“Çokuluslu işgal”in ilk aşaması FETÖ: Peki ikinci dalganın hainleri kimler?

04:002/08/2017, Çarşamba
G: 17/09/2019, Salı
İbrahim Karagül

FETÖ, Türkiye’ye yönelikçokuluslu müdahalenin ilk aşamasıydı. Ortadoğu’nun her yerinde cirit atan veBatılı istihbaratteşkilatları tarafından yönetilen, ülkeleri istikrarsızlaştırmak ve parçalamak için kullanılanterör örgütlerinasıl bir rol üstlendiyseFETÖ bunun Türkiye ayağıdır.Ülkelerine, milletlerine, tarihlerine ihanet etmiş insanlardan oluşturulan bu yapı, yüz yıl sonra yeniden uyanışa geçen milletimize sıkılan kurşundur. Çünkü onlar,patronları aynı olan PKK ile koordineli bir biçimde “Türkiye

FETÖ, Türkiye’ye yönelik
çokuluslu müdahalenin ilk aşaması
ydı. Ortadoğu’nun her yerinde cirit atan ve
Batılı istihbarat
teşkilatları tarafından yönetilen, ülkeleri istikrarsızlaştırmak ve parçalamak için kullanılan
terör örgütleri
nasıl bir rol üstlendiyse
FETÖ bunun Türkiye ayağı
dır.

Ülkelerine, milletlerine, tarihlerine ihanet etmiş insanlardan oluşturulan bu yapı
, yüz yıl sonra yeniden uyanışa geçen milletimize sıkılan kurşundur. Çünkü onlar,
patronları aynı olan PKK ile koordineli bir biçimde “Türkiye Cephesi”ni açmak için
harekete geçirilmişler, bu cephe açıldıktan sonra ülkemizin Irak gibi, Suriye gibi, Libya gibi paramparça olması için
ihale
almışlardır.
Bu dava milli
hesaplaşma, siyasi
tarih mücadelesidir
Dün başlayan Akıncı duruşması, Türkiye’nin
siyasi tarihine, işgal güçleri ile yerli olan arasındaki hesaplaşmanın bir parçası
olarak geçecektir. Çünkü onlar,
ABD istihbaratı
adına,
Avrupa
ülkeleri adına,
İsrail
adına Türkiye’ye saldıran, ülkeyi onlar için
teslim almaya
girişen bir
“iç işgal örgütü”
dür. Bu dava da, tıpkı
15 Temmuz
gecesi direnişi gibi,
yerli olanla istilacılar arasında
ki mücadeledir.
Bu yüzden, ortada bir
“darbe davası”
yoktur. Mesele sadece
hukuki
bir mesele değildir. Alacakları
ceza
, yargılanacakları
kanun maddesi
ya da
cinayet
davası meselesiyle sınırlı değildir.
Bu bir milli hesaplaşmadır. Bir siyasi tarih hesaplaşmasıdır
.
Burada darbeciler
değil işgal güçleri
yargılanıyor
Selçukl
u’dan bu yana akan tarihe müdahale edenlerle, o tarihi
sürekliliği
ayakta tutmaya çalışanların mücadelesidir.
Osmanlı
’nın yıkılmasından sonra yeniden dirilmeye çalışan bir milletle,
dünyayı o milletin başına yıkmaya
çalışanların mücadelesidir.
Çünkü o davada, benzer davalarda
sadece darbeciler yargılanmıyor, işgal güçleri yargılanıyor, onların Türkiye içindeki tetikçileri yargılanıyor, vatan hainleri yargılanıyor
, Batılı istihbarat teşkilatları adına
“Türkiye cephesi”
açanlar yargılanıyor. Bu aynı zamanda bir askeri davadır,
vatana ihanet
davasıdır.
FETÖ ile mücadeleyi
fırsat kapısına
dönüştürenler..
15 Temmuz gecesi
İstanbul sokaklarında verilen mücadele,
kırk yıldır Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinin her karış toprağında verilen mücadele bugün mahkeme salonlarında
devam etmektedir.
FETÖ ile mücadeleyi bir
çıkar, kazanç, fırsat kapısına dönüştürenler
de, bizim için, milletimiz için, ülkemiz için, siyasi geleneğimiz için
vatan hainleri hükmündedir
ve bu suç, bir gün gelecek onları da
ihanet fotoğrafına
yerleştirecektir.
Milli mücadele hayatımızın ve ülkemizin her yerindedir.
Yerli olanla yabancı istila programları ve kadroları arasındaki hesaplaşma, ölümcül, ülkemizin varoluş kavgasıdır
. Sanıldığı gibi bu kavga hafiflememiş, daha da şiddetlenmektedir.
Gevşemek intihardır!
Mahkeme salonlarında, kamu kurumlarında, sosyal ve ekonomik alanlarda mücadelede yaşanacak
gevşeme
ülkemiz için
intihar
olacaktır. Bir yerde boşa çıkarsa, zayıflarsa, birilerinin
istismarı
ile yolundan saparsa, bütün coğrafya yeni büyük tehditlerle yüzleşirken,
ülkemizin bunun altından kalkması imkansız
hale gelecektir.
Çünkü
mücadele ettiğimiz şey sadece FETÖ değil, arkasındaki güçlerdir
. Ülkemize diz çöktürmek isteyenler onların
patronlarıdır
,
efendileridir
. Türkiye’yi rehin almak, küçük parçalara bölmek, yeniden
köleleştirmek
isteyenler PKK’nın da, FETÖ’nün de sahibidir.
FETÖ-PKK ortaklığı:
Hani etnik sorundu?
Bugünlerde güney sınırlarımıza yığınak yapan,
yüzlerce kilometrelik cephe
oluşturmaya başlayan, yarının büyük saldırısının hazırlıklarını yapan
ABD’dir, Avrupa’dır, İsrail’dir
.
Bu mahkemeler neden önemli,
neden milli mücadele
biliyor musunuz?
Çokuluslu işgal planlarının Türkiye’deki bir ayağının kesilmesi
anlamına geliyor da ondan. Onlarca yıldır PKK üzerinden
“Kürt meselesi”
işleyen Batılı
Truva
atlarının,
tetikçi
aydınlarının asıl meselesinin Kürt meselesi olmadığını, konunun
“etnik”
bir tarafının bulunmadığını şimdi anladık mı?
Kimlerin kırk yıldır
PKK ile yapmaya çalıştıkları başarılı olmayınca etnik olarak ağırlıklı biçimde Türk kökenlilerden oluşan FETÖ’yü devreye soktuklarını
gördük mü? Meselenin Türkiye meselesi olduğunu, etnik bir tarafı bulunmadığını
FETÖ-PKK dayanışması
nda izlemedik mi?
İkinci dalga saldırı
hazırlığı yapıyorlar!

