Yazımı tamamladıktan sonra başlık atma gibi bir alışkanlığım var… Lakin bu yazı onlardan biri değil… Başlığını önce attığım nadir yazılardan biri bu… İstedim ki önce bir “geçmiş olsun” diyelim…
“Kim, nerede, nasıl, ne zaman, niye..,” diye sormadan önce,
Gazeteci ya da değil,
İnsani, vicdani ve aslında İslami bir refleksle,
Rengine, fikrine, mahallesine bakmaksızın..,
'Geçmiş olsun Ahmet Hakan Coşkun…' diyorum… Kendisine yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum… Ve acil şifalar diliyorum…
Zira her kime olursa olsun şiddet uygulamak, darp, fiziksel saldırı..vs, hiçbir şekilde meşru kabul edilemez…(Vatandaşın can ve mal güvenliğini tehdit eden vandal, çapulcu, terörist..vs, hariç…)
Nokta…
Amma velakin, ve fakat, ve kezalik, ve haddizatında anlamıyorum…
Gazetesi 'üzerimize geldiler, bizi hedef gösterdiler, böyle oldu…' diye feveran ediyor…
Peki, iyi, tamam da.., 'Kim, nasıl, neyi gösterdi?...' bir deyiverin hele…
Bakın size hedef nasıl gösterilir, psikolojik harekat ve operasyon nasıl yapılır anlatayım;
'Yazarını cuntacıların postallarını yalamaya gönderirsin… Cuntacının kafasından geçenler, (postal yalamaktan mütevellit!) içine doğar yazarın!… Sonra 'post modern' manşeti patlatırsın!… Hedefe başbakanı koyarsın, böylece 'hükümet' indirirsin!... (Kimseyi hedef göstermeden başbakanı evine çağırıp kabineyi belirleyerek 'hükümet' de kurabilirsin… Sıkıntı yok!...)
Sevemediğin sanatçıyı hedef gösterip; 'Vay şerefsiz' dersin…
Röportaj yaptığın sanatçıyı hedef tahtasına oturtup linç kampanyası başlatırsın…
İstediğini göklere çıkarıp, istediğini çizersin…
'Amiral Gemisi'yim diye hava atarsın…
Velhasıl yukarıda söyledik, tekrarlayalım;
Her kime ve ne sebeple olursa olsun şiddet uygulamak, darp, fiziksel saldırı..vs, hiçbir şekilde meşru kabul edilemez…
Şimdi de Ahmet Hakan Coşkun'un bir yazısını hatırlatalım… “Latif Erdoğan, seni şerefsiz ilan ediyorum!...” başlıklı yazısını şöyle bitiyor;
“İşte bu yüzden son yazımda söz verdiğim şeyi yapıyorum… Ve seni yeryüzünün en alçak, en şerefsiz, en haysiyetsiz insanı ilan ediyorum…” (14 Mayıs 2015)
Sonra?...
Canlı yayına girmeden hemen önce Latif Erdoğan'a iki genç saldırdı… Yaşına başına bakmadan darp ettiler adamı… (20 Mayıs 2015)
Hedef göstermek mi demiştiniz?!...
Peki, Ahmet Hakan, Latif Erdoğan'a geçmiş olsun dileklerini iletti mi?...
Bilmiyorum…
Ya Amiral Gemisi?...
Örneğin NTV›yi basıp güvenlik elemanlarını tartaklayan çapulcuları kınamış mıydı?… Hayır, aksine 'diren zart, diren zurt' deyip gaz vermişti…
Yeni Şafak'a, ATV'ye, Sabah'a taş, bıçak, sopayla dalmak istediler, Star- 24 TV'ye bomba koydular, 'geçmiş olsun' diyen olmadı…
Star Medya Yönetim Kurulu Başkanına kurşun yağdırıldığında, 'Basın Özgürlüğü' deyip ortalığı ayağa kaldıran da olmadı...
Lakin Hürriyet farklı!... Hürriyet'in camı çerçevesi kırıldığında (ki onu da şiddetle kınamıştık) ses daha bir kuvvetli çıkıyor sanki…
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, “Hürriyet gazetesine yönelik şiddet ve vandallık kabul edilemez” diyerek uyardı…
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Hürriyet ile ilgili endişesini bildirdi…
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass bizzat Hürriyet'i ziyaret edip 'geçmiş olsun' dedi…
Ahmet Hakan saldırıya uğradı (ki tekrar geçmiş olsun) 'ABD Büyükelçiliği Twitter üzerinden açıklama yaptı, tepki gösterdi…
İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore Ahmet Hakan'a yapılan saldırıyı şiddetle kınadı…
Lakin NATO ve Birleşmiş Milletler'den bir açıklama gelmedi henüz... Bekliyoruz!...
Ee, olur tabii, Doğan Grubu'nun dostu çoktur netekim
Bizi dövseler, üç beş 'yandaş vatandaş' sahip çıkar...
Ha belki de Uganda Büyükelçisi kınar!...
Bak şimdi.., Uganda'yı da hedef göstermiş olduk!...