FETÖ kriptoları-PYD kriptoları: Darbe çöktü, sıra o Koridor’da

04:0022/08/2016, Pazartesi
G: 13/09/2019, Cuma
İbrahim Karagül

ÖNEMLİ NOTOlağanüstü gelişmeler yaşıyoruz. Bu ülkenin her vatandaşı gibigazeteciler de yoğun bir mücadele veriyor. Böyle zamanlardamaddi hatalar, yanlışlıklarolabiliyor. Cuma akşamıgazetemizin internet sitesinde ve TVNET'te Şemdinli ile ilgili bir haberyayınlandı.Haberin ve kullanılan dilin yanlışlığıkısa süre içinde anlaşıldı ve yayından kaldırıldı. Bu konuda biziuyaranlarateşekkür ediyorum. Ve haber içinokuyucu ve izleyicilerimizden özür diliyorum.Ancak, bu olay sonrasıYeni Şafak'a,TVNET'e,şahsıma,

Çok
kirli
bir oyun tezgahlanıyor.
Türkiye'yi dize getirmek
, teslim almak ve iç çatışmalara, kimlik kavgalarına sürüklemek için her türlü saldırı yöntemini kullanıyorlar. Artık
niyetlerini de planlarını da gizlemiyorlar
, açık oynuyorlar.


Türkiye'nin

oyunu görmesinden

, tedbir almaya başlamasından, denklemi değiştirmesinden, kendi pozisyonunu belirlemesinden,

oyuncuyu vurmaya
başlamasından çılgına dönmüş

durumdalar.



Terörle

vuruyorlar, terörle ülkeyi

felç

etmeye çalışıyorlar. Bütün terör örgütlerini seferber ediyorlar.

FETÖ

ile ülkeyi ele geçirmeye çalışanlar şimdi

PKK

ile

PYD

ile

IŞİD

ile saldırıyorlar.



Emniyet binalarına, sivil vatandaşlarımıza, sokaklarımıza,

düğünlerimize

intihar saldırıları, bombalı araç saldırıları düzenlettiriyorlar.



Bütün tetikçiler
sahaya sürüldü


Irak

'ta olduğu gibi,

Suriye

'de olduğu gibi, coğrafyamızın başka bölgelerinde olduğu gibi,

kurdukları, besledikleri, yetiştirdikleri örgütlere şimdi nokta hedefler veriyorlar

, bu

saldırı haritası

üzerinden Türkiye'nin umutlarını söndürmeye, toplumsal düzeyde yılgınlık yaymaya çalışıyorlar. PKK ve HDP'nin bölgede güç kaybetmesi,

teröre karşı kitlesel yürüyüş

lerin başlaması bu çılgınlıklarını daha ada artırıyor.



Gülen ve teröristleri

üzerinden uyguladıkları

15 Temmuz çokuluslu darbe ve iç savaş planı

nın suya düşmesi onlar için

şok edici

oldu. Ardından gelen yoğun operasyonlar, ülkenin kendini bu

terör örgütünden temizleme

yönünde

kararlı

tutumu, onları, bu unsurları şimdilik bir kenarda tutmaya,

diğer tetikçi güçlerle iş tutmaya

yöneltti.



Denklem değişikliği
gözlerini korkuttu..


Suriye

meselesindeki denklem değişikliği

, çözüme odaklı

yaklaşım,

Türkiye ile Rusya ve İran

arasındaki yakınlaşma gözlerini korkuttu. Bu üçlü, Suriye meselesinde bir çözüme yaklaşırlarsa, bölgedeki bütün planları çökecek.

Suriye'yi parçalama, Irak-Suriye-Lübnan hattında yeni harita oluşturma

, ardından Türkiye için hazırladıkları yeni haritayı uygulama şansları ortadan kalkacak.



