Türkiye, siyaseten doğru yerde durmuş olabilir. Suriye'nin demokratikleşmesi ve
bakımından
bir pozisyon almış olabilir. Bu pozisyonun doğruluğuna inanıyorum. Ancak, o pozisyon, olayların gidişatına nasıl yansıtıldı,
,
, sorgulanmalı.
Askeri-güvenlik perspektifinden yola çıkılarak, özellikle
. Sınır boyunun tamamen
emanet edildiği düşünülürse,
demektir.
Ayrıca
ile Suriye'de yapılan bütün “ortaklı”klar, her
. Sadece
değil,
nu oluşturmaya dönük planlarda da Türkiye'de
, destek vermiş, ortam hazırlamış, siyaseti bu yönde yönlendirmiş, belirlenmeli.
taslağının
ı, bütün örtülü planları açık edecek derecede önemlidir.
orasıdır.
15 Temmuz'u
ervis edenler, 7 Haziran seçimi sonrası
,
servis etti. Şimdi görüyoruz ki,
var. Üç müdahale de
planlanmış ve yönetilmiş.
, taşeronları farklı gibi görünse de, hepsi
sürülmüşler.
Darbe girişimi, terör,
gibi meseleler üzerinde konuşabiliyoruz. Herkes konuşuyor. Terör konusunda,
konusunda da öyle. Suriye'nin kuzeyine yönelik operasyonlarda da öyle. Ama
. Belki de hiç söylemeyecek.
Özellikle son üç yıldır, Suriye'de olan biten ve bizim dahil olduğumuz her şeyin aslında Türkiye'ye
olduğu ortaya çıktı. Ülkeyi parçalamak için
çoktan çizilmiş, ne tür
kurulacağı belirlenmiş,
, uygulama dönemi başlamış.
İşte
. Oradaki bütün faaliyetler
yapılmış. Türkiye'nin
ABD çıkarları için harekete geçirilmiş. Vahamet bununla da bitmiyor;
ortaklık doğrudan Türkiye'ye çevrelemeye dönük bir plan dahilinde yapılmış.
.
sadece 15 Temmuz'la sınırlı değil. Vatan haini askerler kendi ülkesine, insanlarımıza sadece 15 Temmuz'da kurşun sıkmamış, son
En sinsi kuşatma ile karşı karşıya kalmışız.
Bu aşamadan sonra
.
Türkiye'nin milli çıkarlarına ne kadar uygun, derinlemesine sorgulanmalı. Türkiye, buradan hareketle
perspektifi yeniden tanımlamalı. Bunları yaparken önkabullerden, ezberlerden ve önyargılardan uzak durmalı.
O kadar
tehditlerle yüzleştik, o kadar büyük tehlikeler atlattık ki, bunları yapamazsak,
çok yüksek.
bütün bunlara müdahale edebilmeli.
. Çünkü siyasi tarihimizde görmediğimiz ölçüde tehditlerle yüzleşiyoruz ve bu tehditlerin neredeyse tamamı Batı başkentlerinden geliyor. Kimse, bu tespitleri
na indirgeyerek boşa çıkarmaya çalışmasın. Böyle bir söyleme ihtiyacımız yok. Ama
, ona makul gerekçeler üretecek durumumuz da yok.
Çok kutuplu, çok başkentli, çok bloklu bir dünyada Türkiye'yi
Vesayetle mücadele ediyorsak, yüz yıl sonra ilk kez kendi ayaklarımızın üstünde durmayı kafaya koymuşsak, bütün bu ilişkileri ve ortaklıkları sorgulamak zorundayız. Belki 15 Temmuz olmasaydı, bu aşırı bir talep olabilirdi.
Ama
Bundan sonra bu ülkeyi, siyasi aklı, güvenlik stratejilerini, Türkiye tasavvurumuzu, terör örgütlerini ülkemize saldırtan iradeye teslim edemeyiz. Edersek
etmiş oluruz.
Son bir haftada ABD'nin aldığı pozisyona bakın.
,
operasyonunu boşa çıkarmaya çalışıyor. Müttefiki olan bir ülkeye karşı açıkça terör örgütleriyle ortak oluyor. Türkiye'ye ABD saldırıları aslında tam gaz devam ediyor.
Bu saldırıların önünü almak için, Kuzey Suriye'deki alçakça planı boşa çıkaracak operasyon devam etmeli.
. Bütün Suriye sınırı boyunca son üç yıldır
plar bir bir ortaya çıkarılmalı. 15 Temmuz saldırısını geri püskürtülmesi kadar hayati bir konudan söz ediyorum.
Bence
. Türkiye'yi orada nasıl oyuna getirildi, kim getirdi? Tuzağın büyüğü orada.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.