Anadolu savunmasını Suriye’den başlatmak

04:0029/08/2016, Pazartesi
G: 13/09/2019, Cuma
İbrahim Karagül

Türkiye savaş başlatmadı, Türkiye'ye savaş açıldı. Cerablus'tan başlayan '
Fırat Kalkanı
' operasyonu bir
savunmadır
.


15 Temmuz bu savaşın ana gövdesi

ydi.

Gülen ve teröristleri

eliyle Türkiye kalbinden vurulacaktı.

IŞİD

ve

PKK/PYD

ile de güneyden çevreleme, kuşatma yapılacaktı. Savaşın güney cephesi IŞİD ve PKK ile yürütülüyordu. Türkiye'ye çok büyük bir

tuzak

kuruldu.



Devlet aklı

felç

edilip, oyalanıp, sulandırılıp,

iç kavgalara

sürüklenip, hedefe ulaşılacaktı.

Ana saldırı gücü

nü oluşturan

FETÖ'nün kriptoları

da, güneydeki çevrelemeyi yürüten

PKK/PYD'nin kriptoları

da saldırının

içerideki

merkezi kuvvetlerdi.



Türkiye,

Suriye'ye müdahale etmemekte

, topraklarına yönelik saldırıları için

ön almaya

çalışmaktadır. Suriye topraklarını

ana üs

olarak kullanan bu saldırgan güçlere karşı

savunma operasyonu

yapmaktadır.

Cerablus

operasyonu bir savunma operasyonudur.



Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumayı amaçlayan,

yüzlerce kilometre boyunca Türkiye karşıtı cephe

inşasını engellemeyi önceleyen bir

meşru müdafaa harekatı

dır.



Terör örgütleri üzerinden Türkiye'yi vuranların

ellerinden terör kartını alma

ya dönük bir çabadır.

Savaşı Türkiye içlerine taşımayı

planlayan ve bu yönde saldırılar yapanların

evlerinde vurulması

dır.



Ülke savunmasını, kendi sınırında değil, tehdidin kaynağında başlatma

,

savunma kalkanını orada kurma

girişimidir. Her ülke bilir ki, böyle bir durumda savunmanızı kendi sınırınızda kurarsanız, o savaşın ülkenin içlerine kadar yayılmasını engellemeniz mümkün değildir.



Yıllardır,

her türlü terör, şiddet bu bölgeden gelirken

, terörün çok ötesine taşan saldırılar bu bölgeden yapılırken, saldırgan örgütler Türkiye'de

iç savaş

çıkaracaklarını açıktan ilan ederken bugüne kadar her şeyi

sınırlarımızda durdurma hesabının aslında bir başka tuzak olduğunu

şimdi anlıyoruz.



15 Temmuz saldırısı kadar,

Kuzey Suriye Koridoru

'nun tehlikeli bir

oyalama

olduğunu şimdi görüyoruz. İşte tam burada PKK/PYD kriptolarının

nasıl bir görev

üstlendiklerini yeni yeni görüyoruz.



Ne yani, teslim mi olsaydık?


Bu ölçüde bir tehdidinin kendine,

egemenliğine, toprak bütünlüğüne

, toplumsal dayanışmasına yöneldiğini gören

hiçbir ülke, buna sessiz kalamaz

.

Dünyada böyle bir ülke, devlet yoktur

, olamaz. Varsa devlet olma özelliğini çoktan kaybetmiştir. Dolayısıyla,

Cerablus

operasyonu,

içeriden ve dışarıdan yürütülen medya operasyonları

yla sulandırılamaz, Türkiye bu

öz savunma

girişiminde sorumlu tutulamaz, suçlu gösterilemez.



Ne yapmalıydık?


Bekleyip tehdidin adım adım içeriye servis edilmesini mi?

Türkiye içinde

etnik ve mezhep çatışmaları

çıkmasını mı?

Gülen ve teröristlerinin 15 Temmuz'u başarmalarını mı? PKK'nın Türkiye'nin bütün güney sınırlarını kapatıp ülkenin Müslüman dünyasıyla bütün bağlarını koparmasını mı

? Bu kuşak kapatıldıktan sonra savaşın bütün şiddetiyle güneyden ülkeyi vurmasını mı?