Suriye'nin kuzeyinde oluşturmaya çalıştıkları koridor, bölgedeki en büyük parçalanma senaryosudur

. Bu koridor, gelecekte

Arap-Kürt savaşları

na neden olacak,

Türkiye ile Müslüman dünyanın bütün bağlarını koparacaktır

. Her ülke için ölümcül bir sonuç doğuracaktır. PYD'ye açıktan destek veren, YPG'yi kendi askeri güçleri gibi kullanan

ABD ve Almanya

, coğrafyamızın tam

merkezine

sonsuz savaşlara neden olacak geçilmez bir

duvar

inşa etmektedir.



Suriye'nin Kuzeyi,
Türkiye'nin güneyi

Kuzey Irak-Akdeniz Koridoru, Sevr haritaları kadar ağır bir sonuç doğuracaktır

. Bu harita gerçekleşirse,

Türkiye'nin güney bölümü, Suriye'nin kuzeyi tamamen ABD ve Avrupa'nın denetimine geçecek

, büsbütün işgal edilecektir. Bu, hepimiz için bir

intihardır

. Batılı bir gücün bu bölgeye yerleşmesi,

İsrail'in Filistin'e yerleşmesine benzer

sonuçlar doğuracaktır.



Önceki gün

Gaziantep

'te yaşadığımız terör saldırısı bu amaçla yapılmıştır.

Elazığ

'daki saldırısının amacı budur. Türkiye'yi

içeride terör saldırılarıyla boğmak, o bölgeye bakamaz hale getirmek

içindir. O koridoru tamamlayana kadar

çok daha vahim

şeyler deneyebilirler. Yeni terör saldırıları yapabilirler.

Ankara'yı hareket edemez hale getirmek

için her şeyi yapabilirler.



Plan kusursuzdu,
ilk adım darbeydi


Türkiye-Rusya ilişkisindeki değişim,

Cumhurbaşkanı Erdoğan

'ın ısrarla

Suriye'ye ve o koridora dikkat

çekmesi ve

operasyonel sinyaller

vermesi,

Başbakan Binali Yıldırım

'ın

“Suriye'de altı ay içinde ciddi gelişmeler olabilir"

cümlesi, onları ciddi biçimde endişelendirdi.



15 Temmuz darbe girişiminin başarısından ne kadar eminlerse bu koridoru oluşturacaklarından da o kadar

emindiler

. Çünkü

plan kusursuzdu

.

Gülen ve teröristleri

üzerinden darbe yapacaklar, ülkeyi ele geçirecekler,

Ankara'da iktidarın başında olacaklar

, karşı çıkan herkesi yok edeceklerdi. Bundan sonra

PKK'yı nasıl yönetiyorlarsa, FETÖ'yü nasıl yönetiyorlarsa, IŞİD'i nasıl yönetiyorlarsa Türkiye'yi de o şekilde kontrol altında tutacaklar

, istedikleri haritayı çizecekler, istedikleri türde bir bölgesel savaşta kullanacaklardı.

15 Temmuz planı, ülkemizi bir terör örgütüne indirgeme planıydı

.



Koridor iki ülkeyi
de parçalayacaktı

Başarılı olunca da Kuzey Suriye Koridoru çizilecek, bölge bu koridor üzerinden ikiye ayrılacak, Suriye parçalanacak, Türkiye beş parçaya bölünecekti.

Bir

imha

planı yapılmıştı. Yüz yıl sonra Türkiye'yi yeniden yok etme girişimiydi.

Gülen'e bir Vatikan

oluşturacaklar, ülkeni geri kalanını paylaşacaklardı.



O darbe ve parçalama senaryosunu boşa çıkaran

milletimiz, o genç insanlar, o hemen sokağa fırlayanlar bu yüzden tarihi değiştirmiş oldu

. Türkiye düşerse bütün coğrafya düşecekti. Bu yüzden

o akşam sadece Türkiye'nin değil, coğrafyanın tarihi değişti

.



ABD'ye, PYD'ye vur, dinle,
bak ses nerden çıkıyor?

