Ülkemiz, insanlarımız, devletimiz,
sokaklarımız, şehirleriniz
tehdit altında.
Özgürlüğümüz,
, birlikteliğimiz,
hayallerimiz tehdit altında.
Bizi
yaşayamaz hale getirmeye çalışıyorlar.
Sokaklarımızı kan gölüne çevirmek,
istiyorlar.
Dün Ankara'da tarihimizdeki en büyük terör saldırısına maruz kaldık.
86 insanımız hayatını kaybetti, onlarca yaralımız var, kayıplarımız artabilir.
Canımız yandı, kanımız aktı
, müthiş derecede kaygılıyız.
Bu saldırı doğrudan ülkeye,
yöneliktir.
Saldırganların kimliğini, mağdurların
sorgulamak, buna göre duruş belirlemek, buna göre tavır almak
.
Sadece
vardır. Biri saldırgan ikincisi mağdur.
Saldırgan kimdir,
hangi örgüttür, bombayı kim patlatmıştır, arkasında hangi ülkeler vardır, ihaleyi hangi istihbarat teşkilatları vermiştir
, saldırıyı hangi siyasi çevre servis etmiştir?
Öğreneceğiz…
onlara yönelteceğiz.
Saldırıya uğrayan sadece o meydandakiler değil, bizleriz. Bunu bilip buna inanacağız.
İnanacağız ve “
” sergileyeceğiz.
Dün patlamayı ilk duyduğumda olduğum yere mıhlandım.
Bir taraftan
derin bir acı, diğer taraftan kontrol edilmesi zor bir öfke
.
Son iki yıldır
adım adım uygulanan, sahne sahne işlenen
ve artık “terör” olmanın ötesine geçen, Ortadoğu'daki
kaos dalgasının ülkemize servis edilmesi
geldi gözlerimin önüne…
ARTIK TEK KRİTERİMİZ VATAN SAVUNMASI..
Kürt milliyetçiliği tahrik edilerek, Alevi kimliği tahrik edilerek “Türkiye iç savaşta” görüntüsü için
çalışanlar geldi aklıma.
Örgütler üzerinden işgal denemeleri yapanlarla, buna paralel hareket eden “
” geldi.
Birinci Dünya Savaşı ile İstiklal savaşı arası “
” ifadesi canımızı
olmuştu.
O tarihlerden sonra “
” ifadesi son üç yıldaki kadar
bulmamıştı.
Artık
vatan olacak. Durduğumuz yer,
ayaklarımızı sabitlediğimiz
burası olacak. Çünkü…
Artık
örgüt karargahları ile medya karargahları
, siyasi parti karargahları arasında fark kalmadı.
Artık dağdan, Güneydoğu'dan işgale girişenlerle
İstanbul'dan işgale girişenler
ortak hareket ediyor.
Artık Kaleşnikof kullananlar ile kalem ve sermaye güçlerini kullananlar arasında fark kalmadı.
Hepsi
kan üzerinden aynı ortaklığı
işletiyor. Hepsine kendi ölçeklerinde ihale dağıtılmış. Hepsi
üzerine yemin ettirilmiş.
İçeriden terörün kanlı saldırıları ve o malum “
”in ihanetleri, dışarıdan ise
ile karşı karşıyayız.
Türkiye'nin ana omurgasını aşındırmaya çalışıyorlar
. Bütün kimlikleri tahrik ederek, birbiriyle çatıştırarak
milletin sağduyusunu yitirmesi
için uğraşıyorlar.
Türkiye'yi
terörle dize getirmeye, milletimizi diz çöktürmeye
zorluyorlar.
Dün terör saldırısı olmadı..
Dün Ankara'yı vurdular. Başkenti vurarak mesajlarını verdiler
. Seçim öncesi kamuoyunu dalgalandırmak, toplumun bir kesimini sokağa dökmek, bunun üzerinden iç
başladılar.
Ama bu esas hedef değil. Bu senaryo, asıl hedef için ortam hazırlamaktan başka bir şey değil. Amaç ortada, hedef açık:
Türkiye'yi Suriyeleştirmek.
Onlar
güneyimizde haritalar çizerken
bizi içeride boğmak. Daha sonra enerjisi tükenen,
Türkiye'yi de yeni
katmak.
Suriye'de oluşan yeni ittifak, içerideki alçaklarla ortaklık kurup
bu ülkeyi şiddet dalgasına mahkum etmeye çalışıyor.
Ne kadar denerseniz deneyin,
.
TÜRKİYE TEYAKKUZA GEÇMELİ
Batı'mızdakiler, Doğu'muzdakiler, Kuzey'imizdekiler
ne kadar oyun kurarsa kursun bu ülkeyi dize getiremeyecek. İçerideki kuklalar ne kadar kanlı, ne kadar
alınsa alsın, asla başaramayacak.
Dünkü saldırı, bir örgütün kabiliyetinin çok ötesinde. Örgütler koalisyonunun da ötesinde. Bu bir
. Sadece tetiği çekene, bombayı patlatana odaklanmak
neden olacaktır.
Eğer çokuluslu bir proje ile Ankara'ya terör üzerinden mesaj veriliyorsa, Türkiye'nin başkentini vuruluyorsa, bu
ülkenin teyakkuza geçmesi
, tedbirlerini
taşıması, bir adım sonrasında nelerle yüzleşebileceğini öngörmesi gerekir.
Devlet aklı kadar toplumsal hafızanın da diri tutulması
gerekir. Radikal önlemler almak gerekir.
hazırlanmak gerekir.
“ACIMASIZ DİRENİŞ”İ BAYRAKLAŞTIRACAĞIZ
Türkiye'nin ana omurgası, asla diz çökme. Bu tarihsel bir hesaplaşmadır. Bu geçmişin ve geleceğin mücadelesidir
. Haçlı Savaşları'na direndiğimiz gibi, Birinci Dünya Savaşı sonrası ayakta kaldığımız gibi ayakta kalma meselesidir.
Bize
bu ülkeden başka vatan yok
, olmayacak da. Son sığınağı korumak ömür borcudur.
Bu ülke
,
kimliğimiz ve kişiliğimizdir
. Bize bir daha
da yaşadıklarımızı,
yaşadıklarımızı, geniş
coğrafyasında yaşadıklarımızı
.
Acımasızca direneceğiz. Acımasız direniş kavramını bayraklaştıracağız.
Kenetleneceğiz..
Her şeye rağmen, alçakların dışında kalanlar olarak omuz omuza yürüyeceğiz
Asla korkmayacak, diz çökmeyeceğiz.