Ne yapmalıydık?



Bize ölüm tayin edenleri, ülkemize karşı imha planları yapanların insafına sığınmayı mı

? Suriye'yi ve ardından Türkiye'yi parçalamaya dönük

haritaların

uygulanmasını beklemeyi mi?



Bunu isteyenler,

susmamızı

, olanları sadece seyretmemizi dayatanlar, Cerablus operasyonunun, hedefine ulaşmadan türlü

manipülasyon ve vaatlerle

bitirilmesini planlayanlar, bize açıktan

“teslim olun

” demektedir.



Yeni “15 Temmuz”lar..


15 Temmuz'da da “teslim olun” demişlerdi, olmadık

. Kuzey Suriye Koridoru'nu planlarken de teslim olacağımızı varsaymışlardı, yine olmuyoruz.

Suriye sınırının FETÖ'cü subaylara bırakılması

bu teslim alma planının bir parçasıydı. Yıllardır

PKK/PYD'ye müdahale edilmesini engelleyenler

sadece FETÖ'cü subaylar değildi. Devlet içindeki PYD kriptoları da işi içindeydi. Bu işi

beraber

yapıyorlardı.



15 Temmuz

darbe

ve iç savaş planını yapanlar ile

PKK üzerinden güneyden kuşatma, çevreleme

yapanlar aynıydı. 15 Temmuz

çokuluslu

müdahalesini bertaraf etmişsek, bunu da etmek, bu oyunu da bozmak zorundaydık. Aksi takdirde

yeni 15 Temmuz'lar olması

kaçınılmazdı.



FETÖ-PKK beraber çalışıyor


Bir iç işgalci yapı olan

FETÖ'cülerin beli belli oranda kırıldı

. Ama diğer iç işgalci yapı olan

PKK/PYD kriptoları aynı rolü hala oynuyor

. Bin bir oyunla Türkiye'nin

Kıbrıs

müdahalesinden bu yana en etkin

öz savunma girişimini boşa çıkarmaya

çalışıyorlar.



Unutmayın

PKK/PYD çevreleri 15 Temmuz planını biliyorlardı, işin içindeydiler

. Çünkü aynı planın parçalarıydılar. “

15 Temmuz'da
askere saldırmayın”

talimatını ne çabuk unuttuk. Böyle somut kanıtlar olmasa bile, taşları yerine oturttuğunuzda bütün

resim açık ve net

ortadadır.



Suriye “bataklık” değildir


Bu ülkeyi dağıtmak, çökertmek için

Gülen'e, FETÖ'ye yüklenen misyonla PKK'ya, PYD'ye yüklenen misyon aynıdır

. Biri merkezden diğeri güneyden vurdular, vurmaya da devam ediyorlar. Onları ve

patronlarını şaşırtan

tek şey, Türkiye'nin içeride ve dışarıda

“şok müdahaleler

” yapmasıdır.



“Türkiye, Suriye'de bataklığa çekiliyor”

diyenler Türkiye'yi yıllarca oyalayanlar, yine

oyalamak

isteyenler, sınırın güneyini bataklığa çevirenler,

o bataklığı Türkiye içlerine taşıma

amacında olanlardır. Son operasyonla o bataklığı içeriye taşıyamayacaklarını anladıkları için bu yolla tehdit etmekte, kamuoyunu zehirlemeye çalışmaktadırlar.



Etnik çatışma palavrası..


Kimse bu operasyonu

etnik savaş

olarak pazarlamasın.

Silopi'de, Cizre'de PKK'ya yönelik o şok operasyonlar nasıl etnik değilse, Suriye topraklarında PKK/PYD'ye yapılan müdah
alelerin de etnik hiçbir tarafı yoktur

.



Türkiye'de

FETÖ'yü temizlerken “Türk düşmanı, IŞİD'e müdahale ederken Arap düşmanı olunmuyorsa

, aynı tehdidin bir başka cephesi PKK/PYD'ye müdahale de

etnik düşmanlıkla

servis edilemez. Böyle bir şey hiçbir zaman olmayacaktır. Dolayısıyla o tür

çığırtkanların

artık alıcısı kalmamıştır. Bölgede etnik ve mezhep eksenli bakışa en uzak ülke Türkiye'dir.



