Operasyon son fırsat, vazgeçersek yanarız!

04:0031/08/2016, Çarşamba
G: 13/09/2019, Cuma
İbrahim Karagül

Yeni bir
hamle
bekliyorum.
ABD ve Avrupa
'nın Türkiye'nin Suriye'deki operasyonunu
boşa çıkaracak
, 15 Temmuz sonrası durduğu yeri
muğlaklaştıracak
, yeni
siyasi kararlılığı sulandıracak
manevrasını bekliyorum.


Yine ABD'nin, Türkiye'nin bölge ülkeleri ve Rusya ile ilişkilerini,

yakınlaşma hamlelerini sabote edecek şaşırtıcı, rahatsız edici girişimler

başlatacağını ve bunun çok yakın olduğunu düşünüyorum.



ABD yönetiminin, askeri yapısının, istihbarat ağının

Suriye meselesindeki yeni

inisiyatiften çok rahatsız

olduğunu, Türkiye'nin Suriye'de

çözüme odaklı

girişimlerini

tehdit

olarak gördüğünü,

Kuzey Suriye Koridoru

gibi Suriye meselesindeki

en büyük projelerinin çökme ihtimalini

düşündüklerini, bu yüzden ne yapıp edip

Türkiye'yi durdurmaya

çalışacaklarını biliyorum.



Örtülü operasyon ve ayak oyunları


Ankara'nın terör koridoruna müdahalesini

Cerablus ve yakın çevresinde hapsetme

, türlü

diplomasi ve ayak oyunları

yla kafa karıştırma,

oyalama, erteleme, zaman kazandırma

girişimlerinin başladığını görüyorum. Washingon'dan gelen, ABD askeri çevrelerinden gelen, ABD

medyasına

servis edilen

açıklama ve dosyaların

tamamının bu işe hasredildiğini de görüyorum.



Bugünden sonra özellikle diplomasi alanında,

istihbarat paylaşımı

alanında, Suriye'de

“ortak operasyon”

anlamında dayatılacak

her teklifin Türkiye'ye karşı örtülü operasyon olacağını
buradan ilan edeyim

. Edeyim de, kişisel olarak ülkeme

borcumu

ödemiş olayım, doğru yerde durmuş olayım.



İç işgalciler kullanılacak


Yine bugünden sonra

“iç işgalciler”

in seferber edileceğini,

“ABD ile ortak hareket”

içeren formüllerin

havada uçuşacağını

, bunların Türkiye içinde ve

AK Parti içinde bazı çevreler tarafından etkin biçimde pazarlanacağını

, yoğun olarak

hükümetle diyaloğu olan çevreler

üzerinden servis edileceğini, bu yönde bir

kamuoyu oluşturma

süreci başlatılacağını not edeyim.



15 Temmuz

darbe ve iç işgal girişiminin arkasındaki güçler, onların

içerideki servisçileri

, Suriye meselesindeki

yeni pozisyondan deliye dönmüş durumdalar

. O kanlı darbede

suçüstü

yakalandıkları için açıktan bir şey diyemiyorlar. Ama

el altından

Türkiye'ye operasyon çekiyorlar.



Gülen ve teröristleri

nin giriştikleri darbeye, arkasındaki güçlere karşı

olağanüstü bir kamuoyu reaksiyonu

oluştuğu için,

açıktan söz söylemeye, açıktan plan dayatmaya ya da önermeye cesaret edemiyorlar

.



Bu yüzden kamuoyunu

uyutacak, oyalayacak, yönlendirecek

mekanizmalar üzerinden operasyon yapıyorlar.

Millete ince ince ayar çekmeye

hazırlanıyorlar. Bu yönde bazı çevrelerle iş tutuyorlar, onlar üzerinden projeler uyguluyorlar.



Türkiye onları intihara zorladı


Suriye'de çözüm onlar için intihardır

.

Kuzey Suriye Koridoru'nun boşa çıkarılması onlar için intihardı

r.

FETÖ'den sonra PKK/PYD kartının da ellerinden kaçması onlar için intihardır

. Ankara'nın bölgesel meseleleri bölge ülkeleriyle çözme yaklaşımı onlar için intihardır. FETÖ ile yaptıkları operasyon boşa çıktıktan sonra

PKK/PYD

üzerinden yürüttükleri operasyon da boşa çıkarsa

çok ağır bir hezimet

e uğramış olacaklar.



Türkiye'yi

merkezden vuramadılar

,

Güney'den de vuramazlarsa

Suriye'yi parçalayıp, yeni

haritayı

uygulayıp sonra Türkiye cephesini açma hesapları suya düşmüş olacak.