Aynı şoku Kuzey Suriye Koridoru için de yaşayacaklar

. Kırk kilometre kalsa da, IŞİD boşaltıp PYD'ye devretse de, ABD askeri gücü

İncirlik

'ten kalkıp PYD'ye askeri destek sağlasa da, bizzat askeri unsurları ile planda yer alsa da,

o haritayı çizemeyecekler

. Aynı başarısızlığı bir kez daha tadacaklar.



Dikkat ediyorum,

PYD'ye “müdahale edilmeli", “o koridor boşa çıkarılmalı" dediğimizde ağır saldırılara maruz kalıyoruz

. Bir yandan terör estirenler diğer yandan bu uyarıları boğmaya,

uyaranları sindirmeye

çalışıyor.

Bunu
Irak işgali öncesinde de gördüm

. STK'lar,

gizli ortaklar

üzerinden işgali hayır diyenler ağrı baskılar altında kaldı. Bizi

sindirmek

istediler,

susturmak

istediler, kamuoyunu yönetmeye çalıştılar. O zaman uygulanan

sinsi operasyonları

unutmak mümkün mü?



FETÖ kriptoları, PYD kriptoları


Şimdi bir benzeri uygulanıyor.

STK'ları yönlendirmeye, gazetecileri sindirmeye, bir sonraki senaryoları açık edenlere gözdağı vermeye

çalışıyorlar. Sandığınız gibi

sadece FETÖ kriptoları yok bu ülkede.

Kullandıkları başka unsurlar, çevreler de var.

Çok güçlü PYD kriptorları da var ve onlar ok yakınımızda

.



Bu unsurlar şimdi bütün umutlarını Kuzey Suriye Koridoru'na hasretmişler, Türkiye'nin bu yeni açılımını

sulandırmaya

, içeride ve yakın çevremizdeki krizleri çözmeye yönelik girişimleri boşa çıkarmaya, bunları

dikkatlerden uzaklaştıracak yeni tehditler üretmeye

, yeni hedefler belirlemeye çalışıyorlar.



15 Temmuz

darbe planıyla derinlerde, Batı'ya doğru gidildikçe yolları kesişen, bağları ortaya çıkacak insanlar, çevreler

var bu ülkede. Gülen ve teröristlerinin dışında ortaklar da var. Darbe sonrasına hazırlıklarını yapmışlar da var. Onların F

ETÖ ile de bu darbe planını yapanlarla da yolları kesişiyor

. Belki bana nasip olmaz ama

en geç bir yıl içinde

birilerinin bunları da açığa çıkaracağına inanıyorum.



Yazarım ve o 'ses'i dinlerim


Aynı çevreler şimdi

Suriye'nin Kuzeyi'ne yönelik plan için gizli gizli çalışıyorlar. “Darbe girişiminin arkasında ABD var" dediğiniz anda ses onlardan çıkıyor. “Türkiye güneyden kuşatılıyor, PYD'ye müdahale edilmeli" dediğiniz anda ses onlardan çıkıyor

.



Yaklaşık

yirmi yıldır yazıyorum, bölgede olan her şeyi günlük izliyorum

.. Her kriz bunalımlı dönemde böyle olur. Bunu çok kez denemişimdir. Ülkemize, bölgemize yönelik bir

saldırının arkasındakileri işaret ettiğimde ses dinlemeye başlarım

. O ses hiç tahmin edilemeyecek yerlerden gelir. Bu konuda epey tecrübe edindim.



Ama bu sefer mesele
Irak değil, Türkiye..

Irak işgali sırasında yaşadıklarımı,

kimlerin kimleri harekete geçirdiğini

çok iyi biliyorum. Ama

bu sefer mesele Irak değil Türkiye. Bedeli ne olursa olsun, yazmaya, söylemeye, o kirli ilişkileri hedef almaya devam edeceğiz

. Çünkü biz

sadece ülkemize hizmet ederiz

. Başka bir hesabımız, beklentimiz hiç olmamıştır, olmayacaktır da.



15 Temmuz sonrası bir milletin nasıl

tek vücut

olduğunu gördük. Her siyasi, toplumsal çevreden insanın

omuz omuza yürüdüğünü

, yeni bir ruhun ortaya çıktığını gördük. İşte bu, ülke savunmasındaki

en güçlü silah

tır. Bu silah, bize yönelen her tehdidin üstesinden gelebilecek güçtedir.

