullanıldığını, bütün örgütlerin bu
seferber edildiğini,
'nun Türkiye'yi
planı olduğunu, artık
ve Güney'den yürütüldüğünü bir kez daha söyleyelim.
Türkiye derhal, bağlı bulunduğu
ı. Onlardan ayrılsın demiyorum, kimse yanlış anlamasın. Sadece bu ilişkileri
bir zemine oturtmalı. Her ülke, her devlet,
hareket eder.
Türkiye'nin içinde bulunduğu
ın tavırları Türkiye için
haline gelmiştir. Sağlıklı bakabilenler karşı karşıya olduğumuz tehditlerin doğrudan bu merkezlerden kaynaklandığını görecektir.
.
, Avrupa Birliği'nin genel anlamda Türkiye'ye bakışına dikkat edin. Hepsi Türkiye'nin aleyhinedir, daha ötesi Türkiye'yi vurmaya,
dönük kurgulanmıştır. Kimse bu gerçekleri
,
gibi
la örtmeye kalkışmasın.
Bu halde bile yine o kapılara dayanıp
gibi arayışlarda olanlar, ya bu ülkelerin kötü niyetini bilmiyor, ya bu
ya da Türkiye'nin ve bölgenin genel eğilimlerini okumakta zorlanıyor demektir.
, Türkiye'nin haritası değiştirilmek istenirken bize düşen, geriye kalan tek bir zorunluluk vardır, en büyük mücadeleye hazır olmak.
Açık söyleyeyim,
. Böyle bir dünya da kalmamıştır.
uluslararası ilişkiler ağı ortadayken Türkiye'yi yeniden
lara mahkum etmek bizi öldürür.
Zaten bu bağımlılığı
saldırı altında değil miyiz? Özgürleşme istediğimiz için bütün terör örgütleri ile vurulmuyor muyuz? Bu
17 Aralık onların planı değil mi? 15 Temmuz onların değil mi?
7 Haziran seçimlerinden sonra mücadele ettiğimiz terör işgali onların planı değil mi? Bundan sonra karşılaşacağımız
daha şimdiden onlar pişirmiyor mu?
Sadece siyasi ve güvenlik eksenli değil,
anlamda da Türkiye'yi onlar çökertmek istemiyor mu?
nden ve kararlı tavırlarından hemen sonra
Dünyayı yönetenler bu acımasız saldırıları, Türkiye'yi yönetemedikleri için yapmıyor mu?
desek,
desek,
desek,
desek, “
” desek, bütün bu saldırılar bir günde sona erecektir.
Ama biz bir
kaybetmiş olacağız. Büyük hedeflerin büyük mücadeleleri olacaktır.
. Teslim olduğumuz anda Türkiye küçültülecektir, hesap budur.
Ya büyüyerek var olacağız ya küçülerek.
, onlar bu ülkenin geleceğinde hiçbir rol oynayamayacaktır. Bedel ödense de tarih yazanlar yüz yıllık hesaplaşma için ortaya atılanlar, bütün ülkeyi
dönüştürenler olacaktır.
Ve biz teslim olduğumuz anda, diz çöktüğümüz anda,
dediğimiz anda
, bugün bize saldırtılan örgütlerin
düşeceğiz. Çünkü onlar
artık örgütlerle yürütüyorlar ve bize dayatacakları tek şey de
olacaktır.
Bu
. Zaten Türkiye, hesaplaşma olmadan yeniden biçimleniyorsa orada ciddi bir sorun vardır ve
e teslim olmuş demektir. Bugün olanların tarihi bugünkü gibi yazılmayacak.
ve coğrafyanın siyasi tarihinin nasıl değiştirildiği işte o zaman anlaşılacak.
Bu yüzden, bugünün
temelini attığı şeyi gelecek nesiller bizden daha net anlayacak.
, hafızasız ve perspektifsiz çevrelerin
operasyonlarına karşı işte bu yüzden dikkatli olunmalı.
. Bir geleceğin temelleri atılıyor. Bu büyük yürüyüşü durdurmak için saldırılar devam edecek, mücadele hiç kolay olmayacak. Ama bu ülkenin insanları, Anadolu
. 15 Temmuz'da nasıl sokaklara akın ettiyse çok daha başka formatlarla yeni mücadele yöntemlerini göstermekten çekinmeyecektir.
Tam da bu yeni kuruluş döneminde kimse bizi
kilitlemeyle kalkışmasın. Bu hal
halidir. Hiçbir devlet kendini sınırın sıfır noktasında savunmaz, savunamaz. Bunu yaparsak
ve bu savunma hattı Anadolu içlerine kadar gerileyecektir. Şurası net,
. O darbe girişimleri, o terör saldırıları, o koridor projeleri, o
, tarih yapıcı öncüleri saf dışı bırakma müdahaleleri hep savaşın bir parçasıdır.
. Arkasındaki güçleri gördük. Türkiye içindeki
gördük. Biz bu topraklarda
nı gördüğümüz için, Moğol istilasını gördüğümüz için,
'nı gördüğümüz için bu
de gördük.15 Temmuz'da en kanlı, en
olanı da gördük. Yeniden saldıracaklarını, daha çirkin hazırlıklar yaptıklarını da öngördük.
, vatan hainleri dışında hiç kimse sendelemeyecek, dizleri titremeyecektir.
Bu aşamadan sonra hiçbir planlarında başarıya ulaşamayacaklar. Tam tersine, Türkiye'deki
dalga dalga bütün coğrafyaya yayılacaktır.
Belki de korkmaları gereken şey budur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.