Jeopolitik hesaplaşma: Haritalar kimin elinde?


Bölgede

Birinci Dünya Savaşı

'ndan sonraki

en büyük jeopolitik mücadele

,

en sert güçler çatışması yaşanmaktadır

. Bu mücadelede kimler hangi tarafta iyi bilinmeli,

kimler hangi cepheyi seçeceğine doğru karar vermelidir

. Bu büyük hesaplaşmada

bölgesel istila, bölgesel savaş, bölgesel kaos hesabı yapanların yanında saf tutan

lar onlardandır, bir dış tehdittir, coğrafyanın kadim toplulukları tarafından hep böyle görülecektir.



Türkiye, hiçbir zaman

Suriye'den toprak kopar

ma derdinde olmamıştır. Ama orada

Türkiye'yi de vurmayı planlayanların ellerinde hep bir harita olmuştur

. Bugünkü çatışmalar bu haritalara göre şekillenmektedir.

PYD'nin ve IŞİD'in yayılma haritasına

bakarsanız, küresel

patronların karargahlarında çizilmiş haritalar

olduğunu göreceksiniz.



O bölge Suriye'nindir, IŞİD ve PKK'nın değil


Bu yüzden Türkiye,

bütün güney sınırı

boyunca, tehdidin kaynağını Suriye topraklarında karşılamaktan

asla tereddüt etmemeli, geri adım atmamalı

. Bütün güney sınırı boyunca

IŞİD ve PKK/PYD'den arındırılmış
bölge

oluşturulmalı. Aksi takdirde bir yıl sonra çok daha vahim bir noktada olacağız.



Suriye'nin toprak bütünlüğü

esastır.

Savaş bittiğinde ve çözüme ulaşıldığında bu bölgeler Suriye merkezi yönetiminin denetimine

bırakılacaktır. Suriye'nin

ortak iradesi

dışında, merkezi yönetiminin dışında yerel ve uluslararası

hiçbir iradenin bu bölgelerde denetim kurmasına

izin verilmemelidir. Bu yüzden Suriye meselesi bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır.



Suriye'nin kuzeyi başka güçlerin denetimine girdiği anda,

o harita tamamlandığı anda

sadece Suriye parçalanmış olmayacak. Türkiye'yi parçalama planları derhal uygulamaya sokulacaktır. O zaman bugünkü gibi bir

savunma kalkanı oluşturma imkanı

da olmayacaktır.



FETÖ de PKK/PYD de bizim için dış tehdittir


Milletimiz

,

devlet aklımız, tarihimiz, bölgeye örgüt aklıyla bakacak kadar sığ değildir

. Kimse Türkiye'den böyle bir

basiretsizlik

beklemesin. Cerablus operasyonu bir jeopolitik müdahaledir,

Suriye'yi ve Türkiye'yi koruma

mücadelesidir.



FETÖ'nün darbe girişimi nasıl boşa çıkarıldıysa, PKK/PYD'nin harita planları da öyle boşa çıkarılacaktır

. FETÖ nasıl Türkiye'ye savaş açmışsa, PKK/PYD de Türkiye ve bölgeye karşı küresel ölçekte saldırının tetikçisidir.

Bir dış tehdittir, coğrafyada yaşayan İslam milletinin tamamının düşmanıdır

.



Çözüm için radikal kararlar alınmalı..


Cerablus operasyonu Suriye'de çözümü zorlayacaktır

. Müdahale, bölgeyi terörden arındırmak ne kadar hayati ise,

çözümü erkene almak için
radikal kararlar

almak da o kadar hayatidir. Suriye halkının çektiği

acılar katlanılabilir olmayı

çoktan aşmıştır.



Bu ülke,

çokuluslu yağmacılara

ve onların tetikçilerine yem edilmemelidir.

Yeni bir bölgesel inisiyatif

oluşturulmalı,

geçmişe bakmadan

acı verici de olsa kararlar almalı, çözümün tarafı bölge ülkeleri olmalıdır. Tekrar ediyorum, Cerablus ile başlayan operasyon, bu çözümü zorlayacak bir

fırsata

dönüştürülmelidir.




#Fırat Kalkanı
#PKK
#FETÖ
#Darbe girişimi
#Cerablus