Gülen'in fanilasını tartışanların, şehitlerin kanı üzerinde tepinenlerin, kişisel hesap peşinde koşanların değil

, bu gücü görüp ona destek verenlerin

tarih yazacağı

bir dönemdeyiz.



Bu yüzden zindeyiz, güçlüyüz, olan bitenin farkındayız. Geriye mücadele azmi kalıyor. Türkiye, müthiş bir

siyasi akla

sahip,

siyasi kadrolara

sahip,

Erdoğan gibi bir siyasi öncüye

sahip.

Bu birikim ve tarih yazıcı ana omurganın ayağa kalkması

, onların bütün planlarını başlarına geçirecek güçtedir.



Van

'da,

Elazığ

'da teröre karşı yürüyenleri alkışlıyorum. Her şehirde aynı tepkiyi bekliyoruz. Bu yürüyüşler, 15 Temmuz

direniş geleneğinin

devamıdır.

Gaziantep

'e ve bütün ülkemize başsağlığı diliyoruz.


  • ÖNEMLİ NOT
  • Olağanüstü gelişmeler yaşıyoruz. Bu ülkenin her vatandaşı gibi
    gazeteciler de yoğun bir mücadele veriyor
    . Böyle zamanlarda
    maddi hatalar, yanlışlıklar
    olabiliyor. Cuma akşamı
    gazetemizin internet sitesinde ve TVNET'te Şemdinli ile ilgili bir haber
    yayınlandı.
    Haberin ve kullanılan dilin yanlışlığı
    kısa süre içinde anlaşıldı ve yayından kaldırıldı. Bu konuda bizi
    uyaranlara
    teşekkür ediyorum. Ve haber için
    okuyucu ve izleyicilerimizden özür diliyorum
    .
  • Ancak, bu olay sonrası
    Yeni Şafak
    'a,
    TVNET
    'e,
    şahsıma
    , kısaca bütün
    Albayrak Medya Grubu
    'na yönelen
    sistematik saldırıların haberden bağımsız bir linç girişimi
    olduğunuburada ilan etmiş olayım. Girişimin arkasındaki
    kişileri ve sebepleri
    biliyoruz. Saldırıda kullanılan tetikçileri de. 15 Temmuz akşamı, onlar daha ne olduğunu bile anlayamadan 10:30'larda
    “darbe oluyor"
    ,
    “FETÖ darbe yapıyor"
    diye uyarılar, çağrılar yaparken,
    “darbeye hayır"
    yazıları yazarken onlar uyuyordu. Keşke o haberimiz de yanlış çıksaydı, biz yanılmış olsaydık. 15 Temmuz günü
    Yeni Şafak
    'ın manşetine baksınlar:
    “Dünyanın en büyük terör örgütü: TSK bile pes etti"
    başlığının ne anlama geldiğini bir kavrasınlar önce. Bu
    erken uyarılar
    dan çok rahatsız oldular. Çünkü
    darbeciler kadar onlar da suçüstü yakalandı
    .
  • Çünkü biz,
    gazeteciliği ülke sevgisiyle yoğurmuş
    bir grubuz, öyle bir ekibimiz var. Onların hesaplarının ne olduğunu biliyoruz. Bizim
    memleket mücadelesinden başka hesabımız olmadı
    , hiç olmayacak.
  • Bu
    olağanüstü
    dönemde şimdilik bu kadar yazayım.
    Gazintep
    'te 50'den fazla insanımızı
    teröre kurban
    verdik.
    Birileri Türkiye'yi Suriye sınırında bir şeylere zorluyor
    . Bu kampanyaların da oradaki mücadeleden bağımsız olduğunu sanmıyorum.
  • Şimdilik susmakla yetinelim
    . Kimin yerli kimin uzantılarının nereye gittiğini daha sonra konuşuruz.
#FETÖ
#PYD
#Terör