Yapraklar döküldü, gübre olacaklar!...

04:0029/07/2016, пятница
G: 13/09/2019, пятница
Hikmet Genç

Pensilvanya'daki terörist başı geçen sene bir öngörüde bulunmuştu;



“Şiddetli bir fırtına ile devrilen ağaçlar gibi bir bir, üst üste devrilecekler. Hazana maruz yapraklar gibi savrulup gidecekler. Kendilerini bir şey görenler, yapraklar gibi toprağa gübre olarak dökülecekler...”



Çok iddialıydı!... Yaprak gibi dökülüp gübre olacaktık!... ('Ateşler salsın'ı anladık da 'gübre' ne lan?!...)



Sen hele bir gel de, senin cuntacı elemanların 'gübre' nasıl oluyormuş anlatsınlar...



Beceremeyince Yunanistan'a hicret eden kaçak gübre var…



Havalimanından topuklarken enselenen mi ararsın, ormanlık arazide arazi olan suikastçı komando bozuntusu mu ararsın.., hepsinden var...



Gardıropta yakalananı bile var... (Alışkanlık olsa gerek.., Yabancı istihbarat örgütleriyle aynı yatakta basılınca?!...)



Bir de bunların medya ayağı var… Vakti zamanında kaçan kaçtı… Lakin bir kısmı 'gübre' beklentisiyle kaldılar…



Bakmayın şimdi 'gazetecilik suç değildir.., (-ki elbette değildir), basın özgürlüğü…' gibi erdemli cümlelerle yalancı pehlivan misali feveran etmelerine…



Mesela Aksiyon'a verdiği röportajda; 'Ahmet Şık'ın değil ama Nedim Şener'in tutuklanmasında ben bir sakınca görmüyorum' demişti Nazlı Ilıcak…



Keza Ekrem Dumanlı da darbecilere karşıydı, velev ki gazeteci olsun!...



Şöyle diyordu; “Gazetecilik faaliyeti sayılmayacak eylemler söz konusuysa gazeteciliğin bir zırh haline dönüşmesine de müsaade edilmemeli…”



Evet müsaade edilmemeli… (Hicret etmeseydi Ekrem'e de müsaade edilmeyecekti!...)



Nazlı abla çoktandır iktidarı tehdit edip duruyordu…



Koza İpek Grubu'na sahip çıkarken, şöyle demişti; “Bakın 1 Kasım geliyor… 1 Kasım'da Osmanlı saltanatı yıkılmıştı, şimdiki 1 Kasım'da da Türkiye Cumhuriyeti saltanatı da yıkılacak…”



Ama olmadı… Nazlı yaprak gibi döküldü!...



Mümtazer de 'Bunları ipe dizeceksin' diyerek Erdoğan'ı tehdit etmişti…



Ali Bulaç daha evrensel düşündü; “PKK, NATO'ya çağrı yapar veya NATO, benimsediği yeni konsepte uygun olarak “kriz bölgesi” ilan ettiği Güneydoğu'ya müdahale eder…” dedi…



Ahmet Turan Alkan Yahudi efsanelerinden örnek vererek Erdoğan'ı tehdit etmişti…



Neticede hepsi Pensilvanya'dan gelen o mesajla “yaprakların düşüp gübre olacağını” görmek için beklediler…



Ama büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar… Zira düşen yaprak FETÖ'ydü…



Nedamet getirenler oldu…



Mehmet Altan; “Darbecilerin önemli bir kısmının FETÖ'cü olduğu da anlaşılıyor…”



Nazlı Ilıcak; “Bi dakka, darbelerden en çok ben çektim, ben masumum… Kaçmıyordum, geliyordum, siz geldiniz…”



Ali Bulaç; “Darbenin birinci derecedeki hedefi Sayın Cumhurbaşkanımız R.Tayyip Erdoğan'dır… Cemaat yapmışsa hakkımı helal etmiyorum…”



Ahmet Turan Alkan: “Çok yoruldum, yazmayı bırakıyorum…”



Mümtazer Türköne: “Darbe kötüdür, kim yaptıysa haindir…” (Mümtazer, zamanında “Bana çizmelerimi giydirmeyin” başlıklı yazısında darbecilere nasıl işkence edilmesi gerektiğini yazmıştı…)



Velhasıl yapraklar düştü…



Bakalım ne zaman gübre olacaklar?!...




#Pensilvanya
#Mehmet Altan
#Mümtazer Türköne
#Koza İpek Grubu
#FETÖ