İç savaşa hazırlık için saldırılar başlatılacak

04:005/08/2016, Cuma
G: 13/09/2019, Cuma
İbrahim Karagül

Gizli gizli destek veriyorlardı. Gülen ve teröristlerinin söylemlerinin peşine takılan,
demokrasiye savaş
açan, tankların arkasına sığınan,
milletimize ve
ülkemize
sıkılan kurşunlardan haz duyan ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri
, gizlendikleri yerden çıktı.
Açıktan Türkiye karşıtı pozisyon
aldı. Açıktan Türkiye'yi vurmaya başladı. Biri
“Türkiye AB'den çıkarılsın"
diyor, diğeri
“Türkiye için endişeliyiz"
diyor. Bir başkası çekingen ziyaretlerde bulunuyor, diğeri,
utanmazlıklarını
gizlemek için Türkiye'nin yanındaymış mesajları veriyor. Ezberlenmiş,
riyakarca
açıklamalar bunlar.


Avrupa Birliği artık Türkiye için tehdittir!


Türkiye, kendisi

AB projesini masaya yatırmalı

. Bu saatten sonra, AB'nin

merkez ülkeleri darbeye destek olduktan sonra, hangi değer üzerinden, hangi siyasi yakınlık üzerinden, hangi ekonomik ortaklık üzerinden üyelik söz konusu olabilir?

Böyle bir şey mümkün mü? Türkiye kamuoyuna bir sorun,

AB'ye destek olan kimse kaldı mı?

Özel ilişkileri olan

dar birkaç çevre

dışında bu yakınlaşmayı isteyen kimse kaldı mı?

O dar çevrelerin de büyük oranda darbe ile dolaylı ilişkileri

olduğundan neredeyse eminiz.



AB, Türkiye için artık bir

ortaklı

k hedefi değil,

tehdit kaynağıdır.

Türkiye'yi

Mısır'a

dönüştürmeye çalışan bir dış tehlikedir.

Kendi iç bütünlüğünü bile koruyamayan Avrupa

, 15 Temmuz sürecinde utanç verici bir pozisyon almış, Türkiye'nin

istikrarsızlaşmasına

hatta

dağılmasına yatırım

yapmıştır. Bu durum Türkiye için

yakın tehdit

olarak tanımlanmalıdır.



Artık Türkiye ile AB arasında ortak değer kalmamıştır, güven ilişkisi sona ermiştir. Almanya ve Avusturya'daki

Türkiye düşmanlığı

na bakarsanız, böyle bir geleceğin olmadığı açıkça görülecektir. Merkez Avrupa'nın

Türkiye için “gizli bir planı" olduğu artık aşikardır

. Bu planı en çirkin haliyle ortaya koşmuşlar, doğrudan a

skeri darbeden medet ummuşlardır

.



ABD Türkiye'yi parçalamak istiyor


ABD yönetimine bakın: Güya coğrafyada her alanda ortak olduğumuz ülkeye bakın. Bir

NATO müttefiki iç savaşa sürüklenmek isteniyor

ABD yönetiminden hiçbir destek, en azından

moral

desteği yok.

“Demokrasinin yanındayız" demeye bile dilleri varmadı

. Tam aksine,

“Tüh bu sefer bizim çocuklar başaramadı"

diye dövünüp duruyorlar. Bundan sonra ABD ile bölgesel anlamda yapacağımız ortaklıkların tamamı,

“Washington yönetiminin Türkiye'yi istikrarsızlaştırıp dağıtma planı olduğu"

gerçeğinin üstünü örtemeyecektir.



Kuzey Suriye Koridoru

, Suriye savaşının bu noktaya gelmesi tamamen ABD'nin tutumu yüzünden olmuştur.

PYD

üzerinden harita çizerken,

IŞİD

üzerinden harita çizerken, bu çalışmaların tamamının Türkiye'yi çevrelemeye dönük olduğu anlaşılmıştır.



Terör örgütüyle ortak oldular


Yılların müttefiki bu acı günde, bu zor günde, Türkiye'nin, milletimizin, ülkemizin yanında yer almamış, tıpkı PYD ve IŞİD meselesinde olduğu gibi bir terör örgütüyle ortaklık kurmuştur

. Gülen ve teröristleri ABD tarafından ortak ilan edilmiş, bu çeteler üzerinden ülkemize operasyon çekilmiştir.



Gülen'in

TSK'daki teröristleri

de, istihbarat alanındaki çeteleri de ABD ordusuna,

ABD istihbaratına

çalışmaktadır. Onlar bu

tetikçiler

üzerinden ülkemize savaş ilan etmişlerdir.