Ama daha durun!

FETÖ saldırıları durdurulmuş olabilir. Bu konudaki milli hassasiyet, mücadele,
duyarlılık
her tehdidi ortadan kaldırmıyor. Türkiye içindeki müttefiklerini kaybedenler, güneyimizde yepyeni bir tehdit inşa ediyorlar.
“İkinci dalga”
saldırının hazırlıkları
nı yapıyorlar. PKK üzerinden, terör üzerinden
Suriye sınırı boyunca yeni cephe
kuruyorlar. Aylardır yapılan
yüzlerce TIR silah sevkiyatı
Suriye ile sınırlı değil.
Kuzey Irak’tan Akdeniz’e bir harita
çiziyorlar, bütün bu bölgeyi
Türkiye ve coğrafyayı paramparça edecek garnizon
a dönüştürüyorlar. PKK’yı “etnik” bir mesele gibi bize
yutturanlar
, bunu da öyle yutturuyor ve maalesef bazılarımız buna inanıyor.
İkinci 15 Temmuz
Güney’den gelecek
Açık ve net bir şekilde not edelim, tarihe kayıt düşelim: Bu silahlar Türkiye Cephesi’ni açmak içindir. “Üçüncü Cephe”yi açmak içindir. O silahlar, Suriye’deki harita oluşur oluşmaz Türkiye’ye saldırı içindir
.
Bu yüzden yığınak devam edecektir. Bu projeyi yürütenler de, FETÖ üzerinden Türkiye’ye saldıranlar da aynı güçlerdir. 15 Temmuz’da FETÖ’yü ülkemize saldırtan
ABD ve ortakları
, bu sefer
saldırıyı güneyden, Suriye’nin kuzeyinden yapacak
.
İkinci 15 Temmuz
planıdır bu.
İki yıldır
bu tehdit üzerine yazılar yazıyorum. Bugüne değil, yarına işaret ediyorum. Varolana değil
yaklaşana
dikkat çekmeye çalışıyorum. En az FETÖ duyarlılığı kadar bir
kamuoyu hassasiyeti
bu alana yönlendirilmelidir.
FETÖ yerine içerideki
yeni ortakları kimler?
Unutmayın;
her işgal, her saldırı içeride ihanet edecek kadrolarla yürütülür
.
“İç işgalciler
”le yürütülür. Güneyden yaklaşan yeni işgal girişiminin, tehdidin Türkiye içinde
ortakları
yok mudur?
Can alıcı soru
budur:
FETÖ’den sonra bu ülkede kimlerle ortaklık kurdular?
FETÖ yerine kimleri
ikame
ettiler? PKK bir dış tehdittir, bu planda PKK ile birlikte
içeride kim
iş yürütecek? Yeni 15 Temmuz’un
“iç işgalciler”
i kimler olacak?
Türkiye’yi kimler
tuzağa çekiyor?
Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan işgalin, İran sınırından Akdeniz’e ulaştırılan haritanın,
yüzlerce kilometrelik yeni cephenin içerideki ortakları kim?
Tehdit bu kadar büyürken, yaklaşırken, yarın şehirlerimizi kana sulayacak silahlar Türkiye için hazırlanırken bir şey yapmıyor, yapamıyor oluşumuz
çaresizliğimizden mi, imkansızlığımızdan mı yoksa içeride birilerinin Türkiye’yi oyalamasından mı?
Bu tehdit 15 Temmuz’dan bile büyüktür
. Varsa bu ihanet 15 Temmuz’dan bile büyüktür. Çünkü bu seferki saldırı
doğrudan
bir saldırı olacak, planın
patronları açıktan cephede
yer alacaktır! Türkiye için
yeni ve yakın tehlike budur!
#15 Temmuz
#ABD
#FETÖ
#Türkiye