Terör Kandil merkezliyse durum değişiyor…
Zira dünyada eşi benzeri olmayan bir durum var ülkemizde… Teröristlerin, canlı bombaların cenazesine katılan, taziyeye giden vekiller…
Terörist cenazelerine katılıp 'biz de sizin yolunuzdayız…, faşizm bayrağını (Türk bayrağını kastederek) hendeklere gömeceğiz!…' diyen vekiller bu ülkede siyaset yapmaya devam ediyorlar… (Bizdeki sınırsız demokrasiyi görmüyor musun ey Batı?!...)
Sadece vekiller değil, iflah olmaz Erdoğan düşmanı gazeteciler, sanatçılar, entelektüellerin de durumu aynı… Belki terörist cenazesine katılmıyorlar ama Kandil'in hedefinde Erdoğan ve AK Parti olduğu için teröriste karşı daha bir şefkatle yaklaşıyorlar;
“Canlı bomba kendini patlattı, ama soralım bakalım neden kendine kıydı?!...”
İyi-kötü, faydalı-faydasız, kullanışlı-kullanışsız terörist diye bir şey yoktur…
Kimi nerede nasıl öldürdüğünün de bir önemi yoktur…
Merkezi de, hedefi de sorgulanmaz…
Sonuçta terör, yeryüzündeki en kıymetli şeyi hedef alır…
İnsan hayatını…
Ama bu ülkede teröre karşı duruş örgütüne göre değişiyor…
Bir canlı bomba saldırısından sonra bakıyorlar… Hangi örgütün canlı bombasıydı kendisini patlatan?... (Tepkiyi ona verecek zâhir!...)
Taksim'deki canlı bombanın kimliği belirlendi… Terörist Daeş üyesiymiş…
Ne fark eder?...
PKK'lı ya da Daeş'li.., neticede masum insanların canını alıyor terör…
Bu ülke 40 yıldır terörle mücadele ediyor… Teröristler yine kaybetmeye mahkumlar…
Ama hepsinden önemlisi 'terörist zihniyetlerle' mücadele etmek…
Sırtını teröre yaslayan politikacıları,
Muhalefeti beceremeyip ihanet çizgisine kayan sözde;
Akademisyenleri,
Sanatçıları,
Gazetecileri,
Ve kuyruğu dışarıda bulunan sermaye ve oligarkları tasfiye etmek gerekir…
Teröre karşı birlik ve beraberlik böylece sağlanır…
O zaman terör tamamen biter bu ülkede…
Kesin bilgidir…
#terör
#saldırı
#terörist