Meclis'in bombalanması

ndan, insanlarımızın kurşunlanmasından, bu

ülkenin liderine suikast girişimi

nden ABD yönetimi sorumludur.

Tarih bunu böyle yazacak, toplumsal hafıza bunu hep böyle hatırlayacaktır

. Türkiye'de herkese sorun, ezici çoğunluk bunun böyle olduğunu söyleyecektir.



Anti-Amerikan söylemmiş!


Sakın kimse bu sözlerin

“Anti-Amerikan söylem"

çerçevesine sokma

kolaycılığına

girmesin. Sakın bu tür söylemlerle işlenen

ağır suçu hafifletmeye

kalkışmasın. Sakın ABD basını bu yönde yazılarla bu ağır suçun üstünü örtmeye,

işi sulandırmaya

kalkışmasın. Artık

New York Times'in, Washington Post'un, Wall Street Journal'ın zihinsel operasyonlarına karnımız tok

.



Biz bu coğrafyada

otuz yıldır onların yalanlarıyla boğuşuyoruz

.

İç savaşları, örtülü operasyonları

, ülkeleri harabeye çeviren müdahaleleri, kriz projelerini hep bu yalanlarla aklamaya çalıştılar. Hep bu yalanlarla bizi avutmaya, zihinlerimizi rehin almaya çalıştılar. Batı'nın bu coğrafyadaki bütün kanlı senaryolarının bir bölümü onların bu yalanları üzerinden gerçekleşti.



Daha ne kanıtı istiyorsunuz siz?


“Kimyasal silah var"

yalanıyla

Irak gibi bir ülkeyi işgal ettiler

, yüzbinlerce insanı öldürdüler,

bir medeniyeti aşağıladılar

, şehirleri yok ettiler. Kimyasal silah yalanı

bu medya üzerinden, gazeteler üzerinden servis edildi

.



Hiçbir kanıt yokken ülke işgal edenler, Gülen ve teröristlerinin bu ülkeye yönelik saldırıları için kanıt istiyor. Yahu adamın karargahı orada, siz koruyorsunuz, burada elde ettikleri istihbaratı direk size aktarıyor, talimatlar oradan veriliyor yani siz veriyorsunuz. Ne kanıtı?

Bunları eleştirince de

“Türkiye'de Anti Amerikan söylem yükselişte"

zırvalarına sarılıyorsunuz.



Evet yükselişte, yükselecek. Bu cinayetleri milletimiz görmeli, ona göre pozisyon almalı,

ABD ve AB ülkelerinin bu darbedeki rolü

nü öğrenmeli. Ondan sonra

kime kızmak istiyorsa ona kızacaktır

, buna kimse karışamaz. Bir ülkeye bir terör organizasyonu üzerinden müdahil olanların böyle yakınmalara hakkı yoktur. Müdahalenin muhataplarının

öfke veya sevinçlerini bile yönetmeye kalkışmaları
tek kelimeyle küstahlıktır


Ankara'ya akın edecektiniz!


Darbe başarılı olsaydı,

sevinç çığlıkları

atacaklardı.

Ardı ardına Ankara'ya akın edeceklerdi. Yeni Sisi'lerini, yeni Bakanlar kurulunu, darbeci askerleri, sivil uzantılarını şereflendireceklerdi

. O zaman öldürülecek insanlar, hapislere doldurulacak on binler umurlarında bile olmayacaktı.

Türkiye'yi teslim almış

olacaklardı. Çünkü Ankara'da yeni devletlerini kurmuş olacaklardı.



Coğrafyaya yönelik

en büyük projeyi başarmış

olacaklar, ardından gerçek planlarını uygulamaya başlayacaklardı. Şimdi büyük

hüsran

duyuyorlar. Kaybetmenin

şaşkınlığını

yaşıyorlar. Ve bu şaşkınlık onların içindeki bütün

kirli hesapları

ortaya çıkarıyor.

Öfkelendiler

ve bu öfkeyi kusmaya başladılar. Hiç utanmadan, sıkılmadan, askeri darbenin yanında yer aldılar, almaya devam ediyorlar.



Gizli vatan hainlerine dikkat!


Mesele gayet açık

:

Gülen ve teröristleri üzerinden uygulanan senaryo hep birlikte hazırlanmış. Hepsi işin içinde

. Hepsi darbe sonrasının paylaşımlarını yapmış. İçerideki

gizli ortaklar

ile dışarıdaki ortaklar, içerideki

vatan hainleri ile dışarıdaki işgalciler

bu müdahaleyi beraber yapmış. Bunu gizlemeleri artık mümkün değil.