Çok büyük bir oyun

la yüzleşiyoruz. Türkiye'nin

son on yılda

, içeride bunca mesele ile uğraşmasının nedeni bu

Büyük Oyun

'dur. Darbe tartışmalarıyla,

Gezi

ile,

17-25 Aralık

'la ve son

15 Temmuz

felaketiyle uğraştırılarak içeride boğmaya çalıştıkları Türkiye'nin, bütün

iç müdahaleleri savuşturup

sınırın güneyinden gelen tehdide yönelmesi Cumhuriyet tarihinin en büyük

jeopolitik hamlelerinden

biridir.



15 Temmuz ve Koridor “müttefik saldırısı”dır


Aman bu müdahale

yarım kalmasın

. Aman

yarı yoldan döndürecek sahtekarca formüller

le zihinlerimiz bulanmasın. Aman yeni

“Suriye modellemeleri”

yapıp bize durdurmaları mümkün olmasın. Aman

“iç işgalciler”

in oyununa bu sefer de gelmeyelim. Süslü cümlelere,

dostluk/müttefiklik hikayelerine

, oyalama taktiklerine inanmayalım.

FETÖ, PKK/PYD ve IŞİD hepsi aynı büyük senaryonun tetikçileridir

. Biri ile mücadele ederken diğerine

kapı aralayacak

tuzaklara karşı dikkatli olalım.



Bu tuzakların müttefiklerden geldiğini unutmayalım. 15 Temmuz'un bir

“müttefik saldırısı”

olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Ülkeyi

iç savaşa

sürükleyip, bir

sapık
örgüt

üzerinden parçalama, bugünkü Türkiye'nin bütün siyasi kadrolarını

tasfiye

etme, milleti cezalandırma,

Erdoğan'ı öldürme dahil

her türlü kirli planın

müttefik başkentlerde

yapıldığını unutursak, bir daha bugünleri göremeyebiliriz.



Operasyon bir yıl önce yapılmalıydı


Suriye'ye bu şekilde müdahale en geç

geçtiğimiz yıl

yapılmalıydı. Harita o zamanlar bile netleşmişti. O tarihlerce

avazımızın çıktığı kadar

bağırdık ama sesimizi kimseye duyuramadık.

“Savaş kışkırtıcısı”

suçlamalarına maruz bırakıldık.

Türkiye'ye savaş açanlar, ülke savunması için çağrılar yapanları böyle suçluyor

ve etkisizleştiriyorlardı.



Müdahale bir yıl sonra başladı.

15 Temmuz olmasaydı başlamayacaktı

bile. Ve biz, işte o zaman

felaketle

yüzleşecektik.

Sınırın güneyini PKK'ya, kuzeyini FETÖ'cü subaylara teslim eden küresel irade

, Erdoğan'ı ortadan kaldırıp Türkiye'yi birleştiren gücü ve mekanizmaları çözüp

Suriyeleştirme

planına başlayacaktı.



Bu müdahale son fırsatımız


15 Temmuz'u boşa çıkardıysak Suriye'den gelen tehdidi de boşa çıkarmak zorundayız. Bunu yapamazsak

15 Temmuz tekrar gelecektir

, ya da o darbe artıklarını temizleme imkanı boşa çıkacaktır.



Bu

operasyon boşa çıkarılırsa bir daha Türkiye'nin böyle bir imkanı olmayacak. Bu son fırsattır.

Darbeciler de, PKK/PYD de, IŞİD de, arkasındaki küresel irade de şimdi bütün gücüyle bu fırsatı tersine çevirmeye çalışıyor.



Tanımlanmış tehditleri

ve arkasındaki güçleri biliyoruz.



Ama içerideki “işgalcileri”, operasyonunu

içerideki ayağını

, bundan sonra harekete geçirilecek yapıları daha tam tanımlayabilmiş değiliz.

Türkiye son virajdadır

. Bu virajı dönemezsek, eski diplomatik kalıplara, müttefik ilişkilerine kanarsak

bu ülkeyi bir daha kurtarma şansı bulamayabiliriz

.



Yeni yalanlara inanırsak yanarız


Bu yüzden Kuzey Suriye'deki tehditlerin ortadan kaldırılması tek önceliğimiz,

tek çıkış yolumuz

.

Ne olur, yine o “çokbilmişler”in oyununa gelmeyelim

. Yoksa, içeriden ve dışarıdan gelen en ağır saldırıları bile göğüsleyen milletimiz

çok büyük bir hayal kırıklığı

yaşayacaktır.



ABD'den gelen, çekingen çekingen başlayan, medya sızdırmalarıyla duyurulan

önerilerin bir süre sonra daha sesli dile getirileceğini, içerideki alıcılar üzerinden pazarlanacağını ama bütün bunların

Türkiye'yi durdurma

amaçlı olacağını yazın bir kenara.



Bin bir türlü hesapları bir kenara bırakıp,

Fırat Kalkanı

operasyonunun sulandırılmasına asla izin vermemeliyiz.



İnanırsak, kanarsak yanarız.

#Kuzey Suriye Koridoru
#Cerablus
#Fırat Kalkanı
#PKK
#FETÖ