Her geçen gün yeni ayrıntılar ortaya çıkacak. Her geçen gün o kirli ortaklığın, o

Türkiye'ye diz çöktürme

planının detayları ortaya çıkacak. Bu ülkede,

vatan hainlerinin sadece Gülen ve çetesinden ibaret olmadığı

da görülecek.

Siyasetteki, medyadaki, iş dünyasındaki sahtekarlar

, dışarıdaki işgalcilerle işbirliği yapanlar,

Gülen'in teröristlerinin arkasına sığınanlar, onlarla gizli anlaşmalar yapanlar

da ortaya çıkacak.



Geri çekilmeyecekler.

Türkiye ile hesaplaşmayı

çok daha şiddetlendirecekler. Bu başarısızlığın hesabını sormaya,

milletimizden acısını çıkartmaya

çalışacaklar. Hala o

şizofreni

orada konuşturmalarının sebebi bu. Geride kalan

istihbarat çetelerine mesaj

veriyorlar, yeni görevlere hazırlık talimatları yağdırıyorlar. Bütün bu olanlardan sonra ABD yönetiminin hala bu adamı konuşturuyor olması, hala onun içerideki çeteleri üzerinden

operasyona

niyetlenmesi çok daha keskin bir hesaplaşmanın habercisidir.



İç savaşa hazırlık için saldırılar başlayacak..


Bu yüzden bizler,

“bu iş bitmedi, devam edecek"

düşüncesindeyiz. Darbeci bazı unsurlar

bir sonraki aşama

için geri çekildi, bekletiliyor. Ama bundan sonra

“iç savaş ortamı oluşturmaya dönük"

operasyonlar başlayacak.

Sansasyonel suikastler, korku yayacak saldırılar başlayacak

. O çete mensuplarının

her biri birer intihar saldırganı

na dönüşecek, bazıları bulunduğu yerde kendini patlatacak.



Belki

mabetlere saldırılar

olacak.

Camilere, cemevlerine, tarikat merkezlerine

saldırılar yapılacak. Belki

Türkiye'nin sembolleri

vurulacak.

İnfial

için, toplumsal çatışma alanları oluşturmak için,

kimlik

savaşları başlatmak için, milleti birbirine

boğazlatmak

için saldırılar düzenlenecek. Sadece korku yaymak için değil, milletimizi

umutsuzluğa

teslim edecek girişimler olacak.



15 Temmuz
milat olacak


Bu yüzden 15 Temmuz'u sadece

“darbe

" olarak görmeyin, diyorum. Bu tarih, Türkiye'ye yönelik

açık saldırıların başladığı tarih

tir. Bir tür savaş ilanıdır. Yakın coğrafyaya bakın,

dağılan ülkelere bakın, kadim şehirlerimizin dramlarına bakın, yüzyıllarca aynı sokakta yaşayanların nasıl birbirini boğazladığına bakın

. Bütün bunlar onların

projesiydi

. İşte bu felaketi Türkiye içine servis etmeye çalışıyorlar.



15 Temmuz'da Türkiye için, milletimiz için, hepimiz için

müthiş bir mücadele tarihi

başladı.

Artık her şeyi, her ülkeyi sorgulayacağız

.

Sokak sokak çatışma senaryoları planlayanlara karşı sokak sokak direniş haritaları oluşturacağız

.



Zihinlerinizi özgür, iradenizi sağlam tutun


Bazılarının süslü, tepeden bakan konuşmaları, analizleri sizi aldatmasın. Gerçekle yüzleşme, gerçeklere göre hazırlık yapma zamanı. Ataletin ve basiretsizliğin ölümcül olduğunu çoktan anladık.



15 Temmuz, onların bütün kanlı senaryolarına karşı tarihin akışını değiştirecek, bir milat olacaktır

. Bu millet bu başarıyı yine Anadolu'da gösterecektir. Asla pes etmek, umutsuzluğa kapılmak yok. Bu son İstiklal Savaşı kazanılacak ve bu ülke üzerindeki vesayet hesapları ebediyyen yok edilecektir. Yeter ki zihinlerinizi özgür, iradenizi sağlam tutun, kalbinizi vatan sevgisiyle doldurun…


#15 Temmuz
#ABD
#IŞİD
#AB
#FETÖ
#Gülen
#Mısır